12 Eylül ve Filistin Günlüğü

Stok Kodu:
9789756361740
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.17
7.34
9789756361740
88633
12 Eylül ve Filistin Günlüğü
12 Eylül ve Filistin Günlüğü
7.335
12 eylül ve filistin günlüğü "Oysa bu günlük böyle bitmemeli, Robin Moyer´in çektiği o fotoğraf karelerindeki kahredici olaylar yaşanmamalıydı. Ben, Robin Moyer, Ralph Schoeman veya başka bir gazeteci, mülteci veya başka bir tanık bunları aktarmamalıydı sizlere. Yerde yatan o Filistinli çocuklar yaşıyor olmalı, ellerinde çiçeklerle koşmalıydılar bize doğru. Guevara Gazi hastanesinde yatarken tanıştığım Lübnanlı küçük Fatma´nın ayağı İsrail bombasından kopmamış olmalı, o ve 1982 İsrail işgalinden sonra izini kaybettiğim Filistinli hemşire Süreyya, beni Beyrut´ta gezdirmeli, ben de onlara dondurma almalıydım. Cenaze törenleri yerine bir lunaparka gitmeli, kahkahalar atarak poz vermeliydik. O çocukların Sabra Şatilla´da kurşuna dizilmiş ağabeyleri, babaları, kanlar içinde yerde yatarken değil, İsrailli rütbesiz askerlerle barış çubuğu içerken alınmalıydılar fotoğraf karesine... Üniformalılar çıkarılmalı, silahlar gömülmeli ve hep beraber halaya duyurmalıydılar. Keşke bu günlük yazılmasaydı... 12 Eylül karanlığından ve İsrail saldırılarından sağ kurtulan bizler, bu travmayı yaşamak zorunda bırakılmasaydık... Anılar, aradan çeyrek yüzyıl geçmesine rağmen taşınması zor, ağır bir valiz gibi sürüklenip durmasaydı ardımız sıra..."
12 eylül ve filistin günlüğü "Oysa bu günlük böyle bitmemeli, Robin Moyer´in çektiği o fotoğraf karelerindeki kahredici olaylar yaşanmamalıydı. Ben, Robin Moyer, Ralph Schoeman veya başka bir gazeteci, mülteci veya başka bir tanık bunları aktarmamalıydı sizlere. Yerde yatan o Filistinli çocuklar yaşıyor olmalı, ellerinde çiçeklerle koşmalıydılar bize doğru. Guevara Gazi hastanesinde yatarken tanıştığım Lübnanlı küçük Fatma´nın ayağı İsrail bombasından kopmamış olmalı, o ve 1982 İsrail işgalinden sonra izini kaybettiğim Filistinli hemşire Süreyya, beni Beyrut´ta gezdirmeli, ben de onlara dondurma almalıydım. Cenaze törenleri yerine bir lunaparka gitmeli, kahkahalar atarak poz vermeliydik. O çocukların Sabra Şatilla´da kurşuna dizilmiş ağabeyleri, babaları, kanlar içinde yerde yatarken değil, İsrailli rütbesiz askerlerle barış çubuğu içerken alınmalıydılar fotoğraf karesine... Üniformalılar çıkarılmalı, silahlar gömülmeli ve hep beraber halaya duyurmalıydılar. Keşke bu günlük yazılmasaydı... 12 Eylül karanlığından ve İsrail saldırılarından sağ kurtulan bizler, bu travmayı yaşamak zorunda bırakılmasaydık... Anılar, aradan çeyrek yüzyıl geçmesine rağmen taşınması zor, ağır bir valiz gibi sürüklenip durmasaydı ardımız sıra..."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat