30 Yıldır 12 Eylül Yaşayanlar Anlatıyor

Stok Kodu:
9786051117737
Boyut:
145-235
Sayfa Sayısı:
352
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.28
4.22
9786051117737
119791
30 Yıldır 12 Eylül
30 Yıldır 12 Eylül Yaşayanlar Anlatıyor
4.221
Unutmak için hatırlamak 12 Eylülün toplumun bütününe uyguladığı şiddet, toplumsal belleği yaraladı. Yaşananlar mağdurların belleğinin en diplerine gömüldü. Sonraki kuşaklar, uygulanan neo-liberal politikanın sağladığı araçlarla yakın geçmişin mirasından uzak tutuldu; köksüzleştirildi. Toplum, hesaplaşmadan uzlaşmayı, hatırlamak yerine unutma yolunu seçti. Unutmak gereklidir, unutalım, ama bir şartla: Önce, ne olduğunu en ince ayrıntılarına kadar hatırlayalım. Hatırlayalım ve hesaplaşalım. Çünkü Öpünce geçmez. Yara yaradır. Acısını çeken bilir. Bu ülkede yaşı 50ye dayanmış herkesin bir 12 Eylül hikâyesi vardır. Darbenin gerçekleştiği 12 Eylül 1980 cuma saat 03.00ten 1984 seçimlerine kadar geçen süre içinde idam edilenler, yaşı büyütülerek idam edilenler, fişlenenler, işten atılanlar, yurttaşlıktan atılanlar, yurtdışına çıkanlar, işkencede cezaevinde açlık grevinde ölenler, intihar edenler oldu, partiler sendikalar dernekler kapatıldı, gazeteler dergiler kitaplar şarkılar filmler yasaklandı toplatıldı yakıldı, gazeteciler hapse atıldı öldürüldü, öğretmenler okullarından atıldı 12 Eylül üzerine bugüne kadar şiirler, öyküler, romanlar yazıldı, şarkılar yapıldı, sinema filmleri, belgeseller çekildi. Ama hep yaşanmışlıklar öne çıktı. Yaşananlar tek kelimeyle vahşettir, bundan hiç kuşku yok. Ancak yazılıp çizilenlerde sürekli vahşeti öne çıkartmak, yazıp çizende bir arınma sağlasa da, belanın kendisini, nedenlerini anlama çabalarının ötelenmesine yol açabilir. Özellikle o mirasın aktarılması amaçlanan genç kuşaklar üzerinde korkuyu besleyecek nitelikte ters etki de yapabilir. Bu kitap böyle bir kaygıdan hareketle, öncelikle doğum tarihi itibariyle 12 Eylül öncesinde neler yaşandığının farkında olamayacağı için sonrasını da doğru değerlendiremeyeceği varsayılan genç okur hedeflenerek hazırlandı. 12 Eylül yönetiminin doğrudan bertaraf ettiği, 11 Eylül 1980 perşembe gününe kadar hareket halinde olan sol, sağ ve İslamcı unsurların temsilcileri, o vakte kadar ihmal edilmiş bir alan olan kadın hareketinin ortaya çıkışının aktör ve tanıkları, 12 Eylülün müziğini, sinemasını ve edebiyatını yapanlar, otuz yıldır süren 12 Eylülü anlattılar: Unutmak için hatırladılar.
Unutmak için hatırlamak 12 Eylülün toplumun bütününe uyguladığı şiddet, toplumsal belleği yaraladı. Yaşananlar mağdurların belleğinin en diplerine gömüldü. Sonraki kuşaklar, uygulanan neo-liberal politikanın sağladığı araçlarla yakın geçmişin mirasından uzak tutuldu; köksüzleştirildi. Toplum, hesaplaşmadan uzlaşmayı, hatırlamak yerine unutma yolunu seçti. Unutmak gereklidir, unutalım, ama bir şartla: Önce, ne olduğunu en ince ayrıntılarına kadar hatırlayalım. Hatırlayalım ve hesaplaşalım. Çünkü Öpünce geçmez. Yara yaradır. Acısını çeken bilir. Bu ülkede yaşı 50ye dayanmış herkesin bir 12 Eylül hikâyesi vardır. Darbenin gerçekleştiği 12 Eylül 1980 cuma saat 03.00ten 1984 seçimlerine kadar geçen süre içinde idam edilenler, yaşı büyütülerek idam edilenler, fişlenenler, işten atılanlar, yurttaşlıktan atılanlar, yurtdışına çıkanlar, işkencede cezaevinde açlık grevinde ölenler, intihar edenler oldu, partiler sendikalar dernekler kapatıldı, gazeteler dergiler kitaplar şarkılar filmler yasaklandı toplatıldı yakıldı, gazeteciler hapse atıldı öldürüldü, öğretmenler okullarından atıldı 12 Eylül üzerine bugüne kadar şiirler, öyküler, romanlar yazıldı, şarkılar yapıldı, sinema filmleri, belgeseller çekildi. Ama hep yaşanmışlıklar öne çıktı. Yaşananlar tek kelimeyle vahşettir, bundan hiç kuşku yok. Ancak yazılıp çizilenlerde sürekli vahşeti öne çıkartmak, yazıp çizende bir arınma sağlasa da, belanın kendisini, nedenlerini anlama çabalarının ötelenmesine yol açabilir. Özellikle o mirasın aktarılması amaçlanan genç kuşaklar üzerinde korkuyu besleyecek nitelikte ters etki de yapabilir. Bu kitap böyle bir kaygıdan hareketle, öncelikle doğum tarihi itibariyle 12 Eylül öncesinde neler yaşandığının farkında olamayacağı için sonrasını da doğru değerlendiremeyeceği varsayılan genç okur hedeflenerek hazırlandı. 12 Eylül yönetiminin doğrudan bertaraf ettiği, 11 Eylül 1980 perşembe gününe kadar hareket halinde olan sol, sağ ve İslamcı unsurların temsilcileri, o vakte kadar ihmal edilmiş bir alan olan kadın hareketinin ortaya çıkışının aktör ve tanıkları, 12 Eylülün müziğini, sinemasını ve edebiyatını yapanlar, otuz yıldır süren 12 Eylülü anlattılar: Unutmak için hatırladılar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat