6000 Yıllık Kürt Direniş Tarihi

Stok Kodu:
9789756447956
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
572
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
7.50
6.00
9789756447956
154510
6000 Yıllık Kürt Direniş Tarihi
6000 Yıllık Kürt Direniş Tarihi
6
Her insanın ve her toplumun kendisine özgü acı veya tatlı bir geçmişinin olduğu aşikardır.İnsanlar geçmişlerinden soyut olarak yaşayamazlar. Halklar da geleceklerini geçmişlerinden bağımsız olarak planlayamazlar.Bir halkın yaşamını zaman dilimine göre somut bilgi ve belgelerle incelemek ve değerlendirmek ancak tarih bilinciyle mümkündür. Bu da o halkın sosyal,siyasal,kültürel ve ekonomik oluşumunun seyrini belirleyen kronolojisinin doğru bilinmesine bağlıdır. Tarih,başlangıcında gizlidir.Başlangıcını çözemeyenlerin tarih bilgisi,tüm felaketlerin nedeni olan cehaletin de temelidir.Her insan bir beşikte büyümüştür.Çocuk için beşik ne ise,toplumlar ve sınıflar için tarih odur.Her halkın tarihi aynı zamanda o halkın aynasıdır. Kürt halkının ilkel ve proto-Kürdünü günümüze sürükleyen etmenlerin ortaya çıkarılması ve geçmiş tarihsel yaşamının öğrenilmesi,Kürt halkının verdiği ve vereceği mücadeleye katkı sunacağı muhakaktır.Bir topluma tarihdiye yalanları öğretmek,sadece o halkı değil; kendini ve insanlığı aldatmaktır.Gazeteci Fikret Bila,içinde Genelkurmay Başkanlığı da yapmış,18-20 general ile bir söyleşi yapmıştı.Hepsinin birleştiği ve kabul ettiği ortak nokta şu olmuş: Bize,başta Harbiye olmak üzere tüm okullarda Kürt diye bir ırk ve Kürtçe diye bir dilin olmadığı öğretildi.Bize yanlıG bilgiler verilmiş. Kürdistan?ı işgal edenler,Kürt halkını geçmiş tarih ve kül-türlerinden koparmak,mevcut yazılı belge ve eserleri saklamak veya imha etmek için ellerinden gelen her Geyi yapmışlardır.Ayrıca kiraladıkları kalemşörleri aracılığıyla Kürdistan halkını insanlık dünyasına yabancı,vahşi,barbar ve ilkel bir topluluk olarak yan-sıtmaya çalışmışlardır. Kürtlerin geçmişi yok sayılmış,beyniyle, ruhuyla, DNA? sı ile,genetiği ile oynanmış,Kürtlüğünden,kimliğinden,dilinden,kültüründen uzaklaştırıl mış,kendisi olmaktan çıkarılmıştır.Fars gibi,Acem gibi,Türk gibi veya Arap gibi düşünmüş ve onlara özenmiştir. Tarihi kimler yazıyor? Tarihçiler mi? Kazananlar mı? Yoksa kaybedenler? mi? Bugünün tarihi genellikle sadece kazananların? eseri olmuştur.Ne yazık ki kaybedenlerin? tarihini de kazananlardan? öğreniyoruz.Bunun nedeni kaybedenlere? konuşma ve yazma fırsatı verilmediği içindir. Arşiv, toplumların hafızasıdır. Arşivi bulunmayan bir halkın geleceği karanlıktadır. Kürdistan?ın kaybolan tarihini incelemek,sadece Kürt halkına bir katkı değil,aynı zamanda Mezopotamya,Ortadoğu ve tüm insanlık tarihine de büyük bir katkı sunacaktır. Çünkü; insanlık, bu coğrafyada doğdu, filizlendi, gelişip uygarlaştı.Bu anlamda yapılan bilimsel çalıGmalar insanlığın geçmiGini gün yüzüne çıkardığı gibi geleceğinin de doğru hat üzerine oturtulmasında oldukça büyük bir önem taşımaktadır.19.yüzyılın ikinci yarısı ile 20.yüzyılın tamamı Kürtleri tanıma ve anlama yılları olmuştur.21 yüzyılın başından itibaren Kürt mücadeledesi gündemi belirlemekle birlikte bir çözüm sürecine girmiştir. Tarih, geçmiş ile gelecek arasında köprüdür.Geçmiş ile geleceği bugüne bağlar.Geçmiş,halkların maddi- manevi deneyim ve birikimlerini, gelecek ise, halkların ütopyasını ve gelecekteki sosyal yaşam projesini temsil eder.
Her insanın ve her toplumun kendisine özgü acı veya tatlı bir geçmişinin olduğu aşikardır.İnsanlar geçmişlerinden soyut olarak yaşayamazlar. Halklar da geleceklerini geçmişlerinden bağımsız olarak planlayamazlar.Bir halkın yaşamını zaman dilimine göre somut bilgi ve belgelerle incelemek ve değerlendirmek ancak tarih bilinciyle mümkündür. Bu da o halkın sosyal,siyasal,kültürel ve ekonomik oluşumunun seyrini belirleyen kronolojisinin doğru bilinmesine bağlıdır. Tarih,başlangıcında gizlidir.Başlangıcını çözemeyenlerin tarih bilgisi,tüm felaketlerin nedeni olan cehaletin de temelidir.Her insan bir beşikte büyümüştür.Çocuk için beşik ne ise,toplumlar ve sınıflar için tarih odur.Her halkın tarihi aynı zamanda o halkın aynasıdır. Kürt halkının ilkel ve proto-Kürdünü günümüze sürükleyen etmenlerin ortaya çıkarılması ve geçmiş tarihsel yaşamının öğrenilmesi,Kürt halkının verdiği ve vereceği mücadeleye katkı sunacağı muhakaktır.Bir topluma tarihdiye yalanları öğretmek,sadece o halkı değil; kendini ve insanlığı aldatmaktır.Gazeteci Fikret Bila,içinde Genelkurmay Başkanlığı da yapmış,18-20 general ile bir söyleşi yapmıştı.Hepsinin birleştiği ve kabul ettiği ortak nokta şu olmuş: Bize,başta Harbiye olmak üzere tüm okullarda Kürt diye bir ırk ve Kürtçe diye bir dilin olmadığı öğretildi.Bize yanlıG bilgiler verilmiş. Kürdistan?ı işgal edenler,Kürt halkını geçmiş tarih ve kül-türlerinden koparmak,mevcut yazılı belge ve eserleri saklamak veya imha etmek için ellerinden gelen her Geyi yapmışlardır.Ayrıca kiraladıkları kalemşörleri aracılığıyla Kürdistan halkını insanlık dünyasına yabancı,vahşi,barbar ve ilkel bir topluluk olarak yan-sıtmaya çalışmışlardır. Kürtlerin geçmişi yok sayılmış,beyniyle, ruhuyla, DNA? sı ile,genetiği ile oynanmış,Kürtlüğünden,kimliğinden,dilinden,kültüründen uzaklaştırıl mış,kendisi olmaktan çıkarılmıştır.Fars gibi,Acem gibi,Türk gibi veya Arap gibi düşünmüş ve onlara özenmiştir. Tarihi kimler yazıyor? Tarihçiler mi? Kazananlar mı? Yoksa kaybedenler? mi? Bugünün tarihi genellikle sadece kazananların? eseri olmuştur.Ne yazık ki kaybedenlerin? tarihini de kazananlardan? öğreniyoruz.Bunun nedeni kaybedenlere? konuşma ve yazma fırsatı verilmediği içindir. Arşiv, toplumların hafızasıdır. Arşivi bulunmayan bir halkın geleceği karanlıktadır. Kürdistan?ın kaybolan tarihini incelemek,sadece Kürt halkına bir katkı değil,aynı zamanda Mezopotamya,Ortadoğu ve tüm insanlık tarihine de büyük bir katkı sunacaktır. Çünkü; insanlık, bu coğrafyada doğdu, filizlendi, gelişip uygarlaştı.Bu anlamda yapılan bilimsel çalıGmalar insanlığın geçmiGini gün yüzüne çıkardığı gibi geleceğinin de doğru hat üzerine oturtulmasında oldukça büyük bir önem taşımaktadır.19.yüzyılın ikinci yarısı ile 20.yüzyılın tamamı Kürtleri tanıma ve anlama yılları olmuştur.21 yüzyılın başından itibaren Kürt mücadeledesi gündemi belirlemekle birlikte bir çözüm sürecine girmiştir. Tarih, geçmiş ile gelecek arasında köprüdür.Geçmiş ile geleceği bugüne bağlar.Geçmiş,halkların maddi- manevi deneyim ve birikimlerini, gelecek ise, halkların ütopyasını ve gelecekteki sosyal yaşam projesini temsil eder.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat