Abdal Musa ve Erkanı

Stok Kodu:
3001613100079
Boyut:
200-265
Sayfa Sayısı:
152
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006-6
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.00
4.00
3001613100079
70715
Abdal Musa ve Erkanı
Abdal Musa ve Erkanı
4.00
Abdal Musa gerek Bektaşi geleneğinde gerekse Alevi geleneğinde Hacı Bektaş-ı Veli´den sonra gelen en önemli yol ulularından birisi belki de birincisidir. Gelenek ve inanç içinde bu denli önemli bir yere sahip olması, şüphesiz onun Hünkar´ın irfanını Kadıncık Ana vasıtasıyla alıp hem sonraki nesillere aktaran hem de oldukça geniş kitlelere ulaştıran kişi olmasından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de eğer Hacı Bektaş-ı Veli bu irfan ırmağının serçeşmesi ise Abdal Musa´ya da bu çeşmenin suyunu insanlara ulaştıran kurna (musluk) nazarıyla bakmak yanlış olmayacaktır. Hünkar´ın ´sırrı´nı belki kendi dilinden ve gönlünden belki de Kadıncık Ana vasıtasıyla -Aşıkpaşazade Kadıncık Ana´dan aldığını rivayet eder- aldıktan sonra Osmanlı topraklarına gelir Abdal Musa Sultan. Çağdaş kaynaklar Geyikli Baba ve diğer abdallarla beraber Bursa fethine katıldığını rivayet ediyor. Ancak Abdal Musa Osmanlı askeri içinde sadece savaşmakla kalmaz aynı zamanda ordunun gönül hayatını da tanzim eder; onlara gaza neşvesi, Allah, Peygamber, Ali aşkı aşılar. Osmanlı´nın, ordunun çekirdeğini teşkil eden Yeniçeri Ocağı´nın manevi terbiyesini Tarikat-ı Aliye-i Bektaşiyye´ye bırakmasının gerisinde Abdal Musa´nın daha 14. yüzyılın ilk yarısında gazilerin gönül dünyasına çaldığı bu maya vardır. Bir süre Osmanlı bölgesinde gaziler arasında bir taraftan da halk içinde irşat faaliyetleri yaptıktan sonra yüzyılın ortalarına doğru güneye hareket eden Abdal Musa uzun süren bir seyahatten sonra Elmalı´da karar kılar. Bu gün hala makamının bulunduğu Tekke Köyü´ne yerleşir, tekkesini kurar ve canlar uyarmaya devam eder. Bu çalışmamızda Abdal Musa ile ilgili yazılan kayda değer bütün makale ve yazıları bir araya getirerek okuyucuya derli toplu ansiklopedik bir derleme sunmak istedik. Bu mütevazı çalışma elbette her şeyi içerme iddiasında değildir. Gözümüzden kaçan, ulaşamadığımız, hatta haberdar olamadığımız başka çalışmaların da olması mümkündür. Ancak yine de okuyucunun Abdal Musa´ya ilişkin literatürün çok önemli bir kısmını bu kitapta bulacağını söylemek herhalde yanıltıcı olmaz. Yazı ve makaleler konuları itibarıyla dört ana gurupta değerlendirilebilir:
Abdal Musa gerek Bektaşi geleneğinde gerekse Alevi geleneğinde Hacı Bektaş-ı Veli´den sonra gelen en önemli yol ulularından birisi belki de birincisidir. Gelenek ve inanç içinde bu denli önemli bir yere sahip olması, şüphesiz onun Hünkar´ın irfanını Kadıncık Ana vasıtasıyla alıp hem sonraki nesillere aktaran hem de oldukça geniş kitlelere ulaştıran kişi olmasından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de eğer Hacı Bektaş-ı Veli bu irfan ırmağının serçeşmesi ise Abdal Musa´ya da bu çeşmenin suyunu insanlara ulaştıran kurna (musluk) nazarıyla bakmak yanlış olmayacaktır. Hünkar´ın ´sırrı´nı belki kendi dilinden ve gönlünden belki de Kadıncık Ana vasıtasıyla -Aşıkpaşazade Kadıncık Ana´dan aldığını rivayet eder- aldıktan sonra Osmanlı topraklarına gelir Abdal Musa Sultan. Çağdaş kaynaklar Geyikli Baba ve diğer abdallarla beraber Bursa fethine katıldığını rivayet ediyor. Ancak Abdal Musa Osmanlı askeri içinde sadece savaşmakla kalmaz aynı zamanda ordunun gönül hayatını da tanzim eder; onlara gaza neşvesi, Allah, Peygamber, Ali aşkı aşılar. Osmanlı´nın, ordunun çekirdeğini teşkil eden Yeniçeri Ocağı´nın manevi terbiyesini Tarikat-ı Aliye-i Bektaşiyye´ye bırakmasının gerisinde Abdal Musa´nın daha 14. yüzyılın ilk yarısında gazilerin gönül dünyasına çaldığı bu maya vardır. Bir süre Osmanlı bölgesinde gaziler arasında bir taraftan da halk içinde irşat faaliyetleri yaptıktan sonra yüzyılın ortalarına doğru güneye hareket eden Abdal Musa uzun süren bir seyahatten sonra Elmalı´da karar kılar. Bu gün hala makamının bulunduğu Tekke Köyü´ne yerleşir, tekkesini kurar ve canlar uyarmaya devam eder. Bu çalışmamızda Abdal Musa ile ilgili yazılan kayda değer bütün makale ve yazıları bir araya getirerek okuyucuya derli toplu ansiklopedik bir derleme sunmak istedik. Bu mütevazı çalışma elbette her şeyi içerme iddiasında değildir. Gözümüzden kaçan, ulaşamadığımız, hatta haberdar olamadığımız başka çalışmaların da olması mümkündür. Ancak yine de okuyucunun Abdal Musa´ya ilişkin literatürün çok önemli bir kısmını bu kitapta bulacağını söylemek herhalde yanıltıcı olmaz. Yazı ve makaleler konuları itibarıyla dört ana gurupta değerlendirilebilir:
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat