Açık Açık Konuşmak

Stok Kodu:
9789759097349
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
100
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
2.78
2.22
9789759097349
118619
Açık Açık Konuşmak
Açık Açık Konuşmak
2.223
Türkiye'de Ermeniler kendilerini tehdit altında bir halk olarak algılarlar. Grup olarak ya da bireysel olarak sanki daima tehdit altındaymış gibi yaşarlar. VValter Benjamin'in "ni¬celiksel olmayan tarih anlayışı"4 ve "şeylerin evrensel eşitliği"5, bunca yıldır Türkiye'deki Ermeni topluluğunun düşüncesini şekillendirmekte. 1923'te kurulan devlet tarafından gerçekleştirilen homojenleştirme ve devletin azınlıklara karşı uyguladığı süregiden ayrım¬cılıklar, onlara geçmişi "gerçekten olduğu gibi" değil, ancak bir "görüntü", bir yıkıntının kalıntısı, geçici bir öğe, "tehlike anında yanıp sönen" bir film şeridinden kareler olarak sundu. Benjamin'in "ezilenlerin geleneği" savında olduğu gibi, "olağanüstü durum(un)... istisna değil kural (olduğunu)" öğrendiler.6 Diğer Ötekilerle birlikte, moderniteyi parçalı bir deneyim olarak kabul etmeleri, "yeni bir yasa altında toplanarak"7 hayatta kalmalarını mümkün kıldı. Ermeniler söz konusu olduğunda çeşitli etnografik ve sosyo-politik araştırmalar mevcut¬ken, kimse deneyimlerinin fenomenolojik yönünü göz önüne almıyor. Açık Açık Konuş-mak' yapmaktaki amacım, Ermeni kimliğini bir model olarak kullanarak, Türkiye'nin sürekli değişen dokusundaki sosyal ve kültürel kimlik davranışlarının heterojen ve dur-madan değişim içinde olan kural ve bilgi dizilerini incelemek ve bellek ve imgelem ara¬sında bir dayanak noktası görevi gören, burası ile bugün arasında bir menteşe gibi olan İstanbul'un öneminin altını çizmek.
Türkiye'de Ermeniler kendilerini tehdit altında bir halk olarak algılarlar. Grup olarak ya da bireysel olarak sanki daima tehdit altındaymış gibi yaşarlar. VValter Benjamin'in "ni¬celiksel olmayan tarih anlayışı"4 ve "şeylerin evrensel eşitliği"5, bunca yıldır Türkiye'deki Ermeni topluluğunun düşüncesini şekillendirmekte. 1923'te kurulan devlet tarafından gerçekleştirilen homojenleştirme ve devletin azınlıklara karşı uyguladığı süregiden ayrım¬cılıklar, onlara geçmişi "gerçekten olduğu gibi" değil, ancak bir "görüntü", bir yıkıntının kalıntısı, geçici bir öğe, "tehlike anında yanıp sönen" bir film şeridinden kareler olarak sundu. Benjamin'in "ezilenlerin geleneği" savında olduğu gibi, "olağanüstü durum(un)... istisna değil kural (olduğunu)" öğrendiler.6 Diğer Ötekilerle birlikte, moderniteyi parçalı bir deneyim olarak kabul etmeleri, "yeni bir yasa altında toplanarak"7 hayatta kalmalarını mümkün kıldı. Ermeniler söz konusu olduğunda çeşitli etnografik ve sosyo-politik araştırmalar mevcut¬ken, kimse deneyimlerinin fenomenolojik yönünü göz önüne almıyor. Açık Açık Konuş-mak' yapmaktaki amacım, Ermeni kimliğini bir model olarak kullanarak, Türkiye'nin sürekli değişen dokusundaki sosyal ve kültürel kimlik davranışlarının heterojen ve dur-madan değişim içinde olan kural ve bilgi dizilerini incelemek ve bellek ve imgelem ara¬sında bir dayanak noktası görevi gören, burası ile bugün arasında bir menteşe gibi olan İstanbul'un öneminin altını çizmek.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat