AİHM ve Yargıtay Kararları Işığında Haksız Yakalama, Tutuklama ve Elkoyma Nedeniyle Tazminat

Stok Kodu:
9786055980603
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
372
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
10.56
8.45
9786055980603
114055
AİHM ve Yargıtay Kararları Işığında Haksız Yakalama, Tutuklama ve Elkoyma Nedeniyle Tazminat
AİHM ve Yargıtay Kararları Işığında Haksız Yakalama, Tutuklama ve Elkoyma Nedeniyle Tazminat
8.445
Haksız ve hukuka aykırı olarak yakalanan veya tutuklanan kimselere tazminat ödenmesi esası, ilk kez 1961 Anayasasında düzenlenmiş, bu düzenleme doğrultusunda 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun 1964 yılında kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. 466 sayılı Kanun 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 18. maddesi ile 1. 6. 2005 tarihinde yürürlükten kaldırılmış, bu Kanun yerine, ceza yargılamasına ilişkin koruma tedbirlerinin hukuka aykırı olarak uygulanması temelinden hareketle bu haksızlığın giderilmesine ilişkin tazminat kurumu da 5271 sayılı CMKnın 141 ila 144. maddelerinde öngörülmüştür. 5320 sayılı Yasanın 6. maddesinde Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ila 144 üncü maddeleri hükümleri, 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanır hükmüne yer verilmiş, 2. fıkrasındaki Bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 7. 5. 1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. biçimindeki hükümle önceki tarihlerde 466 sayılı Yasa uyarınca açılmış olan davaların aynı Kanun uyarınca hükme bağlanacağı belirtilmiştir. İşte bu hükümler den hareketle kitabımızda haksız yakalama ve tutuklama nedeniyle tazminat konusunda halen uygulanmasına devam edilen 466 sayılı Kanunun uygulanmasına yönelik esaslara ve Yargıtay kararlarına da yer verilmiştir. Esasen henüz 1. 6. 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen haksız yakalama ve tutuklamalara ilişkin kararlar yoğunluk arzetmediğinden CMKnın 141-144. maddelerinin uygulanmasının söz konusu olduğu dava ve Yargıtay kararlarına da pek rastlanılmamaktadır. Bununla birlikte 5320 sayılı Kanunda belirtilen ve bizim sözünü ettiğimiz davaların uygulanması olasıdır ve bizim açıklamalarımız da CMKnın ilgili maddelerin içeriklerine yönelik olmuştur. AİHM kararları, ulusal mahkeme kararlarını bağlayıcı nitelik taşıdığından AİHSnin tam metni kitabın içeriğine alınmış, Sözleşmenin haksız tutuklama ve yakalamaya ilişkin 5. maddesi ile ilgili AİM kararlarının ilgili bölümleri de kitaba dahil edilmiştir. Yine CMKnın 141-144. maddelerinde, büyük ölçüde 466 sayılı Kanunun madde içerikleriyle aynı düzenlenmelere yer verilmiş bulunması ve 466 sayılı Kanunun halen uygulanabilir nitelik taşıması dolayısıyla konulara ilişkin Yargıtay kararları buna göre seçilmiştir. Devletimiz hakkında AİHMde açılan ve karara bağlanan Sözleşmenin 5. maddesi ile ilgili davalar ve Anayasa Mahkemesi kararları da kitapta örnekseme yoluyla bulundurulmuştur.
Haksız ve hukuka aykırı olarak yakalanan veya tutuklanan kimselere tazminat ödenmesi esası, ilk kez 1961 Anayasasında düzenlenmiş, bu düzenleme doğrultusunda 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun 1964 yılında kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. 466 sayılı Kanun 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 18. maddesi ile 1. 6. 2005 tarihinde yürürlükten kaldırılmış, bu Kanun yerine, ceza yargılamasına ilişkin koruma tedbirlerinin hukuka aykırı olarak uygulanması temelinden hareketle bu haksızlığın giderilmesine ilişkin tazminat kurumu da 5271 sayılı CMKnın 141 ila 144. maddelerinde öngörülmüştür. 5320 sayılı Yasanın 6. maddesinde Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ila 144 üncü maddeleri hükümleri, 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanır hükmüne yer verilmiş, 2. fıkrasındaki Bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 7. 5. 1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. biçimindeki hükümle önceki tarihlerde 466 sayılı Yasa uyarınca açılmış olan davaların aynı Kanun uyarınca hükme bağlanacağı belirtilmiştir. İşte bu hükümler den hareketle kitabımızda haksız yakalama ve tutuklama nedeniyle tazminat konusunda halen uygulanmasına devam edilen 466 sayılı Kanunun uygulanmasına yönelik esaslara ve Yargıtay kararlarına da yer verilmiştir. Esasen henüz 1. 6. 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen haksız yakalama ve tutuklamalara ilişkin kararlar yoğunluk arzetmediğinden CMKnın 141-144. maddelerinin uygulanmasının söz konusu olduğu dava ve Yargıtay kararlarına da pek rastlanılmamaktadır. Bununla birlikte 5320 sayılı Kanunda belirtilen ve bizim sözünü ettiğimiz davaların uygulanması olasıdır ve bizim açıklamalarımız da CMKnın ilgili maddelerin içeriklerine yönelik olmuştur. AİHM kararları, ulusal mahkeme kararlarını bağlayıcı nitelik taşıdığından AİHSnin tam metni kitabın içeriğine alınmış, Sözleşmenin haksız tutuklama ve yakalamaya ilişkin 5. maddesi ile ilgili AİM kararlarının ilgili bölümleri de kitaba dahil edilmiştir. Yine CMKnın 141-144. maddelerinde, büyük ölçüde 466 sayılı Kanunun madde içerikleriyle aynı düzenlenmelere yer verilmiş bulunması ve 466 sayılı Kanunun halen uygulanabilir nitelik taşıması dolayısıyla konulara ilişkin Yargıtay kararları buna göre seçilmiştir. Devletimiz hakkında AİHMde açılan ve karara bağlanan Sözleşmenin 5. maddesi ile ilgili davalar ve Anayasa Mahkemesi kararları da kitapta örnekseme yoluyla bulundurulmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat