Amadeo Preziosi

Stok Kodu:
9789750811791
Boyut:
230-290
Sayfa Sayısı:
224
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2007-03
Çeviren:
Mary Işın
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
15.28
12.22
9789750811791
70204
Amadeo Preziosi
Amadeo Preziosi
12.222
Amadeo Preziosi 13 Ocak - 25 Mart 2007 19. yüzyıl İstanbulunu resimleriyle ölümsüzleştiren sanatçının eserleri yalnız resim sanatı açısından değil, Yakın Doğunun toplumsal tarihi açısından da büyük önem taşıyor. İlk defa bu kadar kapsamlı bir sergiye konu olan Preziosi üzerine, uzmanların yazılarıyla katkıda bulunduğu bir sergi kitabı hazırlandı. Kâzım Taşkent Sanat Galerisi, en ünlü Oryantalist ressamlardan Amadeo Prezisoisinin resimlerine ev sahipliği yapıyor. 19. yüzyıl İstanbulunu resimleriyle ölümsüzleştiren sanatçının eserleri yalnız resim sanatı açısından değil, Yakın Doğunun toplumsal tarihi açısından da büyük önem taşıyor. İlk defa bu kadar kapsamlı bir sergiye konu olan Preziosi üzerine, uzmanların yazılarıyla katkıda bulunduğu bir sergi kitabı hazırlandı. Osmanlı resmini Batı'ya tanıtan Fransız yazar ve sanat eleştirmeni Adolphe Thalasso, L'art Ottoman adlı kitabında 1870'lerin İstanbulu'ndaki Türk resminin tek temsilcisinin Levanten suluboya ressamı Preziosi olduğunu söyler. Gerçekten de, Kont Amadeo Preziosi, 1840-1870 yıllar arasında İstanbul'un en ünlü Oryantalist ressamlarından biriydi. Ne var ki, sanatçı 20. yüzyılda unutulmuş ve ancak Oryantalizmin moda olmasıyla adından tekrar söz edilmeye başlanmıştır. Nitekim İngiltere'nin en önemli Oryantalist resim koleksiyonlarından birine sahip olan Rodney Searight, 1971 yılında Londra'daki Leighton House'da koleksiyonunun ilk kez sergilediğinde Preziosi'nin adından kimsenin haberi olmadığını söyler. Yaşamının aşağı yukarı üçte ikisini İstanbul'da geçiren Preziosi, şehirdeki Avrupalılar ve Levantenlerin yanı sıra Müslümanlarla da dost olmuştur. İstanbul'a kısa süreler içinde gelip giden, burayı egzotik ve gizemli, ama o ölçüde de uzak ve yabancı bir dünya gibi gören diğer Oryantalist ressamların aksine şehir halkını, yaşantısını, gelenek ve göreneklerini gerçekten yakından tanımış, daha da önemlisi, sevip benimsemiştir. Sanatçının 1867 Paris Uluslararası Sergisi'ndeki Osmanlı Pavyonu'nda tablolarını bir Türk ressamı olarak sergilemesi bunun kanıtıdır. (Kitabın İçinden)
Amadeo Preziosi 13 Ocak - 25 Mart 2007 19. yüzyıl İstanbulunu resimleriyle ölümsüzleştiren sanatçının eserleri yalnız resim sanatı açısından değil, Yakın Doğunun toplumsal tarihi açısından da büyük önem taşıyor. İlk defa bu kadar kapsamlı bir sergiye konu olan Preziosi üzerine, uzmanların yazılarıyla katkıda bulunduğu bir sergi kitabı hazırlandı. Kâzım Taşkent Sanat Galerisi, en ünlü Oryantalist ressamlardan Amadeo Prezisoisinin resimlerine ev sahipliği yapıyor. 19. yüzyıl İstanbulunu resimleriyle ölümsüzleştiren sanatçının eserleri yalnız resim sanatı açısından değil, Yakın Doğunun toplumsal tarihi açısından da büyük önem taşıyor. İlk defa bu kadar kapsamlı bir sergiye konu olan Preziosi üzerine, uzmanların yazılarıyla katkıda bulunduğu bir sergi kitabı hazırlandı. Osmanlı resmini Batı'ya tanıtan Fransız yazar ve sanat eleştirmeni Adolphe Thalasso, L'art Ottoman adlı kitabında 1870'lerin İstanbulu'ndaki Türk resminin tek temsilcisinin Levanten suluboya ressamı Preziosi olduğunu söyler. Gerçekten de, Kont Amadeo Preziosi, 1840-1870 yıllar arasında İstanbul'un en ünlü Oryantalist ressamlarından biriydi. Ne var ki, sanatçı 20. yüzyılda unutulmuş ve ancak Oryantalizmin moda olmasıyla adından tekrar söz edilmeye başlanmıştır. Nitekim İngiltere'nin en önemli Oryantalist resim koleksiyonlarından birine sahip olan Rodney Searight, 1971 yılında Londra'daki Leighton House'da koleksiyonunun ilk kez sergilediğinde Preziosi'nin adından kimsenin haberi olmadığını söyler. Yaşamının aşağı yukarı üçte ikisini İstanbul'da geçiren Preziosi, şehirdeki Avrupalılar ve Levantenlerin yanı sıra Müslümanlarla da dost olmuştur. İstanbul'a kısa süreler içinde gelip giden, burayı egzotik ve gizemli, ama o ölçüde de uzak ve yabancı bir dünya gibi gören diğer Oryantalist ressamların aksine şehir halkını, yaşantısını, gelenek ve göreneklerini gerçekten yakından tanımış, daha da önemlisi, sevip benimsemiştir. Sanatçının 1867 Paris Uluslararası Sergisi'ndeki Osmanlı Pavyonu'nda tablolarını bir Türk ressamı olarak sergilemesi bunun kanıtıdır. (Kitabın İçinden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat