Anlama ve Gelenek Gadamer'in Felsefi Hermeneutiğinde Anlamada Geleneğin Rolü Sorunu

Stok Kodu:
9786056352683
Boyut:
140-210
Sayfa Sayısı:
180
Basım Yeri:
Malatya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.40
4.32
9786056352683
554147
Anlama ve Gelenek
Anlama ve Gelenek Gadamer'in Felsefi Hermeneutiğinde Anlamada Geleneğin Rolü Sorunu
4.32
Sosyal bilimlerin ve aslında bilimsellik vasfına ve ismine sahip tüm insan etkilerinin içinde bulundukları bunalımlardan kurtulmak için geliştirelen bir açılım olarak hermeneutik, insan eli ve düşüncesinden çıkmış her şeyi anlamak ve yorumlamak gibi tamamen insanın anlama yetisini merkeze alan bir amaç gütmektedir. Bugün bazen postmodern bağlamda, bazen de Kıta Avrupası bağlamlarında ele alınsa ve etki alanları edebiyattan sosyolojiye, politik tartışmalardan, antroplojik etkinliklere kadar uzansa da, o içinde her zaman geçmişinden devraldığı mitolojik ve teolojik problemleri ve kavramları barındırmaya devam etmektedir. Modern dönemde Schleiermacher ve Dilthey tarafından metadolojik yaklaşımlar çerçevesinde işlense de, Heidegger'le varoluşsal bir mahiyete bürünmüş ve nihayet gadamer'le tam anlamıyla felsefi bir probleme/etkinliğe kavuşmuştur. Hermeneutiğin, gadamer'le ulaştığı felsefi düzey, hermeneutik araşatırmalarda bir dönüm noktası olmuştur. Gadamer'le hermeneutik artık doğa bilimlerinin yanında ve altında bağımsızlığına kavuşmuş naif bir insan/tin bilimleri konumundan (Scheiermacher), şans oyununa dönüşen metadolojik bir tercih sıkıntısından (Dilthey), modernliğe karşı radikal bir hiçcilik refleksinden (Heidegger), teolojinin emrinde 'kehanetler ve mucizeleri yorumlayan bir techne hermeneutike'den (Friedrick Ast) sıyrılmış, geçmiş ile gelecek arasında 'bugün'ün, 'şimdi'nin ve burada olmanın ne anlama geldiğinin anlaşılmasına yerini bırakmıştır. Bu çalışma Heidegger'in Varlık ve Zaman'ı ve Gadamer'in hakikat ve Yönteml'i Anlama ve Gelenek ilişkileri bağlamında yeniden okuma ve yorumlama girişimi olup Osmanlı-Cumhuriyet entelektüel geleneğine mütevazi bir katkı yapmayı amaçlamaktadır.
Sosyal bilimlerin ve aslında bilimsellik vasfına ve ismine sahip tüm insan etkilerinin içinde bulundukları bunalımlardan kurtulmak için geliştirelen bir açılım olarak hermeneutik, insan eli ve düşüncesinden çıkmış her şeyi anlamak ve yorumlamak gibi tamamen insanın anlama yetisini merkeze alan bir amaç gütmektedir. Bugün bazen postmodern bağlamda, bazen de Kıta Avrupası bağlamlarında ele alınsa ve etki alanları edebiyattan sosyolojiye, politik tartışmalardan, antroplojik etkinliklere kadar uzansa da, o içinde her zaman geçmişinden devraldığı mitolojik ve teolojik problemleri ve kavramları barındırmaya devam etmektedir. Modern dönemde Schleiermacher ve Dilthey tarafından metadolojik yaklaşımlar çerçevesinde işlense de, Heidegger'le varoluşsal bir mahiyete bürünmüş ve nihayet gadamer'le tam anlamıyla felsefi bir probleme/etkinliğe kavuşmuştur. Hermeneutiğin, gadamer'le ulaştığı felsefi düzey, hermeneutik araşatırmalarda bir dönüm noktası olmuştur. Gadamer'le hermeneutik artık doğa bilimlerinin yanında ve altında bağımsızlığına kavuşmuş naif bir insan/tin bilimleri konumundan (Scheiermacher), şans oyununa dönüşen metadolojik bir tercih sıkıntısından (Dilthey), modernliğe karşı radikal bir hiçcilik refleksinden (Heidegger), teolojinin emrinde 'kehanetler ve mucizeleri yorumlayan bir techne hermeneutike'den (Friedrick Ast) sıyrılmış, geçmiş ile gelecek arasında 'bugün'ün, 'şimdi'nin ve burada olmanın ne anlama geldiğinin anlaşılmasına yerini bırakmıştır. Bu çalışma Heidegger'in Varlık ve Zaman'ı ve Gadamer'in hakikat ve Yönteml'i Anlama ve Gelenek ilişkileri bağlamında yeniden okuma ve yorumlama girişimi olup Osmanlı-Cumhuriyet entelektüel geleneğine mütevazi bir katkı yapmayı amaçlamaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat