Ansiklopedik Halkbilimi / Halk Edebiyatı Terimleri Sözlüğü

Stok Kodu:
9786054989020
Boyut:
160-240
Sayfa Sayısı:
524
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.95
5.56
9786054989020
550544
Ansiklopedik Halkbilimi / Halk Edebiyatı Terimleri Sözlüğü
Ansiklopedik Halkbilimi / Halk Edebiyatı Terimleri Sözlüğü
5.556
Bütün toplumlar tarih sahnesinde var oldukları andan itibaren edebî ürünler ortaya koymuşlardır. Sözlü ve anonim olarak ortaya çıkıp zaman içinde gelişen ürünlerden edebî değer taşıyanlar, "halk edebiyatı" adı altında incelenmiştir. Edebiyat, bir ulusun veya bir dönemin yazar ve şairlerinin ürettikleri eserlerdir. Edebiyatın bir kitabın içinde biçimlenen başlı başına bir etkinlik olarak kavranması daha sonraki dönemlere ait bir olgudur. Yazıyı henüz bilmeyen ilk uygarlıklar, heyecanlarını ve kültür miraslarını sonraki kuşakla-ra sözlü olarak aktarmıştır. Kulaktan kulağa taşınan masallar ve anlatılar, bir topluluğun belleği, bir halkın uyduğu kuralların kutsal mirasıdır. Sözlü edebiyat, insanların hangi durumda ne tutum takınacağının, neler yapmaları gerektiğinin örneklerini sunar. Bu edebiyatın eğitici işlevi atasözleri, özdeyişler, bilmeceler ve masallarla ortaya çıkar. Sözlü edebiyat topluluğun ortak ruhudur. Belirli tören kurallarına uyularak gerçekleştirilir. Yazılı edebiyatlara da kaynaklık yapan bu zengin dil ve kültür malzemesi, sosyal ve doğal olaylar çerçevesinde oluşmuştur.
Halk edebiyatı ürünleri başlangıçta destanlar, efsaneler, masallar ve halk hikâyeleri şeklinde gelişmiştir. Daha sonra manzum ve mensur olmak üzere iki koldan yürümeye devam etmiştir. Atasözü, ninni, türkü, bilmece gibi şekil ve türlerle zenginleşmiştir. Dil, edebiyatın malzemesini oluşturan sosyal, kültürel ve coğrafî yapı ile sıkı sıkıya bağlı millî bir öğedir. Edebiyatın gelişimi, tarihî, sosyal ve kültürel faktörlerle çok yakından ilgilidir. Halk edebiyatı, tarihsel ve toplumsal ortaklıklardan beslenen diliyle, içeriğiyle, zorlama etkenlerin olmadığı, en önemlisi de Türk halkının ulusal özünü taşıyan bir edebiyattır.


Türk halk edebiyatının çerçevesinin çizilmesi çalışmaları sürmektedir. Bu durum halk edebiyatının sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği sorusunu da beraberinde getirmiştir. Halk edebiyatı konusunda, daha belirli bir çerçeve ortaya koyabilmek için türlerden değil dallardan hareket etmek gerekir. Günümüzde halk edebiyatı denildiği zaman üç ayrı dal düşünülmektedir: Anonim halk edebiyatı, dinî tasavvufî halk edebiyatı, âşık edebiyatı.
Halk kültürünü, halkbilimini, anonim halk edebiyatını, âşık edebiyatını ve dini tasavvufi halk edebiyatını sağlıklı değerlendirebilmek için öznel yaklaşımlardan arındırarak o geleneği her yönüyle bilmek gerekir. Her gelenek kendi terminolojisini yaratır. Geleneğe bağlı edebiyatla-rın kendilerine özgü kurallar bütünü bulunmaktadır. Bir edebiyat geleneğini belirleyen terimler, motifler, kavramlar vardır. Halk edebiyatı şiiri, geleneğin yüklediği kurallara ve anlamlara bağlıdır. Halk edebiyatı geleneğini bilmeden onun tarihi yapısını kavramak, anlamak, yorumlamak, çözümlemek, düzeyli bir şiir tahlili yapmak mümkün değildir.
Halk edebiyatının temel kaynaklarına inmeden, onları özümlemeden metin tahlili yapılamaz.
Halk edebiyatının kendisine özgü kaynakları vardır. Başta Kur?an, Hadis, İslami ilimler olmak üzere; genel tarih, peygamberler tarihi, efsane, menkıbe, mitoloji, astronomi, astroloji, çeşitli spor oyunları, gündelik hayat, pozitif bilimlerle simya vb. şairin metin kurgusunda önemli rol oynar. Ansiklopedik Halkbilimi/Halk Edebiyatı Sözlüğü'ndehalk kültürü, halkbilimi, anonim halk edebiyatı, âşık edebiyatı ve dini-tasavvufi halk ede-biyatına ait üç bini aşkın terim, motif ve kavram yer almıştır.


Bu sözlük Türk halkbilimi ve halk edebiyatı alanında yapılacak çalışmalara katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Halk edebiyatına ve halk-bilimine ait terimleri, motifleri ve kavramları, genel çizgileriyle belirleyip bir kültür varlığı olarak tanıtarak gelecek kuşaklara aktarmayı bir görev bildik. Halk edebiyatı ve halkbilimiyle ilgili olarak araştırmacılar, bugüne kadar birçok önemli araştırmalar yaptılar. Onlara şükran borçluyuz. Bu tür çalışmalarda eksiklerin bulunması kaçınılmazdır. Alanla ilgili çalışanların katkıları bize daha sonraki çalışmalarımızda rehber olacaktır.
Bütün toplumlar tarih sahnesinde var oldukları andan itibaren edebî ürünler ortaya koymuşlardır. Sözlü ve anonim olarak ortaya çıkıp zaman içinde gelişen ürünlerden edebî değer taşıyanlar, "halk edebiyatı" adı altında incelenmiştir. Edebiyat, bir ulusun veya bir dönemin yazar ve şairlerinin ürettikleri eserlerdir. Edebiyatın bir kitabın içinde biçimlenen başlı başına bir etkinlik olarak kavranması daha sonraki dönemlere ait bir olgudur. Yazıyı henüz bilmeyen ilk uygarlıklar, heyecanlarını ve kültür miraslarını sonraki kuşakla-ra sözlü olarak aktarmıştır. Kulaktan kulağa taşınan masallar ve anlatılar, bir topluluğun belleği, bir halkın uyduğu kuralların kutsal mirasıdır. Sözlü edebiyat, insanların hangi durumda ne tutum takınacağının, neler yapmaları gerektiğinin örneklerini sunar. Bu edebiyatın eğitici işlevi atasözleri, özdeyişler, bilmeceler ve masallarla ortaya çıkar. Sözlü edebiyat topluluğun ortak ruhudur. Belirli tören kurallarına uyularak gerçekleştirilir. Yazılı edebiyatlara da kaynaklık yapan bu zengin dil ve kültür malzemesi, sosyal ve doğal olaylar çerçevesinde oluşmuştur.
Halk edebiyatı ürünleri başlangıçta destanlar, efsaneler, masallar ve halk hikâyeleri şeklinde gelişmiştir. Daha sonra manzum ve mensur olmak üzere iki koldan yürümeye devam etmiştir. Atasözü, ninni, türkü, bilmece gibi şekil ve türlerle zenginleşmiştir. Dil, edebiyatın malzemesini oluşturan sosyal, kültürel ve coğrafî yapı ile sıkı sıkıya bağlı millî bir öğedir. Edebiyatın gelişimi, tarihî, sosyal ve kültürel faktörlerle çok yakından ilgilidir. Halk edebiyatı, tarihsel ve toplumsal ortaklıklardan beslenen diliyle, içeriğiyle, zorlama etkenlerin olmadığı, en önemlisi de Türk halkının ulusal özünü taşıyan bir edebiyattır.


Türk halk edebiyatının çerçevesinin çizilmesi çalışmaları sürmektedir. Bu durum halk edebiyatının sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği sorusunu da beraberinde getirmiştir. Halk edebiyatı konusunda, daha belirli bir çerçeve ortaya koyabilmek için türlerden değil dallardan hareket etmek gerekir. Günümüzde halk edebiyatı denildiği zaman üç ayrı dal düşünülmektedir: Anonim halk edebiyatı, dinî tasavvufî halk edebiyatı, âşık edebiyatı.
Halk kültürünü, halkbilimini, anonim halk edebiyatını, âşık edebiyatını ve dini tasavvufi halk edebiyatını sağlıklı değerlendirebilmek için öznel yaklaşımlardan arındırarak o geleneği her yönüyle bilmek gerekir. Her gelenek kendi terminolojisini yaratır. Geleneğe bağlı edebiyatla-rın kendilerine özgü kurallar bütünü bulunmaktadır. Bir edebiyat geleneğini belirleyen terimler, motifler, kavramlar vardır. Halk edebiyatı şiiri, geleneğin yüklediği kurallara ve anlamlara bağlıdır. Halk edebiyatı geleneğini bilmeden onun tarihi yapısını kavramak, anlamak, yorumlamak, çözümlemek, düzeyli bir şiir tahlili yapmak mümkün değildir.
Halk edebiyatının temel kaynaklarına inmeden, onları özümlemeden metin tahlili yapılamaz.
Halk edebiyatının kendisine özgü kaynakları vardır. Başta Kur?an, Hadis, İslami ilimler olmak üzere; genel tarih, peygamberler tarihi, efsane, menkıbe, mitoloji, astronomi, astroloji, çeşitli spor oyunları, gündelik hayat, pozitif bilimlerle simya vb. şairin metin kurgusunda önemli rol oynar. Ansiklopedik Halkbilimi/Halk Edebiyatı Sözlüğü'ndehalk kültürü, halkbilimi, anonim halk edebiyatı, âşık edebiyatı ve dini-tasavvufi halk ede-biyatına ait üç bini aşkın terim, motif ve kavram yer almıştır.


Bu sözlük Türk halkbilimi ve halk edebiyatı alanında yapılacak çalışmalara katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Halk edebiyatına ve halk-bilimine ait terimleri, motifleri ve kavramları, genel çizgileriyle belirleyip bir kültür varlığı olarak tanıtarak gelecek kuşaklara aktarmayı bir görev bildik. Halk edebiyatı ve halkbilimiyle ilgili olarak araştırmacılar, bugüne kadar birçok önemli araştırmalar yaptılar. Onlara şükran borçluyuz. Bu tür çalışmalarda eksiklerin bulunması kaçınılmazdır. Alanla ilgili çalışanların katkıları bize daha sonraki çalışmalarımızda rehber olacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat