ARKADAŞ

Stok Kodu:
9789757956020
Basım Yeri:
İstanbul
Çeviren:
NESİBE AYDIN
%20 indirimli
4.00
3.20
9789757956020
29575
ARKADAŞ
ARKADAŞ
3.20
"Arkadaş" 1974-75 sinema mevsiminde göreceğimiz yerli filmlerin en iyilerinden biri, belki de en iyisi... Yılmaz Güney, bu yapıtında, çağdaş Türk insanının duygu dünyasını olağandışı inceliklerle dile getiriyor. Yılmaz Güney, yönetmenliğini yaptığı filmlerde, genellikle girdisi-çıktısı iyice kısılmış, usta ayrıntılarla zenginleştirilmiş olayları işliyordu. "Arkadaş", ilk kez, bu anlayışın ilerisinde bir film. Her şeyden önce Güney'in yeni bir bakış açısını seziyoruz yapıtta: Günümüz Türkiye'sinin toplumsal panoramasını çizme çabası. "Arkadaş"ta ülkemizin karmaşık "zümreler" bütünü çok çarpıcı, karşıtlıklardan yararlanan bir sinema dili ile anlatılıyor. Ayrıca Yılmaz Güney 'olay'ın, olayla edinilecek çekiciliklerin üstüne basmıyor. Bu, sinemamızda başka örneğini göremediğimiz bir girişimdir. (Türk sinemasının salt oltaya, olayın da en gerçekdışına taşmış biçimine yaslanmış, bel bağlamış olduğunu hatırlarsak, yönetmeni ve getirmek istediği gerçeklik duygusunu kavrayabiliriz.) "Arkadaş" filminde hemen hemen hiç olay yoktur. Tersine, anılardan, duyarlıklardan, insan ilişkilerinin kendisel açılarından oluşur "Arkadaş"... -Selim İleri- (6/10/1974 Tarihli, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan "Arkadaş Filminde Gerçeklik Duygusu" adlı yazıdan)
"Arkadaş" 1974-75 sinema mevsiminde göreceğimiz yerli filmlerin en iyilerinden biri, belki de en iyisi... Yılmaz Güney, bu yapıtında, çağdaş Türk insanının duygu dünyasını olağandışı inceliklerle dile getiriyor. Yılmaz Güney, yönetmenliğini yaptığı filmlerde, genellikle girdisi-çıktısı iyice kısılmış, usta ayrıntılarla zenginleştirilmiş olayları işliyordu. "Arkadaş", ilk kez, bu anlayışın ilerisinde bir film. Her şeyden önce Güney'in yeni bir bakış açısını seziyoruz yapıtta: Günümüz Türkiye'sinin toplumsal panoramasını çizme çabası. "Arkadaş"ta ülkemizin karmaşık "zümreler" bütünü çok çarpıcı, karşıtlıklardan yararlanan bir sinema dili ile anlatılıyor. Ayrıca Yılmaz Güney 'olay'ın, olayla edinilecek çekiciliklerin üstüne basmıyor. Bu, sinemamızda başka örneğini göremediğimiz bir girişimdir. (Türk sinemasının salt oltaya, olayın da en gerçekdışına taşmış biçimine yaslanmış, bel bağlamış olduğunu hatırlarsak, yönetmeni ve getirmek istediği gerçeklik duygusunu kavrayabiliriz.) "Arkadaş" filminde hemen hemen hiç olay yoktur. Tersine, anılardan, duyarlıklardan, insan ilişkilerinin kendisel açılarından oluşur "Arkadaş"... -Selim İleri- (6/10/1974 Tarihli, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan "Arkadaş Filminde Gerçeklik Duygusu" adlı yazıdan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat