Asker İşçiler

Stok Kodu:
9789758110308
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
180
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
2.22
1.78
9789758110308
30282
Asker İşçiler
Asker İşçiler
1.779
Bu çalışmanın açığa çıkardığı en önemli konulardan birisi, kapitalizmin gelişmesinde taş kömürünün önemi ve Zonguldak Halkının 1848 yılından bu tarafa kapitalizmin gelişmesinde nasıl bedel ödediğidir. Açıkçası hükümetler taş kömürü üretiminde Zonguldak halkını feda etmişlerdir. Olağanüstü dönemlerde de tepkileri kırabilmek için işçilerin tümünü asker statüsüne sokup kömür için, başka bir söylemle de "kapitalizmin kar hırsı için" öldürmüşlerdir. Zonguldak maden işçileri boğaz tokluğuna bile olduğunu söyleyemeyeceğimiz bir ücretle köle gibi çalıştırılıp öldürülürken, birileri de sürekli sermaye birikimi sağlamıştır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı döneminde uygulanan "Milli Koruma Kanunu" ile maden işçileri öldürülürken oluşan sermaye birikimini birilerine peşkeş çekerek kapitalizmin gelişmesini, daha sonraki dönemlerde özel sektör girişimciliğinin gelişmesi doğrultusunda ilk adımları atmışlardır. Diyebiliriz ki; bu dönemde sermaye birikiminin büyük çoğunluğu ileride özel sektörü oluşturacak sermayedarlara kaydırılmıştır. Günümüzde asker işçi istihdamına geri dönmek gibi bir uygulama hemen hemen imkansız gözükmektedir. Teknolojik gelişme, ordu anlayışının değişimi (asker sayısından çok teknik ve tahrip gücü yüksek bir ordu anlayışı), artan işsizler ordusu, demokratik olmayan kanunlarla (sendika hakkı, grev hakkı vb) zaten işçi sınıfı düşük ücretle çalıştırılabilmektedir. Herhangi bir örgütlenmeyi kırmak için de askersel kanunlara ihtiyaç yoktur. Başta anayasa, sendikalar kanunu, DGM kanunu, vb halen daha askersel faşizmin hazırladığı kanunlardır. Askerlerin devlet yönetiminden kısmen çekilmesi veya işçilerin asker statüsüne sokulmaması durumu değiştirmemektedir. Neyzen Tevfik´in söylediği gibi "yumruk aynı yumruk, sıkılan el değişmiştir". O bakımdan geçmişle günümüzü mukayese ederken fazlaca iyimser olmanın anlamı yoktur. (Arka Kapak)
Bu çalışmanın açığa çıkardığı en önemli konulardan birisi, kapitalizmin gelişmesinde taş kömürünün önemi ve Zonguldak Halkının 1848 yılından bu tarafa kapitalizmin gelişmesinde nasıl bedel ödediğidir. Açıkçası hükümetler taş kömürü üretiminde Zonguldak halkını feda etmişlerdir. Olağanüstü dönemlerde de tepkileri kırabilmek için işçilerin tümünü asker statüsüne sokup kömür için, başka bir söylemle de "kapitalizmin kar hırsı için" öldürmüşlerdir. Zonguldak maden işçileri boğaz tokluğuna bile olduğunu söyleyemeyeceğimiz bir ücretle köle gibi çalıştırılıp öldürülürken, birileri de sürekli sermaye birikimi sağlamıştır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı döneminde uygulanan "Milli Koruma Kanunu" ile maden işçileri öldürülürken oluşan sermaye birikimini birilerine peşkeş çekerek kapitalizmin gelişmesini, daha sonraki dönemlerde özel sektör girişimciliğinin gelişmesi doğrultusunda ilk adımları atmışlardır. Diyebiliriz ki; bu dönemde sermaye birikiminin büyük çoğunluğu ileride özel sektörü oluşturacak sermayedarlara kaydırılmıştır. Günümüzde asker işçi istihdamına geri dönmek gibi bir uygulama hemen hemen imkansız gözükmektedir. Teknolojik gelişme, ordu anlayışının değişimi (asker sayısından çok teknik ve tahrip gücü yüksek bir ordu anlayışı), artan işsizler ordusu, demokratik olmayan kanunlarla (sendika hakkı, grev hakkı vb) zaten işçi sınıfı düşük ücretle çalıştırılabilmektedir. Herhangi bir örgütlenmeyi kırmak için de askersel kanunlara ihtiyaç yoktur. Başta anayasa, sendikalar kanunu, DGM kanunu, vb halen daha askersel faşizmin hazırladığı kanunlardır. Askerlerin devlet yönetiminden kısmen çekilmesi veya işçilerin asker statüsüne sokulmaması durumu değiştirmemektedir. Neyzen Tevfik´in söylediği gibi "yumruk aynı yumruk, sıkılan el değişmiştir". O bakımdan geçmişle günümüzü mukayese ederken fazlaca iyimser olmanın anlamı yoktur. (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat