Atatürk'ün Sofrasında

Stok Kodu:
9786055416065
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
2.78
2.22
9786055416065
133478
Atatürk'ün Sofrasında
Atatürk'ün Sofrasında
2.223
ONUN MEŞHUR YEMEK SOFRALARI Onun muayyen bir çalışma saati yoktu ki! Çalışmadığını sandığımız zamanlar bile çalışırdı Onun meşhur yemek sofraları bir ziyafet ve eğlence âlemi değildi Birçok tarihî kararlar o sofralarda fikir istişarelerinden sonra verilirdi Atatürk başkalarının düşünce ve mütalaalarına çok ehemmiyet verirdi Bilhassa sabaha karşı çalıştığı çok vakidir Yalnız başına gün doğana kadar çalışma odasında yorulurcasına meşgul olduğu günleri çok bilirim İşte gene böyle bir sabahtı. Güneş henüz doğmamıştı Etrafta masmavi bir sabah aydınlığı vardı Kapısını vurarak odasına girdiğim zaman kâğıt ve kitap yığınları içinde çalışıyordu Uykusuz ve yorgun olduğu belliydi - Atatürk, dedim. Niçin bu kadar yoruluyorsun'... Biraz istirahat etsene!... - Memleketin büyük dertleri varken nasıl durulur kardeşim' dedi. - Peki ama ağabey dedim, sizin mesai arkadaşlarınız var, onlar bu dertlerle elbette ki meşgul oluyorlardır Bu sözüm üzerine Atatürkün dudaklarında müstehzi bir tebessümün dağıldığını gördüm - Makbuş, dedi, işte ben onların yaptığı hatalarla bu kadar yoruluyorum. Onların hatalarını temizliyorum!...
ONUN MEŞHUR YEMEK SOFRALARI Onun muayyen bir çalışma saati yoktu ki! Çalışmadığını sandığımız zamanlar bile çalışırdı Onun meşhur yemek sofraları bir ziyafet ve eğlence âlemi değildi Birçok tarihî kararlar o sofralarda fikir istişarelerinden sonra verilirdi Atatürk başkalarının düşünce ve mütalaalarına çok ehemmiyet verirdi Bilhassa sabaha karşı çalıştığı çok vakidir Yalnız başına gün doğana kadar çalışma odasında yorulurcasına meşgul olduğu günleri çok bilirim İşte gene böyle bir sabahtı. Güneş henüz doğmamıştı Etrafta masmavi bir sabah aydınlığı vardı Kapısını vurarak odasına girdiğim zaman kâğıt ve kitap yığınları içinde çalışıyordu Uykusuz ve yorgun olduğu belliydi - Atatürk, dedim. Niçin bu kadar yoruluyorsun'... Biraz istirahat etsene!... - Memleketin büyük dertleri varken nasıl durulur kardeşim' dedi. - Peki ama ağabey dedim, sizin mesai arkadaşlarınız var, onlar bu dertlerle elbette ki meşgul oluyorlardır Bu sözüm üzerine Atatürkün dudaklarında müstehzi bir tebessümün dağıldığını gördüm - Makbuş, dedi, işte ben onların yaptığı hatalarla bu kadar yoruluyorum. Onların hatalarını temizliyorum!...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat