Auschwitz'den Diyarbakır'a 5'Nolu Cezaevi

Stok Kodu:
9786054986064
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
304
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
5.40
4.32
9786054986064
463898
Auschwitz'den Diyarbakır'a 5'Nolu Cezaevi
Auschwitz'den Diyarbakır'a 5'Nolu Cezaevi
4.32
"5 No'luya göndereyimde görün gününüzü" dediler, gönderildiler ve günlerini gördüler. Görecekleri günler en beterindendi. Doğduklarına , yaşadıklarına, yaptıklarına pişmanlık getireceklerdi. El atılmadık organ, ele alınmadık işkence aleti kalmadı. Günlerinden ve gecelerinden bir parça an eksik bırakılmadı. Kusurda, iğrençlikte, insansızlaşmada kusursuzdular.

Auschwitz, Trebilenka Dachau ve diğerlerinin farkı elbet kendileri kadarıydı. Onlar uzakta ve artık burası için bir kitap ve film idiler. Onları o kadar bilirlerdi. Onları bu dünyanın vardıysa, cehennemi diye öğrenmişlerdi.

Bir de burası,5 No'lu vardı. Buranın mekanı zamanı dili bir başkaydı ve hiç bir yere benzemezdi. Burası dışında her yeri aratırdı. Görülecek görülmesi gereken günleri.. Bir başka 'üs' yalıtılmış bir dünya çalınacak yaşam laboratuvarıydı.

Bir yol ayrımına vardılar, yol, dipsiz görünen kuyu-zındanının koridorlarının ucunda bilinen kararlılıklarınından kıvılcıma dönüşerek göründü. Ve gözlerini kısmadılar. Geriye adım; bilincin keskinliğinden sapma, şafağın doğacak güneşini görme azminden vezgeçiş; asla!
"5 No'luya göndereyimde görün gününüzü" dediler, gönderildiler ve günlerini gördüler. Görecekleri günler en beterindendi. Doğduklarına , yaşadıklarına, yaptıklarına pişmanlık getireceklerdi. El atılmadık organ, ele alınmadık işkence aleti kalmadı. Günlerinden ve gecelerinden bir parça an eksik bırakılmadı. Kusurda, iğrençlikte, insansızlaşmada kusursuzdular.

Auschwitz, Trebilenka Dachau ve diğerlerinin farkı elbet kendileri kadarıydı. Onlar uzakta ve artık burası için bir kitap ve film idiler. Onları o kadar bilirlerdi. Onları bu dünyanın vardıysa, cehennemi diye öğrenmişlerdi.

Bir de burası,5 No'lu vardı. Buranın mekanı zamanı dili bir başkaydı ve hiç bir yere benzemezdi. Burası dışında her yeri aratırdı. Görülecek görülmesi gereken günleri.. Bir başka 'üs' yalıtılmış bir dünya çalınacak yaşam laboratuvarıydı.

Bir yol ayrımına vardılar, yol, dipsiz görünen kuyu-zındanının koridorlarının ucunda bilinen kararlılıklarınından kıvılcıma dönüşerek göründü. Ve gözlerini kısmadılar. Geriye adım; bilincin keskinliğinden sapma, şafağın doğacak güneşini görme azminden vezgeçiş; asla!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat