Bilgi ve Değer

Stok Kodu:
9786050607789
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
376
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
17.40
13.92
9786050607789
509153
Bilgi ve Değer
Bilgi ve Değer
13.92
Modern insanın krizler çağında yaşadığı bilinen bir gerçek. Bunun işaretlerini hemen her
alanda; karşıt ideolojilerin küresel savaşlarında, teknolojinin yarattığı doğal ve toplumsal
karışıklıklarda, insani varoluşu artarak tehdit eden çılgın-hızlı hayat tarzında da görmek
pekâlâ mümkündür.
Barıştan bahsedilir ancak sosyal ilişkilerde şüphe, korku ya da öfke egemendir. Ekonomik
refahtan bahsedilir ancak borç içerisinde yüzülür. Özgürlükten bahsedilir ancak özgürlük,
insanların aynileştirilmesiyle bir tutulur. Eşitlikten bahsedilir ancak eşitlik, liyakatin
cezalandırılmasıymış gibi algılanır. Bu düzensizliklerin neticesinin er ya da geç kaos olacağı da
gayet açıktır. Acaba bu duruma niçin düşülmüştür ve bu durumdan kurtulmanın imkânı var
mıdır? Aslında burada söz konusu olan, varlık ve bilgi ile birlikte felsefenin üç temel
meselesinden biri olan 'değer' probleminden başkası değildir.
Peki 'değer' derken sözü edilen nedir? Değerin kendinde bir değeri var mıdır? Yoksa 'değer'
değerini toplumsal ve kurumsal pratiklerin somut formlarında mı bulur? Değeri, 'değer' kılan
nedir? Değerler normatif midir? Bir eylem bilgi üzerine mi kurulur, değer üzerine mi? Modern
birey için değerlerin kriteri 'ödev' duygusu olabilir mi?
Tüm bu sorulara cevapların aradığı elinizdeki kitapta, Sokrates'ten Kant, Fichte ve
Hartmann'a, Heidegger'den Nussbaum'a ve Habermas'a dek, 'değer'in mahiyeti, bilgi ve
varlık alanlarıyla ilişkisi ele alınmaktadır.
Modern insanın krizler çağında yaşadığı bilinen bir gerçek. Bunun işaretlerini hemen her
alanda; karşıt ideolojilerin küresel savaşlarında, teknolojinin yarattığı doğal ve toplumsal
karışıklıklarda, insani varoluşu artarak tehdit eden çılgın-hızlı hayat tarzında da görmek
pekâlâ mümkündür.
Barıştan bahsedilir ancak sosyal ilişkilerde şüphe, korku ya da öfke egemendir. Ekonomik
refahtan bahsedilir ancak borç içerisinde yüzülür. Özgürlükten bahsedilir ancak özgürlük,
insanların aynileştirilmesiyle bir tutulur. Eşitlikten bahsedilir ancak eşitlik, liyakatin
cezalandırılmasıymış gibi algılanır. Bu düzensizliklerin neticesinin er ya da geç kaos olacağı da
gayet açıktır. Acaba bu duruma niçin düşülmüştür ve bu durumdan kurtulmanın imkânı var
mıdır? Aslında burada söz konusu olan, varlık ve bilgi ile birlikte felsefenin üç temel
meselesinden biri olan 'değer' probleminden başkası değildir.
Peki 'değer' derken sözü edilen nedir? Değerin kendinde bir değeri var mıdır? Yoksa 'değer'
değerini toplumsal ve kurumsal pratiklerin somut formlarında mı bulur? Değeri, 'değer' kılan
nedir? Değerler normatif midir? Bir eylem bilgi üzerine mi kurulur, değer üzerine mi? Modern
birey için değerlerin kriteri 'ödev' duygusu olabilir mi?
Tüm bu sorulara cevapların aradığı elinizdeki kitapta, Sokrates'ten Kant, Fichte ve
Hartmann'a, Heidegger'den Nussbaum'a ve Habermas'a dek, 'değer'in mahiyeti, bilgi ve
varlık alanlarıyla ilişkisi ele alınmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat