Bir Kadının Çığlığı

Stok Kodu:
9786257342001
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
121
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.30
5.04
9786257342001
520365
Bir Kadının Çığlığı
Bir Kadının Çığlığı
5.04
Kader korkunç bir canavara dönüşmüş her taraftan saldırıyordu hem de hiç ara vermeden. Saldırı
öylesine şiddetliydi ki ömür billah kendime gelemezdim. O gencecik yaşımda beni acınacak bir
kederle arkadaş yapmıştı. Kalbim bir mezarlığa dönüşmüş, ruhum yavaş yavaş o mezarlığın soğuk
ürkütücü izbeliğinde sönüyordu. Zaman aktıkça daha bir kötüleşiyor, kendimi kaybetmiş bir
duygunun hükmünde buluyordum. Boğazıma yapışmış olan bu kaderden kendimi kurtaracak kadar
güçlü hissetmiyordum. Sabra ve zamana sığınacak akla da sahip değildim. Ölümün gölgesi altında
geleceğe dair ne umudum vardı ne de hayal kurabilecek heyecana sahiptim. Kalın bir sisin içinde
gece gündüz bir hayalet gibi dolanıp duruyordum artık. Ve durmadan da ucu bucağı belirsiz bir
karanlığa sürükleniyor, suskunluk içinde kendi kendimi yiyordum. Ama salt elem keder değildi
yaşamım. Cılızda olsa yüreğimin bir köşesinde yaşayan Haco'nun verdikleri de vardı. Garip bazen
acı, bazen tatlı ufacık kıvılcımlar gibi çakıp çakıp duruyordu. Öylesine küçük ve belirsizdiler ki
sıcaklıklarını henüz hissetmiyordum. Anlamsız bir şekilde dolanıp duruyorlardı içimde. Artık her
şeye kayıtsız bir yaşamın kıyısında dalgalara bırakmıştım kendimi. Çok çok sonraları yavaş yavaş
hayatın dokunuşları beni ayakta tuttu.
Kader korkunç bir canavara dönüşmüş her taraftan saldırıyordu hem de hiç ara vermeden. Saldırı
öylesine şiddetliydi ki ömür billah kendime gelemezdim. O gencecik yaşımda beni acınacak bir
kederle arkadaş yapmıştı. Kalbim bir mezarlığa dönüşmüş, ruhum yavaş yavaş o mezarlığın soğuk
ürkütücü izbeliğinde sönüyordu. Zaman aktıkça daha bir kötüleşiyor, kendimi kaybetmiş bir
duygunun hükmünde buluyordum. Boğazıma yapışmış olan bu kaderden kendimi kurtaracak kadar
güçlü hissetmiyordum. Sabra ve zamana sığınacak akla da sahip değildim. Ölümün gölgesi altında
geleceğe dair ne umudum vardı ne de hayal kurabilecek heyecana sahiptim. Kalın bir sisin içinde
gece gündüz bir hayalet gibi dolanıp duruyordum artık. Ve durmadan da ucu bucağı belirsiz bir
karanlığa sürükleniyor, suskunluk içinde kendi kendimi yiyordum. Ama salt elem keder değildi
yaşamım. Cılızda olsa yüreğimin bir köşesinde yaşayan Haco'nun verdikleri de vardı. Garip bazen
acı, bazen tatlı ufacık kıvılcımlar gibi çakıp çakıp duruyordu. Öylesine küçük ve belirsizdiler ki
sıcaklıklarını henüz hissetmiyordum. Anlamsız bir şekilde dolanıp duruyorlardı içimde. Artık her
şeye kayıtsız bir yaşamın kıyısında dalgalara bırakmıştım kendimi. Çok çok sonraları yavaş yavaş
hayatın dokunuşları beni ayakta tuttu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat