Çağdaş İran Edebiyatının Doğuşu ve Gelişmesi

Stok Kodu:
9789754707267
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
288
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.94
3.95
9789754707267
4951
Çağdaş İran Edebiyatının Doğuşu ve Gelişmesi
Çağdaş İran Edebiyatının Doğuşu ve Gelişmesi
3.954
İran'da şiir ve edebiyat geleneğinin İ.Ö. VI.-V. yüzyıllara kadar uzandığını günümüze ulaşan belgeler kanıtlar. Hatta bu gelenek daha da eski tarihlere taşınarak, Zerdüşt dininin kutsal kitabı olan Avesta'nın İran edebiyatının en eski örneklerinden biri olduğu ileri sürülür. Böylesine köklü bir edebiyatın dili olan Farsça'da, XII. yüzyıldan başlayarak Anadolu'dan Hindistan'a kadar birçok halkın ortak kültür dili olmuştur. İran edebiyatının Firdevsi'si, Ömer Hayyam'ı, Sadi'si, Hafız'ı yabancısı olmadığımız adlardır. Türkçe'den Farsça'ya, Farsça'dan Türkçe'ye giren yüzlerce sözcük her iki kültürün arasındaki yakınlığın en önemli kanıtlarını oluşturur. İran'a Batı'dan daha çok yakın olan ve hem İran, hem de Batı ile yakın ilişkiler kuran Türkiye, birçok açıdan olduğu gibi, edebiyat alanında da İran'ı etkilemiş ve bu ülke için bir kapı ve köprü konumunu üstlenmiştir. Bu çalışmada İran'daki toplumsal ve kültürel alanlardaki yenileşme hareketlerine koşut bir biçimde filizlenen modern İran edebiyatı ele alınmış ve bu dönemin en özgün adları (Sadık Hidayet, Füruğ-i Ferruhzad, Sadık Çubek, Bozorg Alevi, Mehdi Ehevan-ı Salis, Celal Al-i Ahmed, Samet Behrengi, Sahrab vb.) ve yapıtları tanıtılmıştır.
İran'da şiir ve edebiyat geleneğinin İ.Ö. VI.-V. yüzyıllara kadar uzandığını günümüze ulaşan belgeler kanıtlar. Hatta bu gelenek daha da eski tarihlere taşınarak, Zerdüşt dininin kutsal kitabı olan Avesta'nın İran edebiyatının en eski örneklerinden biri olduğu ileri sürülür. Böylesine köklü bir edebiyatın dili olan Farsça'da, XII. yüzyıldan başlayarak Anadolu'dan Hindistan'a kadar birçok halkın ortak kültür dili olmuştur. İran edebiyatının Firdevsi'si, Ömer Hayyam'ı, Sadi'si, Hafız'ı yabancısı olmadığımız adlardır. Türkçe'den Farsça'ya, Farsça'dan Türkçe'ye giren yüzlerce sözcük her iki kültürün arasındaki yakınlığın en önemli kanıtlarını oluşturur. İran'a Batı'dan daha çok yakın olan ve hem İran, hem de Batı ile yakın ilişkiler kuran Türkiye, birçok açıdan olduğu gibi, edebiyat alanında da İran'ı etkilemiş ve bu ülke için bir kapı ve köprü konumunu üstlenmiştir. Bu çalışmada İran'daki toplumsal ve kültürel alanlardaki yenileşme hareketlerine koşut bir biçimde filizlenen modern İran edebiyatı ele alınmış ve bu dönemin en özgün adları (Sadık Hidayet, Füruğ-i Ferruhzad, Sadık Çubek, Bozorg Alevi, Mehdi Ehevan-ı Salis, Celal Al-i Ahmed, Samet Behrengi, Sahrab vb.) ve yapıtları tanıtılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat