Çanakkale Savaşları ve Çanakkale Savaşlarının Destan Kahramanları

Stok Kodu:
9786052019849
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
152
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.00
4.80
9786052019849
490685
Çanakkale Savaşları ve Çanakkale Savaşlarının Destan Kahramanları
Çanakkale Savaşları ve Çanakkale Savaşlarının Destan Kahramanları
4.8
Genellemek yanlış, bunun farkındayım; ama "Çok sayıda insanımızla 'vefa'ya yabancılaştık." desem karşı
çıkar mıydınız?
Kasap Abdullah'ı, Dondurmacı Mehmet'i, İsmail'i, Lütfi Bey'i, Ahmet Saffet'i, Mehmet Muzaffer'i, İbrahim
Naci'yi ve daha nicelerini, "onlardan sonraki nesiller" çoktan unuttu.
Kendi tarihimize, millî değerlerimize tutkun sayılmayız.
Nice değerli insan, nice önemli konu, üç beş günden fazla meşgul etmiyor bizi.
İstiklal Marşı'mızı bile -hâlâ- "makamına uygun şekilde" okuyamıyoruz.
Sözün özü şu: İnsanlarımız övündüğümüz özelliklerine yabancılaşıyor.
Şimdi susamayız.
Çocuklarımız erdem özelliklerinden bu kadar uzaklaştırılmışken doğru, güzel, iyi her ne varsa tohumlarımızın
içinde, söylemeden, yazmadan karanlıklarda çürütemeyiz.
Boynuzlarını, sivri kuyruklarını, çatal dillerini, çatallı mızraklarını saklayıp birileri, filiz filiz, ağaç ağaç, orman
orman olmuşken bitemez "yeniden çiçeklenme" ve "meyve verme" isteğimiz.
Şimdi olmaz!
"Anne sütü gibi tertemiz" can suyu yürüyecek kirli ruhlarımıza daha...
Genellemek yanlış, bunun farkındayım; ama "Çok sayıda insanımızla 'vefa'ya yabancılaştık." desem karşı
çıkar mıydınız?
Kasap Abdullah'ı, Dondurmacı Mehmet'i, İsmail'i, Lütfi Bey'i, Ahmet Saffet'i, Mehmet Muzaffer'i, İbrahim
Naci'yi ve daha nicelerini, "onlardan sonraki nesiller" çoktan unuttu.
Kendi tarihimize, millî değerlerimize tutkun sayılmayız.
Nice değerli insan, nice önemli konu, üç beş günden fazla meşgul etmiyor bizi.
İstiklal Marşı'mızı bile -hâlâ- "makamına uygun şekilde" okuyamıyoruz.
Sözün özü şu: İnsanlarımız övündüğümüz özelliklerine yabancılaşıyor.
Şimdi susamayız.
Çocuklarımız erdem özelliklerinden bu kadar uzaklaştırılmışken doğru, güzel, iyi her ne varsa tohumlarımızın
içinde, söylemeden, yazmadan karanlıklarda çürütemeyiz.
Boynuzlarını, sivri kuyruklarını, çatal dillerini, çatallı mızraklarını saklayıp birileri, filiz filiz, ağaç ağaç, orman
orman olmuşken bitemez "yeniden çiçeklenme" ve "meyve verme" isteğimiz.
Şimdi olmaz!
"Anne sütü gibi tertemiz" can suyu yürüyecek kirli ruhlarımıza daha...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat