Cumhuriyete Yürüyen Osmanlı Torunları Bir Neslin Çektikleri

Stok Kodu:
9786055539825
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
248
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
3.89
3.11
9786055539825
149865
Cumhuriyete Yürüyen Osmanlı Torunları
Cumhuriyete Yürüyen Osmanlı Torunları Bir Neslin Çektikleri
3.111
Arifin de içinde bulunduğu alay, doğu illerimizden geçerek Irakın savunması için Bağdat istikametine doğru gidiyordu. Arif, birliğiyle beraber Urmiye civarına geldiğinde, kardeşi Halitin alayının da bu civarda konuşlandığını öğrenmiş ve kardeşini görmek istemişti. Arif, kısa bir araştırma sonunda, Haliti bir istirahat sırasında telemetresini temizlerken buldu. Halit, karşısında, ağabeyi Arifi görünce gözlerine inanamadı. Bir müddet sonra kendine gelen Halit, ağabeyinin boynuna sıkıca sarılarak; Arif Ağa, sen ha! Nasıl Oldu' Beni nasıl buldun' diyebildi. İki kardeş uzunca bir süre birbirlerine sarıldılar. İkisi de zayıflamıştı. Hele Arif, yol yürümekten, dağ tepe geçmekten oldukça yorulmuş ve süzülmüştü. Ancak bunlar o kadar da önemli değildi. Kaderin cilvesi bu olmalıydı. İki kardeş, savaş yıllarında hem de yabancı topraklarda karşılaştılar. İşte büyük zorluklarla karşılaşan atalarımızın bağımsızlık mücadelesini farklı bir açıdan okumak, Balkan Savaşlarından Kurtuluş Savaşının sonuna kadar askerlik yapıp torunları için kanlarını dökerek bizlere yol açan dedelerimizin hikayesini öğrenmek istiyorsanız, iki asker kardeş Arif ve Halitin başından geçenler, başımızdan geçenleri anlamamız için yeterli olacaktır.
Arifin de içinde bulunduğu alay, doğu illerimizden geçerek Irakın savunması için Bağdat istikametine doğru gidiyordu. Arif, birliğiyle beraber Urmiye civarına geldiğinde, kardeşi Halitin alayının da bu civarda konuşlandığını öğrenmiş ve kardeşini görmek istemişti. Arif, kısa bir araştırma sonunda, Haliti bir istirahat sırasında telemetresini temizlerken buldu. Halit, karşısında, ağabeyi Arifi görünce gözlerine inanamadı. Bir müddet sonra kendine gelen Halit, ağabeyinin boynuna sıkıca sarılarak; Arif Ağa, sen ha! Nasıl Oldu' Beni nasıl buldun' diyebildi. İki kardeş uzunca bir süre birbirlerine sarıldılar. İkisi de zayıflamıştı. Hele Arif, yol yürümekten, dağ tepe geçmekten oldukça yorulmuş ve süzülmüştü. Ancak bunlar o kadar da önemli değildi. Kaderin cilvesi bu olmalıydı. İki kardeş, savaş yıllarında hem de yabancı topraklarda karşılaştılar. İşte büyük zorluklarla karşılaşan atalarımızın bağımsızlık mücadelesini farklı bir açıdan okumak, Balkan Savaşlarından Kurtuluş Savaşının sonuna kadar askerlik yapıp torunları için kanlarını dökerek bizlere yol açan dedelerimizin hikayesini öğrenmek istiyorsanız, iki asker kardeş Arif ve Halitin başından geçenler, başımızdan geçenleri anlamamız için yeterli olacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat