Tartışılan Sınırlar Değişen Milliyetçilik

Stok Kodu:
9789753501255
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
128
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2000
Çeviren:
İsmail Türkmen
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
2.22
1.78
9789753501255
5359
Değişen Milliyetçilik
Değişen Milliyetçilik Tartışılan Sınırlar
1.779
"Kıyı göründü" nidaları akılcılık, deneycilik, pozitivizm, bilimcilik, idealizm, spiritüalizm, nasyonalizm gibi serap kıyılarda boş semalarda aksetmiş ama büyük hayal kırıklıkları ardarda gelmişti. Nereye demirleyecekti artık insanoğlu gemiyi' Kim garanti verecekti bu kıyının salim ve kalıcı olduğuna' Ve "salim" bir kıyı var mıydı sahiden de' Buzlu camlar ardından kendi yüzünü arayan Batılı insan, aklın bu umutsuz seyahatinde demirliyebileceği bir kıyıyı bulamadı belki ama gemide yaşayanlar için metafizik göndermeleri içeriye sevkedecek bir tutkal bulmuştu. Bu tutkal hem bir metafizik asabiyye ihtiyacını karşılayacak hem de "dışarıya karşı" toplumu zinde tutucu bir coşkuyu barındıracaktı. Bunun adı, milliyetçilikti. Milliyetçilik, sosyal bilimlerin kör noktası olmaya devam ediyor. Gerek teori öncesi aşamada, gerekse sonrasında sosyal bilimlerin felsefi sınırlarını zorlayan örneklerle karşısına çıktı milliyetçilik ve bukalemun vasfıyla da, birçok makro-teoriyi çıkmaza soktu. Onun hem yeryüzü ölçeğinde evrensellik kazanmış olması, hem de ülkede evrenselliğe meydan okuyan bir çerçeve çizmiş olması, sosyal bilimcilerin işlerini kökünden zorlaştıran bir boyut içeriyor. (Arka Kapak)
"Kıyı göründü" nidaları akılcılık, deneycilik, pozitivizm, bilimcilik, idealizm, spiritüalizm, nasyonalizm gibi serap kıyılarda boş semalarda aksetmiş ama büyük hayal kırıklıkları ardarda gelmişti. Nereye demirleyecekti artık insanoğlu gemiyi' Kim garanti verecekti bu kıyının salim ve kalıcı olduğuna' Ve "salim" bir kıyı var mıydı sahiden de' Buzlu camlar ardından kendi yüzünü arayan Batılı insan, aklın bu umutsuz seyahatinde demirliyebileceği bir kıyıyı bulamadı belki ama gemide yaşayanlar için metafizik göndermeleri içeriye sevkedecek bir tutkal bulmuştu. Bu tutkal hem bir metafizik asabiyye ihtiyacını karşılayacak hem de "dışarıya karşı" toplumu zinde tutucu bir coşkuyu barındıracaktı. Bunun adı, milliyetçilikti. Milliyetçilik, sosyal bilimlerin kör noktası olmaya devam ediyor. Gerek teori öncesi aşamada, gerekse sonrasında sosyal bilimlerin felsefi sınırlarını zorlayan örneklerle karşısına çıktı milliyetçilik ve bukalemun vasfıyla da, birçok makro-teoriyi çıkmaza soktu. Onun hem yeryüzü ölçeğinde evrensellik kazanmış olması, hem de ülkede evrenselliğe meydan okuyan bir çerçeve çizmiş olması, sosyal bilimcilerin işlerini kökünden zorlaştıran bir boyut içeriyor. (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat