Dervişler ve Sufi Çevreler Klasik Çağ Osmanlı Toplumunda Tasavvufi Şahsiyetler

Stok Kodu:
9786051051680
Boyut:
140-210
Sayfa Sayısı:
264
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2018-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
14.40
11.52
9786051051680
415560
Dervişler ve Sufi Çevreler
Dervişler ve Sufi Çevreler Klasik Çağ Osmanlı Toplumunda Tasavvufi Şahsiyetler
11.52
Kadim bir kökeni olmakla birlikte İslam medeniyeti içinde müstesna bir konuma sahip tasavvuf düşüncesinin temsilcisi olarak kabul edilen mutasavvıflar gerek yaşadıkları dönemlerde, gerekse ölümlerinden sonra kendilerini takip eden müritleri yahut etraflarında oluşan kült sayesinde bireyleri ve toplumları derinden etkilediler. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kuruluştan yıkılışa hemen her devirde Sünni ya da diğer anlayışları benimseyen, bazen sultanlarla çok yakın ilişkiler kurup, bazen de muhalif olmaları nedeniyle takibata uğrayan, hatta idam edilen sufilerin mevcudiyeti biliniyor. Osmanlı döneminde Şeyh Edebalı ve Osman Gazi'nin ekseninde başlayan sufi çevre-iktidar ya da diğer bir deyişle tekke-devlet ilişkileri, Orhan Gazi-Geyikli Baba; Yıldırım Bayezid-Emir Sultan; 2. Murad-Hacı Bayram Veli; Fatih Sultan Mehmed-Akşemseddin; Kanuni Sultan Süleyman-Yahya Efendi ve 1. Ahmed-Aziz Mahmud Hüdai örneklerinde görüleceği üzere ilerleyen zamanlarda da devam etmiştir.

Elinizdeki kitabın ilk bölümünde sufilerin hayatlarından bahseden menakıpnameler ve Alevi-Bektaşi geleneğinde önemli bir yeri olan vilayetnameler incelenmekte, "Dervişler ve Sufi Çevreler" başlıklı ikinci bölümde ise Vefai tarikatına dair bir monografi ile çoğu 1300-1600 yılları arasında yaşamış bazı sufilerin hayatlarına dair yazılar yer almaktadır. Seyyid Ali Sultan, Emir Sikkini, Yazıcızade Kardeşler, Otman Baba, Merzifonlu Piri Baba, Koyun Baba, Seyyid Velayet, Baba Haydar en-Nakşbendi, Beşiktaşlı Yahya Efendi ve La'lizade Abdülbâki Efendi kitapta biyografilerine yer verilen mutasavvıflardır.

Bu şahsiyetlerin hayatları okunduğunda bazen iktidarın en üst noktalarına nüfuz edebilen bir süt kardeşin hayatını, bazen kırda koyun çobanlığı yaparak ömrünü geçiren bir taşra mutasavvıfının kendine has dünyasını, bazen sahip olduğu fikirleri yayabilmek amacıyla Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan fedakâr mutasavvıfların düşünce yapısını, bazen de ciltler dolusu kitap yazan bir Osmanlı entelektüelinin dünyasını tanımak mümkün olabilecektir.
Kadim bir kökeni olmakla birlikte İslam medeniyeti içinde müstesna bir konuma sahip tasavvuf düşüncesinin temsilcisi olarak kabul edilen mutasavvıflar gerek yaşadıkları dönemlerde, gerekse ölümlerinden sonra kendilerini takip eden müritleri yahut etraflarında oluşan kült sayesinde bireyleri ve toplumları derinden etkilediler. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kuruluştan yıkılışa hemen her devirde Sünni ya da diğer anlayışları benimseyen, bazen sultanlarla çok yakın ilişkiler kurup, bazen de muhalif olmaları nedeniyle takibata uğrayan, hatta idam edilen sufilerin mevcudiyeti biliniyor. Osmanlı döneminde Şeyh Edebalı ve Osman Gazi'nin ekseninde başlayan sufi çevre-iktidar ya da diğer bir deyişle tekke-devlet ilişkileri, Orhan Gazi-Geyikli Baba; Yıldırım Bayezid-Emir Sultan; 2. Murad-Hacı Bayram Veli; Fatih Sultan Mehmed-Akşemseddin; Kanuni Sultan Süleyman-Yahya Efendi ve 1. Ahmed-Aziz Mahmud Hüdai örneklerinde görüleceği üzere ilerleyen zamanlarda da devam etmiştir.

Elinizdeki kitabın ilk bölümünde sufilerin hayatlarından bahseden menakıpnameler ve Alevi-Bektaşi geleneğinde önemli bir yeri olan vilayetnameler incelenmekte, "Dervişler ve Sufi Çevreler" başlıklı ikinci bölümde ise Vefai tarikatına dair bir monografi ile çoğu 1300-1600 yılları arasında yaşamış bazı sufilerin hayatlarına dair yazılar yer almaktadır. Seyyid Ali Sultan, Emir Sikkini, Yazıcızade Kardeşler, Otman Baba, Merzifonlu Piri Baba, Koyun Baba, Seyyid Velayet, Baba Haydar en-Nakşbendi, Beşiktaşlı Yahya Efendi ve La'lizade Abdülbâki Efendi kitapta biyografilerine yer verilen mutasavvıflardır.

Bu şahsiyetlerin hayatları okunduğunda bazen iktidarın en üst noktalarına nüfuz edebilen bir süt kardeşin hayatını, bazen kırda koyun çobanlığı yaparak ömrünü geçiren bir taşra mutasavvıfının kendine has dünyasını, bazen sahip olduğu fikirleri yayabilmek amacıyla Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan fedakâr mutasavvıfların düşünce yapısını, bazen de ciltler dolusu kitap yazan bir Osmanlı entelektüelinin dünyasını tanımak mümkün olabilecektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat