Devletin Şiddet Tarihi Cumhuriyet'in Kuruluşundan AKP İktidarına

Stok Kodu:
9786051030777
Boyut:
155-235
Sayfa Sayısı:
560
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
1.39
1.11
9786051030777
117200
Devletin Şiddet Tarihi
Devletin Şiddet Tarihi Cumhuriyet'in Kuruluşundan AKP İktidarına
1.11
Deneyimli gazeteci Berat Günçıkan, kitabın sunuşuna şöyle başlıyor: Ortaokul birde olmalıydım, mesleğimi seçtim, ilk adımımı da belirledim. Gazeteci olacak, cezaevine girip kadın mahkûmlarla röportaj yapacaktım. Hayat tersten işledi, önce cezaevine girdim, sonra gazeteci oldum. Nitekim Günçıkanın gazetecilik serüveni, ortaokuldayken öngördüğü kendi hayat tahayyülüne uygun bir seyir izliyor. Hayat onu Adanadan İstanbula, Batmandan Karsa, devletin ağır elinin izinin görüldüğü hemen her yere götürüyor. Zaten Günçikanın bu kitapta derlenen ve hemen hemen yirmi beş yıla yayılan bir sürede yapmış olduğu haberleri ve röportajları biraraya getirildiğinde, Türkiyede hem solun tarihi, hem de devletin sola uyguladığı şiddetin bir haritası çıkıyor ortaya. Bu haritada TKPliler de var, 12 Mart ve 12 Eylül darbesinin hayatlarını altüst ettiği insanlar da, öyle ya da böyle Kürt hareketine katılanlar ile yakınları da. Yapılan çoğu röportaj, şiddet yaşanan süreçlerin dışında bütün bir hayatı da kapsıyor. Bu da devletin muhalifler kadar bütün toplumu sindirme, bunun için de sürekli bir düşman yaratma arzusunu belgeliyor. Hayat öykülerinden çoğu kez yoksulluk, baskı, inat ve elbette direniş sızıyor. Yoksulluk ve baskı zulmü unutturmuyor, mücadele ve direniş ise umudu diri tutuyor... Dünyanın her köşesinde olduğu gibi Türkiyede de...
Deneyimli gazeteci Berat Günçıkan, kitabın sunuşuna şöyle başlıyor: Ortaokul birde olmalıydım, mesleğimi seçtim, ilk adımımı da belirledim. Gazeteci olacak, cezaevine girip kadın mahkûmlarla röportaj yapacaktım. Hayat tersten işledi, önce cezaevine girdim, sonra gazeteci oldum. Nitekim Günçıkanın gazetecilik serüveni, ortaokuldayken öngördüğü kendi hayat tahayyülüne uygun bir seyir izliyor. Hayat onu Adanadan İstanbula, Batmandan Karsa, devletin ağır elinin izinin görüldüğü hemen her yere götürüyor. Zaten Günçikanın bu kitapta derlenen ve hemen hemen yirmi beş yıla yayılan bir sürede yapmış olduğu haberleri ve röportajları biraraya getirildiğinde, Türkiyede hem solun tarihi, hem de devletin sola uyguladığı şiddetin bir haritası çıkıyor ortaya. Bu haritada TKPliler de var, 12 Mart ve 12 Eylül darbesinin hayatlarını altüst ettiği insanlar da, öyle ya da böyle Kürt hareketine katılanlar ile yakınları da. Yapılan çoğu röportaj, şiddet yaşanan süreçlerin dışında bütün bir hayatı da kapsıyor. Bu da devletin muhalifler kadar bütün toplumu sindirme, bunun için de sürekli bir düşman yaratma arzusunu belgeliyor. Hayat öykülerinden çoğu kez yoksulluk, baskı, inat ve elbette direniş sızıyor. Yoksulluk ve baskı zulmü unutturmuyor, mücadele ve direniş ise umudu diri tutuyor... Dünyanın her köşesinde olduğu gibi Türkiyede de...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat