Dirilen İskelet

Stok Kodu:
9789752401075
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
324
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.60
5.28
9789752401075
427790
Dirilen İskelet
Dirilen İskelet
5.28
Müezzin Efendi, bunlara telsiz telgraf, telsiz telefon diyorlar. Her millet bu yeni fenler için çalışıyorlar. Türk gençlerinin böyle şeylerle uğraşmaları neden kabahat olsun?
Müezzin baba bir iki istiğfardan sonra:
- Kabahattir, günahtır, şirktir...
- Neden?
...
Gençler halin garabeti önünde bir müddet düşündüler.
- Hangi veliyullah tarafından geliyorsunuz?
- Komşunuz Bukağılı dede hazretleri tarafından.
- Getirdiğiniz manevi emir nedir?
...
Kararları veçhile ertesi akşam Sadi'yle Feyzi, Nihat'ın evinde toplandılar. Üç bisiklet avluda duruyordu.

Üç genç her biri, bir pencere önünde, gözler Tayfur'un sokak kapısına dikili, büyük bir beşarete bağlanır gibi uzun, sıkıntılı, sabır ve tahammülü yakan intizar saatleri geçirdiler.
Konağın kapısı açılmıyor değildi. Lâkin beklediklerinden bankaları girip çıkıyorlardı.
Bir gece, iki gece, üç, dört gece hep böyle gece ilerledikçe karşıki kapıyı tarassut için üçünden biri pencere önünde gözcü kalarak nöbetle uyuyorlardı ve sonra...
Müezzin Efendi, bunlara telsiz telgraf, telsiz telefon diyorlar. Her millet bu yeni fenler için çalışıyorlar. Türk gençlerinin böyle şeylerle uğraşmaları neden kabahat olsun?
Müezzin baba bir iki istiğfardan sonra:
- Kabahattir, günahtır, şirktir...
- Neden?
...
Gençler halin garabeti önünde bir müddet düşündüler.
- Hangi veliyullah tarafından geliyorsunuz?
- Komşunuz Bukağılı dede hazretleri tarafından.
- Getirdiğiniz manevi emir nedir?
...
Kararları veçhile ertesi akşam Sadi'yle Feyzi, Nihat'ın evinde toplandılar. Üç bisiklet avluda duruyordu.

Üç genç her biri, bir pencere önünde, gözler Tayfur'un sokak kapısına dikili, büyük bir beşarete bağlanır gibi uzun, sıkıntılı, sabır ve tahammülü yakan intizar saatleri geçirdiler.
Konağın kapısı açılmıyor değildi. Lâkin beklediklerinden bankaları girip çıkıyorlardı.
Bir gece, iki gece, üç, dört gece hep böyle gece ilerledikçe karşıki kapıyı tarassut için üçünden biri pencere önünde gözcü kalarak nöbetle uyuyorlardı ve sonra...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat