Doğunun Elçisi'nden Yüce Divan'a Şerafettin Elçi

Stok Kodu:
9786058785168
Sayfa Sayısı:
408
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.56
4.45
9786058785168
555023
Doğunun Elçisi'nden Yüce Divan'a Şerafettin Elçi
Doğunun Elçisi'nden Yüce Divan'a Şerafettin Elçi
4.446
Şerafettin Elçi'ye kulak verin...

Şerafettin Elçi (KADEP Genel Başkanı) Kürttür ve Kürtlüğünü hiçbir zaman saklamamış, 1979'da Bayındırlık Bakanıyken TBMM'de konuklarıyla Kürtçe konuştuğu için başına gelmeyen kalmamış, 2 yıl hapis yatmıştı. PKK terörüne daima karşı çıktı ve Kürt sorununa barışçı çözüm aradı. Kürt siyasetçiler arasında sağduyuyu hep ön planda tuttu.

Elçi, Pazartesi (6 Şubat 2012) günkü Radikal gazetesinde Ezgi Başaran ile herkesin okuması gereken bir söyleşi yaptı. Söyleşiyi özellikle "Devlet" okumalı, zira onlara verilen mesajlar çok çarpıcı...

Sizelr için hayati önemde bulduğum bölümleri seçtim :

Silahlı mücadeleye devlet çanak tuttu.

- "... Hayatı boyunca kesinlikle silaha yanaşmayan, şiddetten uzak duran bazı insanlar sadece görüşlerini açıkladı diye senelerce cezaevinde kaldılar... Böyle bir ortamda "Siz insanlar niye silaha sarılıyor, dağa çıkıyor" diyemezsiniz. Ben parti ve kişi olarak şiddeti dışladım hep ama silahlı mücadele olmasaydı Kürtlerin Türkiye'nin gündemine oturması Kürtlüğün konuşulabilir düzeye gelmesi mümkün olmazdı."

- "... Devletin bir şeyi bilmesi lazım. Bir kürte yapılan haksızlık, en azından yüzlerce insanda devlet nefretinin gelişmesine sebep olur..."

Bizim nesil son şanstır...

- "Mutlaka benim neslimin görmesi gerekiyor. Çünkü gelecek nesil ile bu meseleyi çözmek mümkün değil. Bu meseleye kafa yoran benim yaşıtlarım öyle ya da böyle Türklerle beraber yaşayageldik. Bir sürü dosluklarımız, sosyal faaliyetlerimiz, ticari ilişkilerimiz var. Ama tamamen savaşın içinde doğan savaş mantığı ile büyüyen, Türk dediğin zaman yalnızca hayatını zorlaştıran jandarmayı, polisi, savcıyı anlayan bir nesil var. Çok öfkeli, içi kin ve hınç dolu bir nesildir bu. O nedenle devlet duygusallığı şoven milliyetçiliği bir kenara itip aklıyla hareket ederek bir an önce bizim nesille çözmeye çalışmalıdır. Bu son şanstır."

Mehmet Ali Birand - 10 Şubat 2012 / Milliyet Gazetesi
Şerafettin Elçi'ye kulak verin...

Şerafettin Elçi (KADEP Genel Başkanı) Kürttür ve Kürtlüğünü hiçbir zaman saklamamış, 1979'da Bayındırlık Bakanıyken TBMM'de konuklarıyla Kürtçe konuştuğu için başına gelmeyen kalmamış, 2 yıl hapis yatmıştı. PKK terörüne daima karşı çıktı ve Kürt sorununa barışçı çözüm aradı. Kürt siyasetçiler arasında sağduyuyu hep ön planda tuttu.

Elçi, Pazartesi (6 Şubat 2012) günkü Radikal gazetesinde Ezgi Başaran ile herkesin okuması gereken bir söyleşi yaptı. Söyleşiyi özellikle "Devlet" okumalı, zira onlara verilen mesajlar çok çarpıcı...

Sizelr için hayati önemde bulduğum bölümleri seçtim :

Silahlı mücadeleye devlet çanak tuttu.

- "... Hayatı boyunca kesinlikle silaha yanaşmayan, şiddetten uzak duran bazı insanlar sadece görüşlerini açıkladı diye senelerce cezaevinde kaldılar... Böyle bir ortamda "Siz insanlar niye silaha sarılıyor, dağa çıkıyor" diyemezsiniz. Ben parti ve kişi olarak şiddeti dışladım hep ama silahlı mücadele olmasaydı Kürtlerin Türkiye'nin gündemine oturması Kürtlüğün konuşulabilir düzeye gelmesi mümkün olmazdı."

- "... Devletin bir şeyi bilmesi lazım. Bir kürte yapılan haksızlık, en azından yüzlerce insanda devlet nefretinin gelişmesine sebep olur..."

Bizim nesil son şanstır...

- "Mutlaka benim neslimin görmesi gerekiyor. Çünkü gelecek nesil ile bu meseleyi çözmek mümkün değil. Bu meseleye kafa yoran benim yaşıtlarım öyle ya da böyle Türklerle beraber yaşayageldik. Bir sürü dosluklarımız, sosyal faaliyetlerimiz, ticari ilişkilerimiz var. Ama tamamen savaşın içinde doğan savaş mantığı ile büyüyen, Türk dediğin zaman yalnızca hayatını zorlaştıran jandarmayı, polisi, savcıyı anlayan bir nesil var. Çok öfkeli, içi kin ve hınç dolu bir nesildir bu. O nedenle devlet duygusallığı şoven milliyetçiliği bir kenara itip aklıyla hareket ederek bir an önce bizim nesille çözmeye çalışmalıdır. Bu son şanstır."

Mehmet Ali Birand - 10 Şubat 2012 / Milliyet Gazetesi
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat