Dünden Bugüne Anılarla Yaşamöyküsel Bir Deneme Zaman Tünelinden Seçkilerle

Stok Kodu:
9786052873472
Boyut:
150-230
Sayfa Sayısı:
344
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.00
7.20
9786052873472
507026
Dünden Bugüne Anılarla Yaşamöyküsel Bir Deneme Zaman Tünelinden Seçkilerle
Dünden Bugüne Anılarla Yaşamöyküsel Bir Deneme Zaman Tünelinden Seçkilerle
7.2
Teke yöresinin Yörük Türkmen yerleşim alanlarında, özellikle Yeşil Dirmil-Altınyayla yurdunda, kadınların ve yöre ozanlarının ayrıcalıklı bir yeri vardır hayatımızda. İster bir gelinin düğün gecesi kınasında olsun, ister bir ölümün ardından yakılan ağıtlarda, isterse bir ozanın dizelerinde, güzellemelerinde olsun, bu yörenin bağrından kopup gelen sesini duyarsınız böylesi zamanların ağıtlarında. Yaylaların, bozkırların, baharların, yazların, bağların, dağların sesi olur bu ağıtlar dilimizde, yüreğimizde.

Geçmişin, geleceğin, yaşanan anın harmanlandığı, adeta birlikte yaşandığı, ardı ardına gelen senfonileşmiş zamanlar olur korolar halinde bu ağıtlar bizim ellerde...

İşte, bu yörenin havasını yansıtan heyecan verici betimlemelerde; bu yörenin sesi halk ozanlarının sazı ve sözünde; bu Dirmil güzellemeleriyle ağıtlarının, bu Dirmill sipsisi, yerel çalgının, içimize sinmiş ayrıcalıklı bir yeri vardır hatıralarımızda... Bu büyülü Altınyayla-Dirmil senfonisinin, bazen kayıplarla hüzünlü; bazen doğumlarla neşeli, böylesine birbirine karışıp giden tılsımlı havasını, renkli tınısını duyarsınız ruhlarınızın ta derinliklerinde.

Ve sonra, anılar kervanıyla yol alırken, yukarılarda; Dirmil'in olağanüstü keyifli bozkırlarında dolanan sürülerin oluşturduğu, tepelerden yankılanıp gelen çanlar orkestrasıyla, "narpız" kokulu yaylaların su arıklarında, balbal çiçeklerinde gezinen kelebeklerin görsel şöleniyle kır sümbülü solunan yamaçları, mor menekşeler açan yeşil bahçeleri, kukurulu kumruları, şakıyan bülbülleri, huzur veren dingin baharlarıyla... Ebediyete akıp giden berrak sularında, pınar başlarında çocukça düşler kurduğumuz, tertemiz kaynak sularıyla; sazlı sözlü kına ve maşala geceleriyle şenlendiğimiz; yağlı pehlivan güreşleri, neşeli düğün alaylarıyla coştuğumuz günlere götürür beni bu gezgin ruhum... Anılar kervanının yol üstü hanında, hatıralar peşinde böyle koşarken bile...

Bazen şiirsel bir dille, "Anılar Denizinde, Yitik Zaman Peşinde" koşarken yazar, sadece kendi yaşam öyküsüne ilişkin çocukluk, gençlik, öğrencilik, öğretmenlik yıllarını kaleme almıyor; ayrıca, töresel yerel kültürden kesitler sunarak, bizim "kültür heybemizi" zenginleştirmeyi de deniyor gibi sanki.

Zaman oluyor, "Anılar Kuyusu"ndan kovayla su çekiyor, içimizi bir serinletiyor, bir ısıtıyor; zaman oluyor, göklerde uçan sihirli halısıyla, denizlerde yelkenli gemisiyle, bizleri diyar diyar gezdirip dolaştırıyor; zaman oluyor, simgesel yolcu treniyle, raylar üstünde kayıp giderken, bilinmedik duraklarda inen sevdiklerine, mendille el sallıyor sanki..."
Teke yöresinin Yörük Türkmen yerleşim alanlarında, özellikle Yeşil Dirmil-Altınyayla yurdunda, kadınların ve yöre ozanlarının ayrıcalıklı bir yeri vardır hayatımızda. İster bir gelinin düğün gecesi kınasında olsun, ister bir ölümün ardından yakılan ağıtlarda, isterse bir ozanın dizelerinde, güzellemelerinde olsun, bu yörenin bağrından kopup gelen sesini duyarsınız böylesi zamanların ağıtlarında. Yaylaların, bozkırların, baharların, yazların, bağların, dağların sesi olur bu ağıtlar dilimizde, yüreğimizde.

Geçmişin, geleceğin, yaşanan anın harmanlandığı, adeta birlikte yaşandığı, ardı ardına gelen senfonileşmiş zamanlar olur korolar halinde bu ağıtlar bizim ellerde...

İşte, bu yörenin havasını yansıtan heyecan verici betimlemelerde; bu yörenin sesi halk ozanlarının sazı ve sözünde; bu Dirmil güzellemeleriyle ağıtlarının, bu Dirmill sipsisi, yerel çalgının, içimize sinmiş ayrıcalıklı bir yeri vardır hatıralarımızda... Bu büyülü Altınyayla-Dirmil senfonisinin, bazen kayıplarla hüzünlü; bazen doğumlarla neşeli, böylesine birbirine karışıp giden tılsımlı havasını, renkli tınısını duyarsınız ruhlarınızın ta derinliklerinde.

Ve sonra, anılar kervanıyla yol alırken, yukarılarda; Dirmil'in olağanüstü keyifli bozkırlarında dolanan sürülerin oluşturduğu, tepelerden yankılanıp gelen çanlar orkestrasıyla, "narpız" kokulu yaylaların su arıklarında, balbal çiçeklerinde gezinen kelebeklerin görsel şöleniyle kır sümbülü solunan yamaçları, mor menekşeler açan yeşil bahçeleri, kukurulu kumruları, şakıyan bülbülleri, huzur veren dingin baharlarıyla... Ebediyete akıp giden berrak sularında, pınar başlarında çocukça düşler kurduğumuz, tertemiz kaynak sularıyla; sazlı sözlü kına ve maşala geceleriyle şenlendiğimiz; yağlı pehlivan güreşleri, neşeli düğün alaylarıyla coştuğumuz günlere götürür beni bu gezgin ruhum... Anılar kervanının yol üstü hanında, hatıralar peşinde böyle koşarken bile...

Bazen şiirsel bir dille, "Anılar Denizinde, Yitik Zaman Peşinde" koşarken yazar, sadece kendi yaşam öyküsüne ilişkin çocukluk, gençlik, öğrencilik, öğretmenlik yıllarını kaleme almıyor; ayrıca, töresel yerel kültürden kesitler sunarak, bizim "kültür heybemizi" zenginleştirmeyi de deniyor gibi sanki.

Zaman oluyor, "Anılar Kuyusu"ndan kovayla su çekiyor, içimizi bir serinletiyor, bir ısıtıyor; zaman oluyor, göklerde uçan sihirli halısıyla, denizlerde yelkenli gemisiyle, bizleri diyar diyar gezdirip dolaştırıyor; zaman oluyor, simgesel yolcu treniyle, raylar üstünde kayıp giderken, bilinmedik duraklarda inen sevdiklerine, mendille el sallıyor sanki..."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat