Dünü ve Bugünü Doğusu ve Batısıyla İnsan Hakları

Stok Kodu:
9789758464012
Basım Yeri:
Ankara
%20 indirimli
4.00
3.20
9789758464012
31938
Dünü ve Bugünü Doğusu ve Batısıyla İnsan Hakları
Dünü ve Bugünü Doğusu ve Batısıyla İnsan Hakları
3.20
1992 yılının Temmuz ayı idi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin AGİK Parlamento grubunun milletvekilleri olarak AGİK'in yıllık parlamento toplantısına katılmak üzere Budapeşte'ye gitmiştik. Toplantının ikinci gününde komisyon çalışmaları başlamış ve ben "İnsan Hakları Komisyonu"nda görev almıştım. Herkes söz alıp konuşuyordu. Bir İsviçreli hanım delege de söz aldı ve konuşması esnasında aynen şöyle dedi: "İnsan Hakları konusunda İslam ülkelerine de seviye kazandırmamız lazım!" Oysa o günlerde Sırplar, Bosna Hersek'i yangın yerine çevirmiş, evleri ve köyleri yakıp yıkıyorlar; kan gölüne döndürmüş, kundaktaki bebekten yataktaki ihtiyarlara varıncaya kadar müslüman nüfusu vahşice katlediyorlar ve sözüm ona medeni Avrupalı devletler de bu manzarayı sadece seyrediyorlardı. İşte Avrupanın ortasında böylesine bir vahşetin sergilendiği sırada İsviçreli parlamenter hanımın, hiç bunlar vaki değilmiş gibi kalkıp, müslüman ülkelerde yaşayan insanlara "insan hakları konusunda seviye vermekten" bahsetmesi benim dini ve milli duygularımı galeyana getirmişti. O gün söz alıp konuşabilirdim ama bu bir öfke konuşması olur ve beklenen etkiyi göstermeyebilirdi. O yüzden bir gün sonra konuşacaktım. (Arka Kapak)
1992 yılının Temmuz ayı idi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin AGİK Parlamento grubunun milletvekilleri olarak AGİK'in yıllık parlamento toplantısına katılmak üzere Budapeşte'ye gitmiştik. Toplantının ikinci gününde komisyon çalışmaları başlamış ve ben "İnsan Hakları Komisyonu"nda görev almıştım. Herkes söz alıp konuşuyordu. Bir İsviçreli hanım delege de söz aldı ve konuşması esnasında aynen şöyle dedi: "İnsan Hakları konusunda İslam ülkelerine de seviye kazandırmamız lazım!" Oysa o günlerde Sırplar, Bosna Hersek'i yangın yerine çevirmiş, evleri ve köyleri yakıp yıkıyorlar; kan gölüne döndürmüş, kundaktaki bebekten yataktaki ihtiyarlara varıncaya kadar müslüman nüfusu vahşice katlediyorlar ve sözüm ona medeni Avrupalı devletler de bu manzarayı sadece seyrediyorlardı. İşte Avrupanın ortasında böylesine bir vahşetin sergilendiği sırada İsviçreli parlamenter hanımın, hiç bunlar vaki değilmiş gibi kalkıp, müslüman ülkelerde yaşayan insanlara "insan hakları konusunda seviye vermekten" bahsetmesi benim dini ve milli duygularımı galeyana getirmişti. O gün söz alıp konuşabilirdim ama bu bir öfke konuşması olur ve beklenen etkiyi göstermeyebilirdi. O yüzden bir gün sonra konuşacaktım. (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat