Eflatun Kuşağın Peşinde

Stok Kodu:
9786050972726
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
316
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.90
7.92
9786050972726
493828
Eflatun Kuşağın Peşinde
Eflatun Kuşağın Peşinde
7.92
Geçmişten gözünü kaçırma, unutmak kaybetmektir.
İnsan 30 yıl boyunca saatleri, günleri sayar mı? Dicle saydı. Diyarbakır Cezaevi felaketinin geride kalanlarından
biriydi. Unutmamak için 262 bin 980 saat, 10 bin 957 gün saydı. Adalet ararken muhatap bulamadı. En sonunda
eflatun elbise kuşağını cebine koyup hesaplaşmaya gitti... İçinden taşan sese kulak verdi: Geçmişten gözünü
kaçırma, unutmak kaybetmektir.
"Ben Dicle Emekçioğlu. Hatırladın mı?"
"Seni hayatımda ilk kez görüyorum. Kimsin sen?
Ne istiyorsun benden?" Gözlerinin içine içine bakıp, "Bu kez soruları ben soracağım" dedim. Cebimden kuşağı
çıkardım. Eflatun, beyaz benekli, artık siyaha dönmüş kan lekeleri olan elbise kuşağını...
Bağırmaya başladım. "Ben seni bütün çocukluğum boyunca Allah sandım! Kâbuslarımda hep senden korktum! Sen
bizim eve gelene kadar üç kişilik mutlu bir aileydik. Ben şimdi 'bir' bile değilim!
'Bir' bile değil, anladın mı! Çocuktum, çocuk! Pişman ol hiç değilse, ne olur hiç değilse pişman ol!"
"Ne demek istiyorsun? Ben seni tanımam etmem." Gözlerimi ayırmadan birkaç saniye baktım ona. Merakla karışık
endişeyle bekliyordu ne söyleyeceğimi. "Bu, beni ilk görüşün değil Oğuzhan Bey!"
Yazar Hakkında:
Fergün Atalay, Muş'ta dünyaya gelmiş bir Diyarbakırlı. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden
mezun oldu. Profesyonel gazeteciliğe 1998 yılında Ankara'da başladı. TV kanallarında muhabir ve editör olarak
çalıştı. İstanbul'da gazeteciliğe devam ediyor.
Geçmişten gözünü kaçırma, unutmak kaybetmektir.
İnsan 30 yıl boyunca saatleri, günleri sayar mı? Dicle saydı. Diyarbakır Cezaevi felaketinin geride kalanlarından
biriydi. Unutmamak için 262 bin 980 saat, 10 bin 957 gün saydı. Adalet ararken muhatap bulamadı. En sonunda
eflatun elbise kuşağını cebine koyup hesaplaşmaya gitti... İçinden taşan sese kulak verdi: Geçmişten gözünü
kaçırma, unutmak kaybetmektir.
"Ben Dicle Emekçioğlu. Hatırladın mı?"
"Seni hayatımda ilk kez görüyorum. Kimsin sen?
Ne istiyorsun benden?" Gözlerinin içine içine bakıp, "Bu kez soruları ben soracağım" dedim. Cebimden kuşağı
çıkardım. Eflatun, beyaz benekli, artık siyaha dönmüş kan lekeleri olan elbise kuşağını...
Bağırmaya başladım. "Ben seni bütün çocukluğum boyunca Allah sandım! Kâbuslarımda hep senden korktum! Sen
bizim eve gelene kadar üç kişilik mutlu bir aileydik. Ben şimdi 'bir' bile değilim!
'Bir' bile değil, anladın mı! Çocuktum, çocuk! Pişman ol hiç değilse, ne olur hiç değilse pişman ol!"
"Ne demek istiyorsun? Ben seni tanımam etmem." Gözlerimi ayırmadan birkaç saniye baktım ona. Merakla karışık
endişeyle bekliyordu ne söyleyeceğimi. "Bu, beni ilk görüşün değil Oğuzhan Bey!"
Yazar Hakkında:
Fergün Atalay, Muş'ta dünyaya gelmiş bir Diyarbakırlı. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden
mezun oldu. Profesyonel gazeteciliğe 1998 yılında Ankara'da başladı. TV kanallarında muhabir ve editör olarak
çalıştı. İstanbul'da gazeteciliğe devam ediyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat