Ermeni Edebiyatı Numuneleri 1913

Stok Kodu:
9786055753276
Boyut:
130-195
Sayfa Sayısı:
376
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-05
Çeviren:
Ari Şekeryan;Mahir Ünsal Eriş
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe - Osmanlıca
%20 indirimli
12.00
9.60
9786055753276
155284
Ermeni Edebiyatı Numuneleri 1913
Ermeni Edebiyatı Numuneleri 1913
9.6
Aras Yayıncılık, 99 yıl önce Osmanlıca olarak yayımlanan Ermeni Edebiyatı Numunelerini bir asır sonra bugün, Latin harfli Osmanlıca ve Türkçe olarak tekrar okuyucularla buluşturuyor. Ermeni Edebiyatı Numuneleri sekiz ünlü Ermeni yazardan on dört öykü içeriyor. Öyküleri Ermeniceden Osmanlıcaya çevirerek Servet-i Fünun dergisinde yayımlayan Sarkis Srents, dört ünlü Osmanlı aydınından aldığı beğence yazılarını da ekleyerek Numuneleri 1913 yılında kitaplaştırmıştı. Kitaptaki öyküler 1900lerin başındaki Osmanlı İstanbulundan ilgi çekici manzaralar sunar. Kadıköyden karşı yakaya geçmek için kiralanan sandallar, Galatada işleyen atlı tramvaylar, Beyoğlundaki salonlarda düzenlenen maskeli balolar, taşralı hamalların çilesi, koca bulma ümidiyle Bursadan İstanbula göçen genç kızların hayal kırıklığı, gençlerin sancılı aşk hikâyeleri... Abdullah Cevdet, Harutyun Şahrigyan, Süleyman Nazif ve Şahabettin Süleyman gibi dönemin ünlü aydınlarının kitapta yer alan beğence yazıları Numunelerin nasıl büyük bir boşluğu doldurduğunu kanıtlar niteliktedir. İleri gelen şair-yazarlardan Süleyman Nazifin, Ermeni Edebiyatı Numunelerini okuyana kadar birçok ırkdaşım gibi Ermeni Edebiyatından habersizdim cümlesi bu açıdan önemli bir tanıklıktır. Osmanlıca - Türkçe olarak okuyucuyla buluşan Numuneler, Ermeni Edebiyatında iz bırakmış önemli yazarlarla tanışma şansının yanı sıra, geçen bir asır içinde dilin uğradığı değişiklikleri de izleme fırsatı da sunuyor. Ne var ki, yüz yıl sonra bugün, Ermeni Edebiyatı Numuneleri var olanın, yaşamakta olanın capcanlı bir yansıması yerine, yok olanın, artık yaşamıyor olanın silik bir yansıması olarak çıkar karşımıza: Osmanlıca yok olmuştur; Türkiyede Ermenice edebiyat üretilmiyordur ve kitaptaki çoğu öykünün kaleme alındığı dil olan Batı Ermenicesi, unutulmaya yüz tutmuştur. İşte tam da bu sebeplerden dolayı, kitabın adı Ermeni Edebiyatı Numuneleri değil, Ermeni Edebiyatı Numuneleri 1913tür. Dönemin öne çıkan aydınlarından Abdullah Cevdet, Ermeni Edebiyatı Numuneleri için kaleme aldığı beğencesinde, 99 yıldır gitgide büyüyen bu boşluğu öngörmüştür adeta: Edebiyatçılar, şairler bir milletin ruhudurlar, bir milletten bunlar çıkarıldıktan sonra o millette ne kalır? His ve ileti yeteneğini çıkarırsanız insanda etten başka ne kalır? Güneş doğadan yok edilirse evrende ne kalır?
Aras Yayıncılık, 99 yıl önce Osmanlıca olarak yayımlanan Ermeni Edebiyatı Numunelerini bir asır sonra bugün, Latin harfli Osmanlıca ve Türkçe olarak tekrar okuyucularla buluşturuyor. Ermeni Edebiyatı Numuneleri sekiz ünlü Ermeni yazardan on dört öykü içeriyor. Öyküleri Ermeniceden Osmanlıcaya çevirerek Servet-i Fünun dergisinde yayımlayan Sarkis Srents, dört ünlü Osmanlı aydınından aldığı beğence yazılarını da ekleyerek Numuneleri 1913 yılında kitaplaştırmıştı. Kitaptaki öyküler 1900lerin başındaki Osmanlı İstanbulundan ilgi çekici manzaralar sunar. Kadıköyden karşı yakaya geçmek için kiralanan sandallar, Galatada işleyen atlı tramvaylar, Beyoğlundaki salonlarda düzenlenen maskeli balolar, taşralı hamalların çilesi, koca bulma ümidiyle Bursadan İstanbula göçen genç kızların hayal kırıklığı, gençlerin sancılı aşk hikâyeleri... Abdullah Cevdet, Harutyun Şahrigyan, Süleyman Nazif ve Şahabettin Süleyman gibi dönemin ünlü aydınlarının kitapta yer alan beğence yazıları Numunelerin nasıl büyük bir boşluğu doldurduğunu kanıtlar niteliktedir. İleri gelen şair-yazarlardan Süleyman Nazifin, Ermeni Edebiyatı Numunelerini okuyana kadar birçok ırkdaşım gibi Ermeni Edebiyatından habersizdim cümlesi bu açıdan önemli bir tanıklıktır. Osmanlıca - Türkçe olarak okuyucuyla buluşan Numuneler, Ermeni Edebiyatında iz bırakmış önemli yazarlarla tanışma şansının yanı sıra, geçen bir asır içinde dilin uğradığı değişiklikleri de izleme fırsatı da sunuyor. Ne var ki, yüz yıl sonra bugün, Ermeni Edebiyatı Numuneleri var olanın, yaşamakta olanın capcanlı bir yansıması yerine, yok olanın, artık yaşamıyor olanın silik bir yansıması olarak çıkar karşımıza: Osmanlıca yok olmuştur; Türkiyede Ermenice edebiyat üretilmiyordur ve kitaptaki çoğu öykünün kaleme alındığı dil olan Batı Ermenicesi, unutulmaya yüz tutmuştur. İşte tam da bu sebeplerden dolayı, kitabın adı Ermeni Edebiyatı Numuneleri değil, Ermeni Edebiyatı Numuneleri 1913tür. Dönemin öne çıkan aydınlarından Abdullah Cevdet, Ermeni Edebiyatı Numuneleri için kaleme aldığı beğencesinde, 99 yıldır gitgide büyüyen bu boşluğu öngörmüştür adeta: Edebiyatçılar, şairler bir milletin ruhudurlar, bir milletten bunlar çıkarıldıktan sonra o millette ne kalır? His ve ileti yeteneğini çıkarırsanız insanda etten başka ne kalır? Güneş doğadan yok edilirse evrende ne kalır?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat