Felsefelogos Sayı: 62 2016/3

Stok Kodu:
2770000000086
Boyut:
150-240
Sayfa Sayısı:
231
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.56
4.45
2770000000086
411607
Felsefelogos Sayı: 62 2016/3
Felsefelogos Sayı: 62 2016/3
4.446
Hiç kuşkusuz, modern siyasetin odağında iki devrim var: Amerikan Devrimi ve Fransız Devrimi. Her iki devrim sürerken özne, öznenin eylemi ve bu doğrultuda kurulan aklın siyasal yargılarının evrensel karaktere sahip olup olmaması tartışması yapılıyor. Önyargılara karşı savaş, dinsel tolerans, özgürleşme arayışı, bir yurttaş hakkı olarak eğitim, tüm topluma yayılan yurttaşlık hakları, kamu yararı ve kamusal ödev gibi konularsa devrimlerle ilişkili yeni tartışma başlıkları. Bu tartışmaların yürütüldüğü döneme Aydınlanma çağı deniyor.

Burada başlayan tartışmalar on dokuz ve yirminci yüzyılın önemli filozof ve düşünürlerince derinleştirildi. Hegel, Marx, Nietzsche, Weber, Adorno ve Horkheimer, Arendt, Haber­mas, Foucault gibi filozoflar önemli görüşler üretti.

Şimdi ilerlemeye "Aydınlanmacı sınırlar konulabilir mi?" sorusunun güçlü bir şekilde yeniden sorulması gerekiyor. Bahsi geçen muhtemel sınır normatif ve/veya pratik ilişkiler düzeyinde nereden geçmektedir? Habermas'ın cumhuriyet, kapitalizm ve kültür tartışmaları, Arendt'in siyasal eylem, siyasal yargı gücü ve kötülük tartışmaları, Ranciere'nin ilkelere dayalı siyasal ve demokrasi konusundaki analizleri "aklı ilerlemeye kurban etmeden özgür yurttaşlar olarak bir arada yaşama"nın ya da bir anlamda "Günümüzde Aydınlanma"nın kavramsal çerçevesini ortaya koyan girişimleri olarak okunamaz mı?
Benzer şekilde kötülüğün böylesine sıradan bir hal almaya başladığı, seküler kavrayış ile özgürlükler arasındaki ilişkinin gün geçtikçe muğlaklaştığı, kapitalist ekonominin eşitlik ve özgürlüğü birbirinden ayrı kategoriler olarak düşünmeyi bir ilke haline getirdiği günü­müzde söz konusu sorunun değerinde herhangi azalma olmadığı açıktır. Bu sorulardan hareketle Aydınlanma çağının sorularını, yeniden ve bugünkü koşullara uygun şekilde gün­deme taşımanın verimli olacağını düşündük.

Kitaptaki başlıklar:

Cemal Bali Akal l Aydınlanmanın sonu ve Vitoria

Ali Akay l Foucault aydınlanma tutumu

Çağlayan Kovanlıkaya l Feminist eleştiri kuramında aydınlanma düşüncesini yeniden tartışmak

Ahu Tunçel l Aydınlanmalar ve demokrasiler: siyasal faydacılığın eleştirisi

Robert B. Brandom l Pragmatist aydınlanma (ve onun problematik semantiği)

Emre Öztürk l Horkheimer ve Dewey'de bilim:?bilimsel aydınlanma' eleştirisi karşısında pragmatist bilim savunusu

Richard Rorty l Bugün için etik

Armağan Öztürk l Berlin düşünüşünde eleştirel akıl, özgürlük ve çoğulculuk

Esin Hamdi Dinçer l Kant düşüncesinde deneyimin sürekliliği ve aydınlanma

Jan Masschelein, Maarten Simons l Aktif vatandaşlıktan dünya vatandaşlığına: bir dünya üniversitesi önerisi

Çağlar Karaca l Aydınlanmanın bilimsel temeli ve determinizm

Mustafa Demirtaş l Egemen, hukuk ve adalet

Didem Delice l Derrida'nın "ötekinin icadı"na ilişkin icadı

Philip O. Ujomu, Felix O. Olatunji l Cultural identity as security and a philosophy of development for africa: reflections on Amilcar Cabral
Hiç kuşkusuz, modern siyasetin odağında iki devrim var: Amerikan Devrimi ve Fransız Devrimi. Her iki devrim sürerken özne, öznenin eylemi ve bu doğrultuda kurulan aklın siyasal yargılarının evrensel karaktere sahip olup olmaması tartışması yapılıyor. Önyargılara karşı savaş, dinsel tolerans, özgürleşme arayışı, bir yurttaş hakkı olarak eğitim, tüm topluma yayılan yurttaşlık hakları, kamu yararı ve kamusal ödev gibi konularsa devrimlerle ilişkili yeni tartışma başlıkları. Bu tartışmaların yürütüldüğü döneme Aydınlanma çağı deniyor.

Burada başlayan tartışmalar on dokuz ve yirminci yüzyılın önemli filozof ve düşünürlerince derinleştirildi. Hegel, Marx, Nietzsche, Weber, Adorno ve Horkheimer, Arendt, Haber­mas, Foucault gibi filozoflar önemli görüşler üretti.

Şimdi ilerlemeye "Aydınlanmacı sınırlar konulabilir mi?" sorusunun güçlü bir şekilde yeniden sorulması gerekiyor. Bahsi geçen muhtemel sınır normatif ve/veya pratik ilişkiler düzeyinde nereden geçmektedir? Habermas'ın cumhuriyet, kapitalizm ve kültür tartışmaları, Arendt'in siyasal eylem, siyasal yargı gücü ve kötülük tartışmaları, Ranciere'nin ilkelere dayalı siyasal ve demokrasi konusundaki analizleri "aklı ilerlemeye kurban etmeden özgür yurttaşlar olarak bir arada yaşama"nın ya da bir anlamda "Günümüzde Aydınlanma"nın kavramsal çerçevesini ortaya koyan girişimleri olarak okunamaz mı?
Benzer şekilde kötülüğün böylesine sıradan bir hal almaya başladığı, seküler kavrayış ile özgürlükler arasındaki ilişkinin gün geçtikçe muğlaklaştığı, kapitalist ekonominin eşitlik ve özgürlüğü birbirinden ayrı kategoriler olarak düşünmeyi bir ilke haline getirdiği günü­müzde söz konusu sorunun değerinde herhangi azalma olmadığı açıktır. Bu sorulardan hareketle Aydınlanma çağının sorularını, yeniden ve bugünkü koşullara uygun şekilde gün­deme taşımanın verimli olacağını düşündük.

Kitaptaki başlıklar:

Cemal Bali Akal l Aydınlanmanın sonu ve Vitoria

Ali Akay l Foucault aydınlanma tutumu

Çağlayan Kovanlıkaya l Feminist eleştiri kuramında aydınlanma düşüncesini yeniden tartışmak

Ahu Tunçel l Aydınlanmalar ve demokrasiler: siyasal faydacılığın eleştirisi

Robert B. Brandom l Pragmatist aydınlanma (ve onun problematik semantiği)

Emre Öztürk l Horkheimer ve Dewey'de bilim:?bilimsel aydınlanma' eleştirisi karşısında pragmatist bilim savunusu

Richard Rorty l Bugün için etik

Armağan Öztürk l Berlin düşünüşünde eleştirel akıl, özgürlük ve çoğulculuk

Esin Hamdi Dinçer l Kant düşüncesinde deneyimin sürekliliği ve aydınlanma

Jan Masschelein, Maarten Simons l Aktif vatandaşlıktan dünya vatandaşlığına: bir dünya üniversitesi önerisi

Çağlar Karaca l Aydınlanmanın bilimsel temeli ve determinizm

Mustafa Demirtaş l Egemen, hukuk ve adalet

Didem Delice l Derrida'nın "ötekinin icadı"na ilişkin icadı

Philip O. Ujomu, Felix O. Olatunji l Cultural identity as security and a philosophy of development for africa: reflections on Amilcar Cabral
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat