Firgun

Stok Kodu:
9786257043045
Boyut:
130-195
Sayfa Sayısı:
124
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
4.80
3.84
9786257043045
486661
Firgun
Firgun
3.84
Şiirlerimin insansı olmasına her zaman özen gösteriyorum. Çünkü kutsal kitaplar, önemli buluşlar ve en önemli resimler her zaman insan için var olmuştur. Bu sebepten şiirden insanı çıkaramazdım.

Şiir yazmak susamış bir serçe kuşuna avucunuzla su içirebilme becerisidir. Ve daha ilk denemenizde başarılı olamayabilirsiniz. Yazmak, yazmak ve daima yazmak. Sonunda mutlaka olacaktır.

İnsan için imkansız yoktur. Ancak pes etmek olabilir. Lakin pes etmek zaten isteksizlik sebebidir ve onun da bizim gönlümüzde yeri yoktur. O sebepledir ki, daha iyi şiirler yazmak için çıktığım bu yolculuk, nefes aldığım müddetçe devam edecek.

hâlâ hasırdan yapma iki güneşlikti yüreğin kızgınlığını örten
ve herkesin kokladığı tüm çiçekler siyah beyazdı
cebinde taşıdığı gül kurusu hariç
sadece gül kurusu kırmızıydı eskilerden elde kalan
bir de dudağının izi.

yüreğinin ateşi
gecenin karanlığında yanıyordu
ve dudaklarından güller damlıyordu
ay düşmüştü maviye
mavi geceye sarılmıştı
ve bir gül vurmuştu kumsala
kumların arasından alıp da koklanası.
Şiirlerimin insansı olmasına her zaman özen gösteriyorum. Çünkü kutsal kitaplar, önemli buluşlar ve en önemli resimler her zaman insan için var olmuştur. Bu sebepten şiirden insanı çıkaramazdım.

Şiir yazmak susamış bir serçe kuşuna avucunuzla su içirebilme becerisidir. Ve daha ilk denemenizde başarılı olamayabilirsiniz. Yazmak, yazmak ve daima yazmak. Sonunda mutlaka olacaktır.

İnsan için imkansız yoktur. Ancak pes etmek olabilir. Lakin pes etmek zaten isteksizlik sebebidir ve onun da bizim gönlümüzde yeri yoktur. O sebepledir ki, daha iyi şiirler yazmak için çıktığım bu yolculuk, nefes aldığım müddetçe devam edecek.

hâlâ hasırdan yapma iki güneşlikti yüreğin kızgınlığını örten
ve herkesin kokladığı tüm çiçekler siyah beyazdı
cebinde taşıdığı gül kurusu hariç
sadece gül kurusu kırmızıydı eskilerden elde kalan
bir de dudağının izi.

yüreğinin ateşi
gecenin karanlığında yanıyordu
ve dudaklarından güller damlıyordu
ay düşmüştü maviye
mavi geceye sarılmıştı
ve bir gül vurmuştu kumsala
kumların arasından alıp da koklanası.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat