Ganiyy-i Muhtefi Nin Meratib-i Tevhid Risalesi

Stok Kodu:
9789757969181
Boyut:
140-210
Sayfa Sayısı:
174
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2001-07
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
4.20
3.36
9789757969181
29637
Ganiyy-i Muhtefi Nin Meratib-i Tevhid Risalesi
Ganiyy-i Muhtefi Nin Meratib-i Tevhid Risalesi
3.36
Akl-ı Meâş denilen, beşere has Gündelik Akl'ın en büyük yanılgılarından biri: görünen (zâhirî) gerçeği en son Hakîkat olarak algılayıp onunla yetinmesidir. Aslında Şehâdet Âlemi, Bâtın ile idrâk arasında bir engel ve nefsânî bir vehimden başka bir şey değildir. Bunu idrâk ise ancak Cenâb-ı Hakk'ın büyük bir lûtfu olan Akl-ı Meâd sâyesinde olur. Akl-ı Meâd sâhibi olan Ehl-i İrfân bütün bu Şehâdet Âlemi'nin hiylelerini temyiz eder, görünenin ardındaki Hakîkat'ı vâsıtasız bir şekilde doğrudan doğruya fehm ve idrâk ederler. Bir kimsede Akl-ı Meâd'ın bir nebze olsun tecellî etmesi için Tevhîd Mertebeleri'nin en azından ilme-l yakîn zevk edilmiş olması şarttır. Tevhîd Mertebeleri altıdır. "Meratib-i Tevhid Süluku" en alt noktası Beşeriyyet ve en üst noktası da Tevhid-i Zat diye isimlendirilen bir çember gibi düşünülür. Bu çemberin Beşeriyyet durağından itibaren başlayan Yükseliş Kavsi: Tevhid-i Ef'al, Tevhid-i Sıfat ve Tevhid-i Zat mertebelerini kapsar; bunlara da Beka Mertebeleri denir. Bu çemberin İniş Kavsi ise: Cem', Hazretü-l Cem' ve Cemmü-l Cem' mertebelerini kapsar; bunlara da Beka Mertebeleri denir. Bu iki kavis tamamlanınca Cemmü-l Cem' mertebesi ile Beşeriyyet durağı çakışır. Salik böylece hareket noktasına geri dönmüş olur. Ama bu dönüşte saliğin elde ettiği idrak ile salt beşer seviyesinde yani bu manevi yolculuğun başındaki idraki arasında pek büyük bir fark vardır. Cem'ül Cem makâmını hazmeden kişi Cenâb-ı Hakk'ın ilâhî lütuflarını kulluk perdesi altında vekarla setreden bir İnsân-ı Kâmil ve bir Mânevî Mürebbi'dir. Böyle bir kişiye erişip de bu niteliğini keşfeden kimse bilmelidir ki önüne çıkmış olan bu fırsat kemâle ermek için hayatının fırsatıdır.
Akl-ı Meâş denilen, beşere has Gündelik Akl'ın en büyük yanılgılarından biri: görünen (zâhirî) gerçeği en son Hakîkat olarak algılayıp onunla yetinmesidir. Aslında Şehâdet Âlemi, Bâtın ile idrâk arasında bir engel ve nefsânî bir vehimden başka bir şey değildir. Bunu idrâk ise ancak Cenâb-ı Hakk'ın büyük bir lûtfu olan Akl-ı Meâd sâyesinde olur. Akl-ı Meâd sâhibi olan Ehl-i İrfân bütün bu Şehâdet Âlemi'nin hiylelerini temyiz eder, görünenin ardındaki Hakîkat'ı vâsıtasız bir şekilde doğrudan doğruya fehm ve idrâk ederler. Bir kimsede Akl-ı Meâd'ın bir nebze olsun tecellî etmesi için Tevhîd Mertebeleri'nin en azından ilme-l yakîn zevk edilmiş olması şarttır. Tevhîd Mertebeleri altıdır. "Meratib-i Tevhid Süluku" en alt noktası Beşeriyyet ve en üst noktası da Tevhid-i Zat diye isimlendirilen bir çember gibi düşünülür. Bu çemberin Beşeriyyet durağından itibaren başlayan Yükseliş Kavsi: Tevhid-i Ef'al, Tevhid-i Sıfat ve Tevhid-i Zat mertebelerini kapsar; bunlara da Beka Mertebeleri denir. Bu çemberin İniş Kavsi ise: Cem', Hazretü-l Cem' ve Cemmü-l Cem' mertebelerini kapsar; bunlara da Beka Mertebeleri denir. Bu iki kavis tamamlanınca Cemmü-l Cem' mertebesi ile Beşeriyyet durağı çakışır. Salik böylece hareket noktasına geri dönmüş olur. Ama bu dönüşte saliğin elde ettiği idrak ile salt beşer seviyesinde yani bu manevi yolculuğun başındaki idraki arasında pek büyük bir fark vardır. Cem'ül Cem makâmını hazmeden kişi Cenâb-ı Hakk'ın ilâhî lütuflarını kulluk perdesi altında vekarla setreden bir İnsân-ı Kâmil ve bir Mânevî Mürebbi'dir. Böyle bir kişiye erişip de bu niteliğini keşfeden kimse bilmelidir ki önüne çıkmış olan bu fırsat kemâle ermek için hayatının fırsatıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat