Gündüz Erkek Gece Kadın

Stok Kodu:
9786054751426
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
216
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-07
Çeviren:
Sinem Çakmak
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.50
3.60
9786054751426
371786
Gündüz Erkek Gece Kadın
Gündüz Erkek Gece Kadın
3.6
Benim için insan ırkında iki çeşit insan var. Zenginler ve fakirler değil, Beyazlar ve siyahlar da değil, biz bu ayrımı yaparken yanılıyoruz. Benim iki çeşidimin biri ilgi ve sevgiyle dolup taşanlar, diğeri de sırf hayatta oldukları için ilgilenilenler. Bir kere bu beş para etmezlerden ayrıldınız mı, daha sonra istediğiniz kişi için özgür olursunuz.
* * *
Babamın şiddetini, anneme ettiği küfürleri, hayvanlarımıza attığı tekmeleri ve alet edevatını sert bir şekilde kullanışını asla unutamadım. Bu benim için bir yük. Her seferinde bir nehir kenarında durup bunlardan kurtulabilmeyi denedim ama hep ellerimin arasında kaldılar. Yükü sırtımda hissettim, sırtımı duvara yaslayıp sürttüm, ayaklarımın altına alıp ezmeyi denedim; ama babam beni bir gülle gibi izlemeye devam etti. Yıpranıyorum. Üstüme dikenden bir yelek geçirip, yavaşça, gelinciklerle bürünmüş çiftlik evine giden yola giriyorum. Bu çiftlik yalnızca domuz ve mısır üretmedi, aynı zamanda şehre, gündüzleri erkek ve geceleri kadın olan bir kişilik de gönderdi.
Benim için insan ırkında iki çeşit insan var. Zenginler ve fakirler değil, Beyazlar ve siyahlar da değil, biz bu ayrımı yaparken yanılıyoruz. Benim iki çeşidimin biri ilgi ve sevgiyle dolup taşanlar, diğeri de sırf hayatta oldukları için ilgilenilenler. Bir kere bu beş para etmezlerden ayrıldınız mı, daha sonra istediğiniz kişi için özgür olursunuz.
* * *
Babamın şiddetini, anneme ettiği küfürleri, hayvanlarımıza attığı tekmeleri ve alet edevatını sert bir şekilde kullanışını asla unutamadım. Bu benim için bir yük. Her seferinde bir nehir kenarında durup bunlardan kurtulabilmeyi denedim ama hep ellerimin arasında kaldılar. Yükü sırtımda hissettim, sırtımı duvara yaslayıp sürttüm, ayaklarımın altına alıp ezmeyi denedim; ama babam beni bir gülle gibi izlemeye devam etti. Yıpranıyorum. Üstüme dikenden bir yelek geçirip, yavaşça, gelinciklerle bürünmüş çiftlik evine giden yola giriyorum. Bu çiftlik yalnızca domuz ve mısır üretmedi, aynı zamanda şehre, gündüzleri erkek ve geceleri kadın olan bir kişilik de gönderdi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat