Güvercinler ve Matmazeller Düş Öyküleri

Stok Kodu:
9789750841422
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
164
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.17
3.33
9789750841422
436279
Güvercinler ve Matmazeller
Güvercinler ve Matmazeller Düş Öyküleri
3.333
Güvercinler ve Matmazeller'de yazarın 2012'de YKY tarafından yayımlanan Sürgün Küçük Bulutlar adlı bütün öyküler kitabının dışında kalanlar ve daha sonra yazdığı klasik öyküler bir araya geliyor. Özlü, anı-deneme ekseninde yazdığı klasik öykülerini "Düş Öyküleri" adıyla dosyalamış, bunlardan kısmını 2011'de Kendi Evine Varamamak'ta toplamıştı. Güvercinler ve Matmazeller'deyse, son yıllarda dergilerde çıkan benzeri öykülerini ve 1950'lerin dergilerinde unutulmuş ilk öykülerini de bu kitaba ekledi.
Düş, tutku ve bunaltıdan mürekkep kalem, okurunu Stockholm, Paris, Berlin, Beyoğlu, Fatih, Simav, Ödemiş gibi birbirine uzak yerlerde ve birbirine uzak zamanlarda gezdiriyor.
Güneş batarken Tepebaşı'ndaki cadde eflatuni bir renge boyanıyor. Eyüp sırtlarında batan güneş ölümü çağrıştırıyor. Sonsuzluğu. Sonsuzluk içinde yok oluşu. Eskinin hayalleri... Eyüp sırtlarında yapılmış bir gezinti. Bir sevginin aranışı. Sonra dönüş yolu. Yorgunluk. Ağaçlı, küçük ön bahçeler. Sonra bu çatı katına çıkıp uzanmak. Derin bir yorgunluktan kurtulmak için, çatılardaki duruşları sakinlik veren bacaları seyretmek. Sakin bir yaşam düşlemek. Bacalarla sakin bir yaşam.
Güvercinler ve Matmazeller'de yazarın 2012'de YKY tarafından yayımlanan Sürgün Küçük Bulutlar adlı bütün öyküler kitabının dışında kalanlar ve daha sonra yazdığı klasik öyküler bir araya geliyor. Özlü, anı-deneme ekseninde yazdığı klasik öykülerini "Düş Öyküleri" adıyla dosyalamış, bunlardan kısmını 2011'de Kendi Evine Varamamak'ta toplamıştı. Güvercinler ve Matmazeller'deyse, son yıllarda dergilerde çıkan benzeri öykülerini ve 1950'lerin dergilerinde unutulmuş ilk öykülerini de bu kitaba ekledi.
Düş, tutku ve bunaltıdan mürekkep kalem, okurunu Stockholm, Paris, Berlin, Beyoğlu, Fatih, Simav, Ödemiş gibi birbirine uzak yerlerde ve birbirine uzak zamanlarda gezdiriyor.
Güneş batarken Tepebaşı'ndaki cadde eflatuni bir renge boyanıyor. Eyüp sırtlarında batan güneş ölümü çağrıştırıyor. Sonsuzluğu. Sonsuzluk içinde yok oluşu. Eskinin hayalleri... Eyüp sırtlarında yapılmış bir gezinti. Bir sevginin aranışı. Sonra dönüş yolu. Yorgunluk. Ağaçlı, küçük ön bahçeler. Sonra bu çatı katına çıkıp uzanmak. Derin bir yorgunluktan kurtulmak için, çatılardaki duruşları sakinlik veren bacaları seyretmek. Sakin bir yaşam düşlemek. Bacalarla sakin bir yaşam.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat