Güzel Hastalık

Stok Kodu:
9786055717483
Boyut:
120-210
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
5.40
4.32
9786055717483
370822
Güzel Hastalık
Güzel Hastalık
4.32
At izinin it izine karıştığı günümüzün şiir ortamında, nitelikli şiiri bulmak için harcanan çaba, gerçek şiiri yanlış mecralarda arama mesaisi şiirimizin ve dolayısıyla okurunun sığlaşmasına yol açmış ve bunun en büyük zararını da yine o okurun hiç ulaşamadığı, nitelikli şiirimiz görmüştür. Yayınevimizin büyük bir sorumluluk alarak, okuyucuyu nitelikli şiirle buluşturmak hedefiyle başlattığı '2000'ler Şiirinde Yürüyüş...' Serisinin büyük ses getiren 9. Kitabı Gökhan Arslan'ın Güzel Hastalık kitabıdır. Eyy okur! Haydi, nitelikli şiire ilgi hemen, şimdi, yeniden...

"niye herkes yanlış çizer kalbin şeklini
gün, gökyüzünden getirdiği ışığı kime ayırır
her zaman eksik mi kalır duvardaki taşlar
tutmadı işte harç, düştü kolum omzumdan
dilim ağzımdan ayrıldı, derim etimden
tanrıya uzak doğuya yakınken ayaklarım
gidip yalancı mağaralara sığındım
sığdırdım içime dehlizin kirli karanlığını"
(...)
"uzayan ve kısalan bir yanı olmalıydı hayatın
bana uçurumları o zaman öğrettiler
babamı böcekler yedi, annemi keder
ben göle atılan taş gibi kaldım
gördüm, göller bozkırın adasıdır
ve aksak atlarla gidilir onlara
atları hep yalnız olduklarına inandırdım"
At izinin it izine karıştığı günümüzün şiir ortamında, nitelikli şiiri bulmak için harcanan çaba, gerçek şiiri yanlış mecralarda arama mesaisi şiirimizin ve dolayısıyla okurunun sığlaşmasına yol açmış ve bunun en büyük zararını da yine o okurun hiç ulaşamadığı, nitelikli şiirimiz görmüştür. Yayınevimizin büyük bir sorumluluk alarak, okuyucuyu nitelikli şiirle buluşturmak hedefiyle başlattığı '2000'ler Şiirinde Yürüyüş...' Serisinin büyük ses getiren 9. Kitabı Gökhan Arslan'ın Güzel Hastalık kitabıdır. Eyy okur! Haydi, nitelikli şiire ilgi hemen, şimdi, yeniden...

"niye herkes yanlış çizer kalbin şeklini
gün, gökyüzünden getirdiği ışığı kime ayırır
her zaman eksik mi kalır duvardaki taşlar
tutmadı işte harç, düştü kolum omzumdan
dilim ağzımdan ayrıldı, derim etimden
tanrıya uzak doğuya yakınken ayaklarım
gidip yalancı mağaralara sığındım
sığdırdım içime dehlizin kirli karanlığını"
(...)
"uzayan ve kısalan bir yanı olmalıydı hayatın
bana uçurumları o zaman öğrettiler
babamı böcekler yedi, annemi keder
ben göle atılan taş gibi kaldım
gördüm, göller bozkırın adasıdır
ve aksak atlarla gidilir onlara
atları hep yalnız olduklarına inandırdım"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat