Halkla İlişkilerde Teorik Bir Çerçeve

Stok Kodu:
9789756768594
Boyut:
140-215
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.50
3.60
9789756768594
11506
Halkla İlişkilerde Teorik Bir Çerçeve
Halkla İlişkilerde Teorik Bir Çerçeve
3.6
Nobel ödüllü ünlü yazar Elias Canetti, 1930-31 yıllarında yazdığı ve 1935 yılında Viyana'da yayınlama olanağı bulduğu Körleşme (Die Blendung) adlı romanında değerlerini yitiren, iletişim becerisini kaybeden, körleşmekte olan bir toplumun yaşadığı çöküşü, sürüklendiği felaketi bir bilim adamının yaşamına indirgeyerek, çok çarpıcı bir şekilde anlatır. Mikro ölçekte toplum özelliği gösteren örgütlerin de; boyutları, uğraş alanları, amaçları ne olursa olsun iletişim becerilerini kaybettikleri takdirde, Canetti'nin roman kahramanı Dr. Kien'le aynı sonu paylaşmaktan kurtulamadıkları, körleşerek felakete sürüklendikleri görülmektedir. Siyaset mezarlığı, etrafını saran ve kendisine övgüler yağdıran parti kurmaylarından dolayı çevresini göremeyen, körleşen liderlerin partileriyle dolmakta; her gün birçok firma, çevresinde olup biteni algılayamadığı, doğru değerlendiremediği için yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmakta, toplumsal sorunları çözmek için oluşturulmuş olan kamu kuruluşları ise, değişimin gerisinde kaldıkları için hantallaşmakta, toplumsal talepleri karşılayamaz duruma gelmekte ve kendileri birer sorun yumağına dönüşmektedir. Alışkanlıkların, beğenilerin, taleplerin, değerlerin, hatta paradigmaların çok hızla değiştiği günümüz koşullarında örgütler; ister güç veya iktidar elde etmek isterse de toplumsal fayda yaratmak amacıyla oluşturulmuş olsun, etkili bir şekilde varolabilmek için değişime hızlı bir şekilde uyarlanmak durumundadırlar. Değişimin ne getirdiğini, ne götürdüğünü, ne tür fırsat ve tehditler yarattığını öngörüp, strateji ve politikalarını bu doğrultuda belirlemeleri gerekir. Ancak, böyle bir öngörü için örgütlerin hassas kulaklara ve halkla ilişkiler kaçınılmazdır. Halkla ilişkiler birimleri, planlayıp yürüttükleri sistematik, düzenli çalışmalarla; içerisinde yer aldıkları örgütlerin gözü ve kulağı olmak ve örgüt çerçevesinde olup bitenleri örgüte aktarmak, böylece örgütsel körleşmenin oluşumunu engellemek gibi yaşamsal bir rol üstlenmektedirler.
Nobel ödüllü ünlü yazar Elias Canetti, 1930-31 yıllarında yazdığı ve 1935 yılında Viyana'da yayınlama olanağı bulduğu Körleşme (Die Blendung) adlı romanında değerlerini yitiren, iletişim becerisini kaybeden, körleşmekte olan bir toplumun yaşadığı çöküşü, sürüklendiği felaketi bir bilim adamının yaşamına indirgeyerek, çok çarpıcı bir şekilde anlatır. Mikro ölçekte toplum özelliği gösteren örgütlerin de; boyutları, uğraş alanları, amaçları ne olursa olsun iletişim becerilerini kaybettikleri takdirde, Canetti'nin roman kahramanı Dr. Kien'le aynı sonu paylaşmaktan kurtulamadıkları, körleşerek felakete sürüklendikleri görülmektedir. Siyaset mezarlığı, etrafını saran ve kendisine övgüler yağdıran parti kurmaylarından dolayı çevresini göremeyen, körleşen liderlerin partileriyle dolmakta; her gün birçok firma, çevresinde olup biteni algılayamadığı, doğru değerlendiremediği için yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmakta, toplumsal sorunları çözmek için oluşturulmuş olan kamu kuruluşları ise, değişimin gerisinde kaldıkları için hantallaşmakta, toplumsal talepleri karşılayamaz duruma gelmekte ve kendileri birer sorun yumağına dönüşmektedir. Alışkanlıkların, beğenilerin, taleplerin, değerlerin, hatta paradigmaların çok hızla değiştiği günümüz koşullarında örgütler; ister güç veya iktidar elde etmek isterse de toplumsal fayda yaratmak amacıyla oluşturulmuş olsun, etkili bir şekilde varolabilmek için değişime hızlı bir şekilde uyarlanmak durumundadırlar. Değişimin ne getirdiğini, ne götürdüğünü, ne tür fırsat ve tehditler yarattığını öngörüp, strateji ve politikalarını bu doğrultuda belirlemeleri gerekir. Ancak, böyle bir öngörü için örgütlerin hassas kulaklara ve halkla ilişkiler kaçınılmazdır. Halkla ilişkiler birimleri, planlayıp yürüttükleri sistematik, düzenli çalışmalarla; içerisinde yer aldıkları örgütlerin gözü ve kulağı olmak ve örgüt çerçevesinde olup bitenleri örgüte aktarmak, böylece örgütsel körleşmenin oluşumunu engellemek gibi yaşamsal bir rol üstlenmektedirler.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat