Hava Atışı

Stok Kodu:
9789753481892
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2004
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
4.17
3.33
9789753481892
36037
Hava Atışı
Hava Atışı
3.333
Adının gelecekte ansiklopedilere geçeceğinden emin olan Münir adlı bir gencin ses tellerine vereceği zararı düşünerek sporu bırakması... Orhan Kemal´in 1956´yı 1957´ye bağlayan yılbaşı gecesini Türkiye Spor adlı gazetenin düzeltmelerini yaparak geçirmesi ve bu işten kazandığı ilk parayla aldığı Bafra sigarası... Rıfat Ilgaz´ın Akçakocalı gençleri spor yapmaya alıştırması ile, işleri durma noktasına gelen kahvehane sahibinin öfkesi... 1953´te kızların kendisinden Pia istediği Atillla İlhan; 2003´te kızların kendisinden imza ve öpücük istediği Beşiktaşlı İlhan... Can Yücel´in ´yumurta´ sının bir Fenerbahçe-Galatasaray maçında Hasan Şaş´ın kafasında patlaması... Sait Faik´in sessiz sedasız futbol oynayan çocukluğu... "Bana bir gol atsana!" diye atıla lafları ters köşeye yatıran gollerin sahibi Küçük Hanım´ın yılların geçmesiyle birlikte ´dinazor´laşması... Ve daha birçok ilginç ayrıntıyla, kitaba konuk olan yerli-yabancı adlar... Hepsini tanıyoruz; ama hiçbirinin yaşamının ´spor´la bu denli iç içe geçtiğini bilmiyoruz. Utku Erişik´in kalemiyle yönettiği bu maçta hava atışına çıkıyor her yazı... Edebiyatın spora, sporun edebiyata hava attığı bir kitap, HAVA ATIŞI... NTV İnternet Gazetesi ntvmsnbc.com´da çıkan spor yazıları okurlar tarafından büyük ilgiyle izlenen genç yazarınüçüncü kitabı, bu yazılarından yaptığı bir derleme... Ama bu yazılar, sonradan güncelliğini yitirecek ve eskiyecek spor yazılarından değil! Her zaman aynı tazelikte, aynı tatta okunabilecek türden... HAVA ATIŞI, ustalarının önünde saygıyla eğilirken, bugüne eleştirel gözlerle bakan genç bir yazarın farklı gözlemlerini özgün bir dille anlattığı kitabı... Okuru şeref tribününe oturmaya çağıran... Utku´nun Hava Atışı´nı okurken -izlerken mi demeliydim'- şunlar geçti yüreğimden: "Şortunu göbeğinin altına bırakıp, formasındaki çizgilerin dikleşmesini sağlayacak bir düzenlemeye girişmemiş, tozluklarını 1 numara don lastiğiyle bağlayıp, kramponlarının ucunu beton zemine iki kere vurup ayağına iyice oturtup sahaya bi azamet salınarak çıkmanın keyfini duyumsamayanlar anlamaz halimizden!" Utku´nun yazıları o sahalarda dizlerini kanatan çocuklara ve onları anlayanlara... Hava Atışı... Cümleyi cümleye, pası pasa bağlamak... Yaptığımız budur... Ve son söz yerine elbette: "Defterinde bana da senin kadar temiz bir sayfa ayırdığın için çok teşekkür ederim"
Adının gelecekte ansiklopedilere geçeceğinden emin olan Münir adlı bir gencin ses tellerine vereceği zararı düşünerek sporu bırakması... Orhan Kemal´in 1956´yı 1957´ye bağlayan yılbaşı gecesini Türkiye Spor adlı gazetenin düzeltmelerini yaparak geçirmesi ve bu işten kazandığı ilk parayla aldığı Bafra sigarası... Rıfat Ilgaz´ın Akçakocalı gençleri spor yapmaya alıştırması ile, işleri durma noktasına gelen kahvehane sahibinin öfkesi... 1953´te kızların kendisinden Pia istediği Atillla İlhan; 2003´te kızların kendisinden imza ve öpücük istediği Beşiktaşlı İlhan... Can Yücel´in ´yumurta´ sının bir Fenerbahçe-Galatasaray maçında Hasan Şaş´ın kafasında patlaması... Sait Faik´in sessiz sedasız futbol oynayan çocukluğu... "Bana bir gol atsana!" diye atıla lafları ters köşeye yatıran gollerin sahibi Küçük Hanım´ın yılların geçmesiyle birlikte ´dinazor´laşması... Ve daha birçok ilginç ayrıntıyla, kitaba konuk olan yerli-yabancı adlar... Hepsini tanıyoruz; ama hiçbirinin yaşamının ´spor´la bu denli iç içe geçtiğini bilmiyoruz. Utku Erişik´in kalemiyle yönettiği bu maçta hava atışına çıkıyor her yazı... Edebiyatın spora, sporun edebiyata hava attığı bir kitap, HAVA ATIŞI... NTV İnternet Gazetesi ntvmsnbc.com´da çıkan spor yazıları okurlar tarafından büyük ilgiyle izlenen genç yazarınüçüncü kitabı, bu yazılarından yaptığı bir derleme... Ama bu yazılar, sonradan güncelliğini yitirecek ve eskiyecek spor yazılarından değil! Her zaman aynı tazelikte, aynı tatta okunabilecek türden... HAVA ATIŞI, ustalarının önünde saygıyla eğilirken, bugüne eleştirel gözlerle bakan genç bir yazarın farklı gözlemlerini özgün bir dille anlattığı kitabı... Okuru şeref tribününe oturmaya çağıran... Utku´nun Hava Atışı´nı okurken -izlerken mi demeliydim'- şunlar geçti yüreğimden: "Şortunu göbeğinin altına bırakıp, formasındaki çizgilerin dikleşmesini sağlayacak bir düzenlemeye girişmemiş, tozluklarını 1 numara don lastiğiyle bağlayıp, kramponlarının ucunu beton zemine iki kere vurup ayağına iyice oturtup sahaya bi azamet salınarak çıkmanın keyfini duyumsamayanlar anlamaz halimizden!" Utku´nun yazıları o sahalarda dizlerini kanatan çocuklara ve onları anlayanlara... Hava Atışı... Cümleyi cümleye, pası pasa bağlamak... Yaptığımız budur... Ve son söz yerine elbette: "Defterinde bana da senin kadar temiz bir sayfa ayırdığın için çok teşekkür ederim"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat