Hazar Petrolleri, Kafkas Kördüğümü ve Türkiye

Stok Kodu:
9789752670504
Boyut:
145-205
Sayfa Sayısı:
232
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
2.78
2.22
9789752670504
138217
Hazar Petrolleri, Kafkas Kördüğümü ve Türkiye
Hazar Petrolleri, Kafkas Kördüğümü ve Türkiye
2.223
Dünyanın iki süper gücünden biri olan Sovyetler Birliğinin aniden ve süratle dağılmasından sonra Rusya sınırları boyunca yeni jeopolitik gelişmeler baş göstermeye başladı. Bu durum, eski Sovyetler Birliğine komşu olan, üç tarafı denizlerle kaplı, yeni bağımsız Türk Devletleriyle tarihi, dini ve kültürel bağlara sahip Türkiye ve petrol rezervleri bakımından oldukça zengin Hazar Havzası ile petrol yolu üzerinde bulunan Kafkas Cumhuriyetleri ve aynı zamanda İranın stratejik ve jeopolitik önemini artırdı. Hazar Havzası, bir çok bakımdan Türkiye, Rusya, İran ve Batılı ülkeler için büyük önem arz etmektedir. Hazar Havzası, Rusya ile ülkemizin de yer aldığı Orta Doğu arasında bir tampon bölge veya bir köprü görevi yapabilir. İstikrarlı bir Hazar Havzası, Rusyanın yayılmacılığı konusunda Türkiyenin endişelerini azaltabilir, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Doğu-Batı ekseninde cereyan eden olaylar Kuzey - Güney ekseninde gelişmeye başladı. Yeni eksen, Kafkasyadan geçiyor. Bu yüzden,gelişmenin,artık Rusyanın yeni sınırına dönüşmüş Kafkasyayı etkilemesi doğaldır. Türkiyenin de bu gelişmelere ilgisiz ve uzak kalması düşünülemez. Türkiye, süratle kendisini "Reel Politikada" kaybolmuş devlet görünümünden kurtarmalı ve asırlık devlet geleneklerine uygun olarak kısa, orta ve uzun vadeli ciddi önlemler almalıdır. Türkiye, bir çok acil çözüm bekleyen problemlerle karşı karşıya olmasına rağmen, büyük atılımlar yapacak, bölgede istikrar, barış ve güvenin sağlanmasına katkıda bulunacak kapasiteye sahiptir. Bunun için, mevcut potansiyelin bir kısmının seferber edilmesinin zamanı gelmiştir. Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, dünyanın başka bölgelerindeki olaylara paralel olarak, Türkiyenin yakın ve uzak komşularında cereyan eden jeopolitik ve stratejik gelişmeleri, yakın gelecekte bölgemizde cereyan edebilecek olayları birinci kaynaklara inerek, bir çok açılardan tahlil etmeğe çalıştım. Yaklaşık 212 sayfalık kitapta, 220 orijinal kaynağın kullanılması, sanırım, yukarıdaki iddiayı ispata yeterlidir. Amacım,başkalarına akıl vermek veya yol göstermek değil, ömrünün belli bir kısmını yurt dışında geçirmiş, olayları anında ve yakındanizlemeye çalışan bir vatandaş olarak, karınca kararınca, ülkemin karşılaştığı ve karşılaşabileceği problemlerin çözümüne katkıda bulunmak ve bazı olaylara ışık tutmaya çalışmaktır.
Dünyanın iki süper gücünden biri olan Sovyetler Birliğinin aniden ve süratle dağılmasından sonra Rusya sınırları boyunca yeni jeopolitik gelişmeler baş göstermeye başladı. Bu durum, eski Sovyetler Birliğine komşu olan, üç tarafı denizlerle kaplı, yeni bağımsız Türk Devletleriyle tarihi, dini ve kültürel bağlara sahip Türkiye ve petrol rezervleri bakımından oldukça zengin Hazar Havzası ile petrol yolu üzerinde bulunan Kafkas Cumhuriyetleri ve aynı zamanda İranın stratejik ve jeopolitik önemini artırdı. Hazar Havzası, bir çok bakımdan Türkiye, Rusya, İran ve Batılı ülkeler için büyük önem arz etmektedir. Hazar Havzası, Rusya ile ülkemizin de yer aldığı Orta Doğu arasında bir tampon bölge veya bir köprü görevi yapabilir. İstikrarlı bir Hazar Havzası, Rusyanın yayılmacılığı konusunda Türkiyenin endişelerini azaltabilir, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Doğu-Batı ekseninde cereyan eden olaylar Kuzey - Güney ekseninde gelişmeye başladı. Yeni eksen, Kafkasyadan geçiyor. Bu yüzden,gelişmenin,artık Rusyanın yeni sınırına dönüşmüş Kafkasyayı etkilemesi doğaldır. Türkiyenin de bu gelişmelere ilgisiz ve uzak kalması düşünülemez. Türkiye, süratle kendisini "Reel Politikada" kaybolmuş devlet görünümünden kurtarmalı ve asırlık devlet geleneklerine uygun olarak kısa, orta ve uzun vadeli ciddi önlemler almalıdır. Türkiye, bir çok acil çözüm bekleyen problemlerle karşı karşıya olmasına rağmen, büyük atılımlar yapacak, bölgede istikrar, barış ve güvenin sağlanmasına katkıda bulunacak kapasiteye sahiptir. Bunun için, mevcut potansiyelin bir kısmının seferber edilmesinin zamanı gelmiştir. Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, dünyanın başka bölgelerindeki olaylara paralel olarak, Türkiyenin yakın ve uzak komşularında cereyan eden jeopolitik ve stratejik gelişmeleri, yakın gelecekte bölgemizde cereyan edebilecek olayları birinci kaynaklara inerek, bir çok açılardan tahlil etmeğe çalıştım. Yaklaşık 212 sayfalık kitapta, 220 orijinal kaynağın kullanılması, sanırım, yukarıdaki iddiayı ispata yeterlidir. Amacım,başkalarına akıl vermek veya yol göstermek değil, ömrünün belli bir kısmını yurt dışında geçirmiş, olayları anında ve yakındanizlemeye çalışan bir vatandaş olarak, karınca kararınca, ülkemin karşılaştığı ve karşılaşabileceği problemlerin çözümüne katkıda bulunmak ve bazı olaylara ışık tutmaya çalışmaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat