Her Şey Hakkında Hiçbir Şey

Stok Kodu:
9786257189552
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
95
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.67
4.54
9786257189552
510546
Her Şey Hakkında Hiçbir Şey
Her Şey Hakkında Hiçbir Şey
4.536
Daha çok küçük yaşımda "İsrafil" adlı meleğin varlığını öğrendiğimde, şöyle dedim kendi
kendime; Ben, İsrafil'in sesini mutlaka duymalıyım.
"Bu gök kubbe altında, söylenmemiş söz yoktur."
- Marcus Tullius Cicero (m.ö 106-43)
2009 senesinin sonunda, İstanbul'u terk edip Giresun'a yerleştim ve köy hayatı yaşamaya
başladım. Hiçbir şeyim yoktu ve tek sahip olmak istediğim şey bir köpekti. Bir ay içersinde bir
tane Sibirya kurdu yavrusu buldum ve henüz bir aylıktı. Sahibi iki yüz lira istedi fakat benim
sadece yüz liram vardı. Vermiyordu... Dedim, "alana kadar gitmem". Aldım. Dişiydi ve adını
Maya koydum. Ona bir kulübe yaptım fakat çok ağladığı için içinde hiç bırakamadım. Bazen çok
kızdırıyordu beni. Hiç sözümü dinletemedim ve hiçbir zaman da peşimden ayrılmadı. Ne dersem
tersini yapıyordu. Konuşuyorduk, dertleşiyorduk, oynuyorduk ve kavga bile ediyorduk. Çok
korkaktı; ne zaman korksa, bacaklarımın arasına girip oradan havlıyordu. Masmavi gözleri
vardı...
2012 senesinde köydeki eve, işten yorgun ve sinirli geldim. Heves edip tavuk beslemeye de
başlamıştım. Fakat Maya yüzünden salamıyordum. Tavuk kovalamaya bayılıyordu. Mayayı da
hiç bağlanmaya alıştırmamıştım. Eski eşim bana; "Bağla şu köpeğini, tavukları salacağım"
diyerek söylendi. Zaten sinirliydim. Çok kızdım Maya'ya ve hem içimden hem de sesli olarak
söylene söylene bağladım. Yarım saat sonra önce felç oldu ve gözlerime, "Oldu mu istediğin" der
gibi baktı. Hiç unutmam o son bakışını. Kollarımda can verdi. Daha önce Hallah'tan korktuğumu
sanırdım. O an kendimden çok daha fazla korkmuştum.
Karşıma bir cin çıksa ve bana üç dilek hakkın var dese; Üç dileğimi de aynı şey için kullanırım,
"keşke hiç doğmamış olsaydım."
Daha çok küçük yaşımda "İsrafil" adlı meleğin varlığını öğrendiğimde, şöyle dedim kendi
kendime; Ben, İsrafil'in sesini mutlaka duymalıyım.
"Bu gök kubbe altında, söylenmemiş söz yoktur."
- Marcus Tullius Cicero (m.ö 106-43)
2009 senesinin sonunda, İstanbul'u terk edip Giresun'a yerleştim ve köy hayatı yaşamaya
başladım. Hiçbir şeyim yoktu ve tek sahip olmak istediğim şey bir köpekti. Bir ay içersinde bir
tane Sibirya kurdu yavrusu buldum ve henüz bir aylıktı. Sahibi iki yüz lira istedi fakat benim
sadece yüz liram vardı. Vermiyordu... Dedim, "alana kadar gitmem". Aldım. Dişiydi ve adını
Maya koydum. Ona bir kulübe yaptım fakat çok ağladığı için içinde hiç bırakamadım. Bazen çok
kızdırıyordu beni. Hiç sözümü dinletemedim ve hiçbir zaman da peşimden ayrılmadı. Ne dersem
tersini yapıyordu. Konuşuyorduk, dertleşiyorduk, oynuyorduk ve kavga bile ediyorduk. Çok
korkaktı; ne zaman korksa, bacaklarımın arasına girip oradan havlıyordu. Masmavi gözleri
vardı...
2012 senesinde köydeki eve, işten yorgun ve sinirli geldim. Heves edip tavuk beslemeye de
başlamıştım. Fakat Maya yüzünden salamıyordum. Tavuk kovalamaya bayılıyordu. Mayayı da
hiç bağlanmaya alıştırmamıştım. Eski eşim bana; "Bağla şu köpeğini, tavukları salacağım"
diyerek söylendi. Zaten sinirliydim. Çok kızdım Maya'ya ve hem içimden hem de sesli olarak
söylene söylene bağladım. Yarım saat sonra önce felç oldu ve gözlerime, "Oldu mu istediğin" der
gibi baktı. Hiç unutmam o son bakışını. Kollarımda can verdi. Daha önce Hallah'tan korktuğumu
sanırdım. O an kendimden çok daha fazla korkmuştum.
Karşıma bir cin çıksa ve bana üç dilek hakkın var dese; Üç dileğimi de aynı şey için kullanırım,
"keşke hiç doğmamış olsaydım."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat