Herakleia am Latmos

Stok Kodu:
9789758293728
Boyut:
125-215
Sayfa Sayısı:
255
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Almanca
Kategori:
%20 indirimli
24.15
19.32
9789758293728
162200
Herakleia am Latmos
Herakleia am Latmos
19.32
Bu seri ile birçok uygarlığa beşiklik yapan ülkemizdeki antik yerleşim yerlerinin tanıtımı, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanmaktadır. Seri, bilimsel nitelik taşımakta birlikte, konunun uzmanı olmayanların ve bu kentleri gezecek ziyaretçilerin de anlayabileceği tarzda yazılmış ve çok sayıda görsel malzeme ile desteklenerek, okuyucunun kenti hissetmesi hedeflenmiştir."Menderes Ovasını geçenlere, doğuda Latmosun patlamaya hazır görünen, zikzak çizen kara çehreli doruğu gözdağı verir. Bu dağ, bir gölle işlek yola olan bağları kesilmiş, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, verimli topraklardan yoksun bölgenin eskiden beri en ıssız yeri olmuştur. Birbiri üstüne karmakarışık yığılmış kayaların eşi benzeri olmayan yabanıllığı, bir gezginin yaşayabileceği en büyük doğa yaşantılarından biridir."Martin Schedenin yukarıdaki sözlerle çok iyi anlattığı bu dağlık bölgede, son yıllarda pek çok arkeolojik buluntu ortaya çıkarılmıştır. Anadolunun kutsal dağlarından biri olan Latmosun doruğu, Hava Tanrısının tahtıydı. Burada son zamanların en önemli keşfi, dünyada eşi benzeri olmayan prehistorik kaya resimleridir. Ka-radere Mağarası muhtemelen Hava Tanrısının en önemli tapım merkeziydi. Günümüzde burayı ziyaret edenler, dağın tepesi ile kaya resimleri arasındaki ilişkiyi kolayca anlayabilirler. Gizemli ve çoğunlukla korkutucu bir izlenim bırakan Latmos Dağı, bağrından kendi tanrılarını, söylencelerini ve azizlerini çıkarmış, dağın kayalık doğasının damgasını vurduğu, kendine özgü bir kültür ortaya çıkmıştır.Yirmi yıldır Latmos Projesinin başkanlığını yürüten Dr. Anneliese Peschlow, Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsünde (DAI) araştırmacıdır.
Bu seri ile birçok uygarlığa beşiklik yapan ülkemizdeki antik yerleşim yerlerinin tanıtımı, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanmaktadır. Seri, bilimsel nitelik taşımakta birlikte, konunun uzmanı olmayanların ve bu kentleri gezecek ziyaretçilerin de anlayabileceği tarzda yazılmış ve çok sayıda görsel malzeme ile desteklenerek, okuyucunun kenti hissetmesi hedeflenmiştir."Menderes Ovasını geçenlere, doğuda Latmosun patlamaya hazır görünen, zikzak çizen kara çehreli doruğu gözdağı verir. Bu dağ, bir gölle işlek yola olan bağları kesilmiş, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, verimli topraklardan yoksun bölgenin eskiden beri en ıssız yeri olmuştur. Birbiri üstüne karmakarışık yığılmış kayaların eşi benzeri olmayan yabanıllığı, bir gezginin yaşayabileceği en büyük doğa yaşantılarından biridir."Martin Schedenin yukarıdaki sözlerle çok iyi anlattığı bu dağlık bölgede, son yıllarda pek çok arkeolojik buluntu ortaya çıkarılmıştır. Anadolunun kutsal dağlarından biri olan Latmosun doruğu, Hava Tanrısının tahtıydı. Burada son zamanların en önemli keşfi, dünyada eşi benzeri olmayan prehistorik kaya resimleridir. Ka-radere Mağarası muhtemelen Hava Tanrısının en önemli tapım merkeziydi. Günümüzde burayı ziyaret edenler, dağın tepesi ile kaya resimleri arasındaki ilişkiyi kolayca anlayabilirler. Gizemli ve çoğunlukla korkutucu bir izlenim bırakan Latmos Dağı, bağrından kendi tanrılarını, söylencelerini ve azizlerini çıkarmış, dağın kayalık doğasının damgasını vurduğu, kendine özgü bir kültür ortaya çıkmıştır.Yirmi yıldır Latmos Projesinin başkanlığını yürüten Dr. Anneliese Peschlow, Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsünde (DAI) araştırmacıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat