Hey Onbeşli - Çanakkale

Stok Kodu:
9786056968709
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.60
5.28
9786056968709
482125
Hey Onbeşli - Çanakkale
Hey Onbeşli - Çanakkale
5.28
Gece sessiz... Sessiz gecede esen
sakin rüzgar ağaçların yapraklarına
vurdukça gecenin sessizliğini sanki
ağıta dönüştürüyordu. Çanakkale'ye
cepheye yavrusunu gönderen,
gönderdiği günden beri aklı evladında
kalan ve dualarıyla bir an bile onu
yüreğinden düşürmeyen Halil Bey'in
eşi Emine Ana, olduğu yerden birden
fırladı... Çevresine bakındı,
yataktaydı. "Allahım, rüyaymış" dedi
içinden. Sakin bir şekilde uykusuna
devam eden eşini uyandırmadan,
yatağından usulca sıyrılarak
pencereye doğru yöneldi. Bir ayağını
kırıp sedirin üzerine, pencerenin
kenarına usulca ilişti; yavrusunun
başucuna ilişir gibi. Sanki Ali'sini
görecekmiş gibi yüreği kabararak
araladı perdeyi. "Gün ağarmamış
bile" deyiverdi içinden. Sonra, gözleri
uzaklara daldı. Köpeklerin havlama
sesleri arasında uzunca bir süre
köyün çıkışına doğru baktı. Ali'sini
cepheye uğurladığı günü düşündü...
Davullar zurnalar eşliğinde dualarla
nasıl da göndermişlerdi. Evet, ana
yüreğiydi bu yol gözleyen yürekler...
İşte bu yüzden bu toprakların adı
Anadolu olmuştu. Anaların fedakârca
vatan topraklarını evlatlarından bile
önce görmelerindendi bunun sebebi.
Gece sessiz... Sessiz gecede esen
sakin rüzgar ağaçların yapraklarına
vurdukça gecenin sessizliğini sanki
ağıta dönüştürüyordu. Çanakkale'ye
cepheye yavrusunu gönderen,
gönderdiği günden beri aklı evladında
kalan ve dualarıyla bir an bile onu
yüreğinden düşürmeyen Halil Bey'in
eşi Emine Ana, olduğu yerden birden
fırladı... Çevresine bakındı,
yataktaydı. "Allahım, rüyaymış" dedi
içinden. Sakin bir şekilde uykusuna
devam eden eşini uyandırmadan,
yatağından usulca sıyrılarak
pencereye doğru yöneldi. Bir ayağını
kırıp sedirin üzerine, pencerenin
kenarına usulca ilişti; yavrusunun
başucuna ilişir gibi. Sanki Ali'sini
görecekmiş gibi yüreği kabararak
araladı perdeyi. "Gün ağarmamış
bile" deyiverdi içinden. Sonra, gözleri
uzaklara daldı. Köpeklerin havlama
sesleri arasında uzunca bir süre
köyün çıkışına doğru baktı. Ali'sini
cepheye uğurladığı günü düşündü...
Davullar zurnalar eşliğinde dualarla
nasıl da göndermişlerdi. Evet, ana
yüreğiydi bu yol gözleyen yürekler...
İşte bu yüzden bu toprakların adı
Anadolu olmuştu. Anaların fedakârca
vatan topraklarını evlatlarından bile
önce görmelerindendi bunun sebebi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat