Hiç

Stok Kodu:
9786053063322
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
278
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
8.33
6.67
9786053063322
444993
Hiç
Hiç
6.666
"Bir söğüt dalı gibi nârin elini uzatıp "benim adım Sarah" dedi. Aynısını da benden
beklermişçesine alıcı gözlerle gözüme baktı. Kurumuş dudaklarımın arasından korku ve
heyecanla,"Umut" dedim.""O anlatıyor ben dinliyordum. Malezyalı olmadığı gözlerinden belliydi.
Her ne kadar bu bölgenin insanlarını henüz daha ayırt edecek yüz çizgilerini tanıma fırsatım
olmamış olsa da bu kızın Asyalı olamayacağını pekala bilebilirdim...""Sağ eli ile kitabın sayfalarını
çevirdi ve "Yokluk Tepesi" dedi ve sakin, içimize kuş tüyü hafifliğinde serinlik veren sesi ile
kalbimiz arasında bir yol bulmuşçasına okumaya başladı...""...Gözlerim kamaştı. Karardı.
Dizlerimin bağı çözüldü. Gözlerinden çıkan şehvet ışığı o kadar çekici, dudaklarındaki gülümseme
o derece arzu uyandırıcıydı ki heyecanımın şiddetinden ayağa kalkmağa gücüm yetmiyerek sürüne
sürüne yatağın yanına kadar gittim. Merhamet dilercesine, aşağılaşarak, dilenerek nemli gözlerimi
o eşsiz güzele çevirdim...""...Gözlerindeki şehvet nuru çoğaldı. Dudakları arzu ve gücenmeyi imâ
eden can alıcı bir titreme ile titremeye başladı. Al yanağı hırs ve şehvet ateşi ile bir kat daha
kızardı. Kollarını açtı. Siyah saçları derin bir aşkla titreyen gümüş gerdanını sardı..."""Keşke"
dedim, geçen hafta gelmiş olsaydım, şimdi Aynalı Baba'nın kim oldğunu, Raci'nin ne aradığını da
baştan öğrenebilirdim. Ama Buda'yı ziyarete gittiklerine göre Raci de ben gibi sonsuzluğu arıyor
olmalıydı... İyi ki tanışmıştım bu Ferhun hoca ile diye geçirdim içimden çayımın son yudumunu
ince belliden alırken..."
"Bir söğüt dalı gibi nârin elini uzatıp "benim adım Sarah" dedi. Aynısını da benden
beklermişçesine alıcı gözlerle gözüme baktı. Kurumuş dudaklarımın arasından korku ve
heyecanla,"Umut" dedim.""O anlatıyor ben dinliyordum. Malezyalı olmadığı gözlerinden belliydi.
Her ne kadar bu bölgenin insanlarını henüz daha ayırt edecek yüz çizgilerini tanıma fırsatım
olmamış olsa da bu kızın Asyalı olamayacağını pekala bilebilirdim...""Sağ eli ile kitabın sayfalarını
çevirdi ve "Yokluk Tepesi" dedi ve sakin, içimize kuş tüyü hafifliğinde serinlik veren sesi ile
kalbimiz arasında bir yol bulmuşçasına okumaya başladı...""...Gözlerim kamaştı. Karardı.
Dizlerimin bağı çözüldü. Gözlerinden çıkan şehvet ışığı o kadar çekici, dudaklarındaki gülümseme
o derece arzu uyandırıcıydı ki heyecanımın şiddetinden ayağa kalkmağa gücüm yetmiyerek sürüne
sürüne yatağın yanına kadar gittim. Merhamet dilercesine, aşağılaşarak, dilenerek nemli gözlerimi
o eşsiz güzele çevirdim...""...Gözlerindeki şehvet nuru çoğaldı. Dudakları arzu ve gücenmeyi imâ
eden can alıcı bir titreme ile titremeye başladı. Al yanağı hırs ve şehvet ateşi ile bir kat daha
kızardı. Kollarını açtı. Siyah saçları derin bir aşkla titreyen gümüş gerdanını sardı..."""Keşke"
dedim, geçen hafta gelmiş olsaydım, şimdi Aynalı Baba'nın kim oldğunu, Raci'nin ne aradığını da
baştan öğrenebilirdim. Ama Buda'yı ziyarete gittiklerine göre Raci de ben gibi sonsuzluğu arıyor
olmalıydı... İyi ki tanışmıştım bu Ferhun hoca ile diye geçirdim içimden çayımın son yudumunu
ince belliden alırken..."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat