Hicran Bir Karapapak Aşığı

Stok Kodu:
9786053251453
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
520
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
8.33
6.67
9786053251453
553157
Hicran
Hicran Bir Karapapak Aşığı
6.666
Soyu Azerbaycan kökenli, Borçalılı bir aileye dayanan, göç sonucu Kars'ın Kümbetli köyüne yerleşen, ünlü âşık ve halk hikâyecisi İslâm Erdener'in (1921-25 Kasım 1995) oğlu Âşık Musa Erdener (d. 1953, Kars Kümbetli), kültürel mirasını derleyip toplayıp ailesine ve mensubu olmakla daima övündüğü yüce Türk milletine bırakmayı kararlaştırmıştır. Sazı ve sözüyle babasının ve Borçalı yöresinin sanat genlerine sahip olduğunu her vesileyle ispatlayan Âşık Musa, yaklaşık 500 kadar şiir üretmiş. Mirası oldukça zengin.
Şiirlerinde yaptığımız kısa edebî seyahatte gördük ki; Musa, Musa Erdener ve az sayıda Erdener mahlaslarını kullanmış.
Şiirlerinde seçtiği konular; genellikle aşk, vatan-tabiat-insan sevgisi, kahramanlık, sosyal sorunlardır. Bunların içinde sosyal sorunlar çerçevesinde Türkiye'nin güncel konularına da eğildiğini memnuniyetle görmekteyiz. Bir halk şairi, içinde bulunduğu toplumun daima düşünen beyni, hisseden yüreği, gören gözü, işiten kulağı ve söyleyen dili olmak zorundadır.
Soyu Azerbaycan kökenli, Borçalılı bir aileye dayanan, göç sonucu Kars'ın Kümbetli köyüne yerleşen, ünlü âşık ve halk hikâyecisi İslâm Erdener'in (1921-25 Kasım 1995) oğlu Âşık Musa Erdener (d. 1953, Kars Kümbetli), kültürel mirasını derleyip toplayıp ailesine ve mensubu olmakla daima övündüğü yüce Türk milletine bırakmayı kararlaştırmıştır. Sazı ve sözüyle babasının ve Borçalı yöresinin sanat genlerine sahip olduğunu her vesileyle ispatlayan Âşık Musa, yaklaşık 500 kadar şiir üretmiş. Mirası oldukça zengin.
Şiirlerinde yaptığımız kısa edebî seyahatte gördük ki; Musa, Musa Erdener ve az sayıda Erdener mahlaslarını kullanmış.
Şiirlerinde seçtiği konular; genellikle aşk, vatan-tabiat-insan sevgisi, kahramanlık, sosyal sorunlardır. Bunların içinde sosyal sorunlar çerçevesinde Türkiye'nin güncel konularına da eğildiğini memnuniyetle görmekteyiz. Bir halk şairi, içinde bulunduğu toplumun daima düşünen beyni, hisseden yüreği, gören gözü, işiten kulağı ve söyleyen dili olmak zorundadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat