Hoşgörü Üzerine

Stok Kodu:
9789755392172
Boyut:
196-135
Sayfa Sayısı:
131
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998-01
Çeviren:
Abdullah Yılmaz
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
2.50
2.00
9789755392172
38976
Hoşgörü Üzerine
Hoşgörü Üzerine
1.998
Günümüzde, eğer ´´toplum´´ dan söz ediyorsak, kaçınılmaz olarak, çok çeşitli kültürlerin belli bir coğrafyada ötekilerin farklılıklarını kabul ederek yan yana yaşamasından söz ediyoruz demektir. Hoşgörü de bu barış içinde yan yana yaşama sanatının adıdır. İçinde yer aldığı kültüre, tarihe ve coğrafyaya göre değişen biçimlerde olsa da, her insan, her toplum bu sanatı icra eder, etmek zorundadır. Ayrıntı Yayınları daha önce yayımlamış olduğu Güçlü Demokrasi, Cumhuriyetçilik ve Çokkültürlü Yurttaşlık kitaplarıyla barış içinde yan yana yaşamanın yollarını bulmaya çalışan siyaset bilimindeki belli başlı yaklaşımları okurlara sundu. Tanınmış siyaset bilimci Michael Walzer´ in, Hoşgörü Üzerine adlı yakın tarihli çalışması da konuyu hoşgörü temelinde eğilerek hoşgörünün toplumsal temelindeki önemini, sorunlarını ve tarih içinde hoşgörünün nasıl düzenlediğini irdeliyor. Michael Walzer´e göre, hoşgörü farklılık karşısında tahammül göstermekten başlayarak, umursamamak, metanetle karşılamak, merak etmek, şevkle onaylamak gibibiçimler gösterebilir. Hoşgörüyü geniş bir çerçeveye oturtan Walzer, belli bir istikrara kavuşmuş toplumsal düzenleri hoşgörü erdeminin kurumsallaşmış biçimleri olarak ele alıyor. Ve bu çerçevede yazar,i çokuluslu imparatorluklar, toplumlararası birlikler, ulus devletler, göçmen toplumları ve ulusları toplum olmak üzere beş hoşgörü rejimini ve ayrıca çok sayıda karma rejim örneğini inceliyor. Çokuluslu imparatorluktan ulus devlete geçiş modeli olarak Türkiye hoşgörü tartışmalarında kilit bir öneme sahiptir. Bu kitapta tartışılan, Osmanlı ´´ümmet´´ sistemi farklı dinden cemaatlerin görece barış içinde yan yana yaşamasını sağlarken, mirasçısı olan Cumhuriyet rejimi henüz bağrındaki farklılıklara barışık bir hoşgörü rejimi geliştirmeyi başaramamıştır. Düşmana göre değil farklılıkların tanınmasına göre kurulmuş ya da kurulabilecek rejimleri özlü bir biçimde tartışan Hoşgörü Üzerine böylesine anlamlı bir boşluğa işaret ediyor. Kitapta tartışılan sorunlardan bazıları şunlardır: Hoşgörü dili güçlünün dili midir' Hoşgörü için karşılıklı saygı şart mıdır' Eşitsiz koşullarda hoşgörü olur mu' Çeşitli hoşgörü rejimlerinde dinsel, etnik, sınıfsal, cinsel farklılıklar nasıl düzenlenir' Tarikatlara, mezheplere hoşgörünün sınırları nedir' Hoşgörüsüz hoşgörebilir mi' Din ve etniklik, ve hatta siyasi partilerin devletten ayrılması neden ger eklidir' Postmodern dünyada hoşgörünün yeri nedir' Barış içinde yan yana yaşamayı, hoşgörü sanatını öğrenmeyi isteyenlere...
Günümüzde, eğer ´´toplum´´ dan söz ediyorsak, kaçınılmaz olarak, çok çeşitli kültürlerin belli bir coğrafyada ötekilerin farklılıklarını kabul ederek yan yana yaşamasından söz ediyoruz demektir. Hoşgörü de bu barış içinde yan yana yaşama sanatının adıdır. İçinde yer aldığı kültüre, tarihe ve coğrafyaya göre değişen biçimlerde olsa da, her insan, her toplum bu sanatı icra eder, etmek zorundadır. Ayrıntı Yayınları daha önce yayımlamış olduğu Güçlü Demokrasi, Cumhuriyetçilik ve Çokkültürlü Yurttaşlık kitaplarıyla barış içinde yan yana yaşamanın yollarını bulmaya çalışan siyaset bilimindeki belli başlı yaklaşımları okurlara sundu. Tanınmış siyaset bilimci Michael Walzer´ in, Hoşgörü Üzerine adlı yakın tarihli çalışması da konuyu hoşgörü temelinde eğilerek hoşgörünün toplumsal temelindeki önemini, sorunlarını ve tarih içinde hoşgörünün nasıl düzenlediğini irdeliyor. Michael Walzer´e göre, hoşgörü farklılık karşısında tahammül göstermekten başlayarak, umursamamak, metanetle karşılamak, merak etmek, şevkle onaylamak gibibiçimler gösterebilir. Hoşgörüyü geniş bir çerçeveye oturtan Walzer, belli bir istikrara kavuşmuş toplumsal düzenleri hoşgörü erdeminin kurumsallaşmış biçimleri olarak ele alıyor. Ve bu çerçevede yazar,i çokuluslu imparatorluklar, toplumlararası birlikler, ulus devletler, göçmen toplumları ve ulusları toplum olmak üzere beş hoşgörü rejimini ve ayrıca çok sayıda karma rejim örneğini inceliyor. Çokuluslu imparatorluktan ulus devlete geçiş modeli olarak Türkiye hoşgörü tartışmalarında kilit bir öneme sahiptir. Bu kitapta tartışılan, Osmanlı ´´ümmet´´ sistemi farklı dinden cemaatlerin görece barış içinde yan yana yaşamasını sağlarken, mirasçısı olan Cumhuriyet rejimi henüz bağrındaki farklılıklara barışık bir hoşgörü rejimi geliştirmeyi başaramamıştır. Düşmana göre değil farklılıkların tanınmasına göre kurulmuş ya da kurulabilecek rejimleri özlü bir biçimde tartışan Hoşgörü Üzerine böylesine anlamlı bir boşluğa işaret ediyor. Kitapta tartışılan sorunlardan bazıları şunlardır: Hoşgörü dili güçlünün dili midir' Hoşgörü için karşılıklı saygı şart mıdır' Eşitsiz koşullarda hoşgörü olur mu' Çeşitli hoşgörü rejimlerinde dinsel, etnik, sınıfsal, cinsel farklılıklar nasıl düzenlenir' Tarikatlara, mezheplere hoşgörünün sınırları nedir' Hoşgörüsüz hoşgörebilir mi' Din ve etniklik, ve hatta siyasi partilerin devletten ayrılması neden ger eklidir' Postmodern dünyada hoşgörünün yeri nedir' Barış içinde yan yana yaşamayı, hoşgörü sanatını öğrenmeyi isteyenlere...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat