İdeoloji ve Ütopya

Stok Kodu:
9789756790021
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
336
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2004-12
Çeviren:
Mehmet Okyayuz
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
%20 indirimli
6.11
4.89
9789756790021
25248
İdeoloji ve Ütopya
İdeoloji ve Ütopya
4.89
Toplumsal belirlenmişlikten kurtulmak mümkün müdür' Mannheim, belirlenmişliğe en çok tâbi olanların özgürlükten bahsedenler olduğu, öte yandan, toplumsal belirlenimde ısrar edenlerin, paradoksal bir biçimde, bu belirlenmişliğin üstesinden gelme konusunda en avantajlı konumda olduğu görüşündedir. O halde, toplumsal belirlenmişlikten bahiste en ileri noktada görünen Marksizm, belirlenmişlikten ne kadar muaftır' Marksizm, karşı tarafa uyguladığı yöntemi kendine uygulamamaktadır Mannheim´a göre. Düşüncenin varoluşa bağlılığını ana sav olarak kabul eden Mannheim, bu problematiği, simgesel nitelikte iki kavramla, ´ideoloji´ ve ´ütopya´ ile karşılamaya yönelir ve kitabına da, problemin bu yönünü vurguladığını ifade etmek üzere bu iki kavramla adlandırır. Ezilenler, mevcut gerçekliği görmezden gelir, somut koşulların analizini hedefleyen bir düşünce biçimi oluşturamazlar. Onların düşüncesi ütopiktir. Mannheim, bu görüşüyle, Durkheim´ın sosyalizmin ezilenlerin "acı çığlığı" olduğuna ilişkin düşüncesini çağrıştırır. Ama Mannheim´ın yüreğinin ütopyalara kaydığı gözden kaçmaz. "Serbestçe süzülen entelijensiya", toplumsal belirlenim ilişkilerini aşma konusunda özel bir yere sahiptir. Bu tabaka, bilginin önkoşulu olan "mesafe koyma"nın sosyolojik karşılığıdır. Entelijensiya, partili olsa bile, bu bütünsel konumunu koruyabilir. Ezilenlerin ´bilinen´ argümanlarının uçuculaştığına ilişkin yaygın bir kabulün olduğu günümüzde, İdeoloji ve Utopya´nm, ezilenlere argüman arayışı için bir eksen olacağı umulur.
Toplumsal belirlenmişlikten kurtulmak mümkün müdür' Mannheim, belirlenmişliğe en çok tâbi olanların özgürlükten bahsedenler olduğu, öte yandan, toplumsal belirlenimde ısrar edenlerin, paradoksal bir biçimde, bu belirlenmişliğin üstesinden gelme konusunda en avantajlı konumda olduğu görüşündedir. O halde, toplumsal belirlenmişlikten bahiste en ileri noktada görünen Marksizm, belirlenmişlikten ne kadar muaftır' Marksizm, karşı tarafa uyguladığı yöntemi kendine uygulamamaktadır Mannheim´a göre. Düşüncenin varoluşa bağlılığını ana sav olarak kabul eden Mannheim, bu problematiği, simgesel nitelikte iki kavramla, ´ideoloji´ ve ´ütopya´ ile karşılamaya yönelir ve kitabına da, problemin bu yönünü vurguladığını ifade etmek üzere bu iki kavramla adlandırır. Ezilenler, mevcut gerçekliği görmezden gelir, somut koşulların analizini hedefleyen bir düşünce biçimi oluşturamazlar. Onların düşüncesi ütopiktir. Mannheim, bu görüşüyle, Durkheim´ın sosyalizmin ezilenlerin "acı çığlığı" olduğuna ilişkin düşüncesini çağrıştırır. Ama Mannheim´ın yüreğinin ütopyalara kaydığı gözden kaçmaz. "Serbestçe süzülen entelijensiya", toplumsal belirlenim ilişkilerini aşma konusunda özel bir yere sahiptir. Bu tabaka, bilginin önkoşulu olan "mesafe koyma"nın sosyolojik karşılığıdır. Entelijensiya, partili olsa bile, bu bütünsel konumunu koruyabilir. Ezilenlerin ´bilinen´ argümanlarının uçuculaştığına ilişkin yaygın bir kabulün olduğu günümüzde, İdeoloji ve Utopya´nm, ezilenlere argüman arayışı için bir eksen olacağı umulur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat