İki Kutuplu Sonsuzluk Bipolar

Stok Kodu:
9786257988186
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.00
4.80
9786257988186
492673
İki Kutuplu Sonsuzluk Bipolar
İki Kutuplu Sonsuzluk Bipolar
4.8
Henüz yazmaya başladığım şey bir ruh karnavalının farklı yüzlerinin, o ruhun ait olduğu insana
seneler içinde neler yaşattığıdır.
Karnaval benim için renk, cümbüş, heyecan, eğlence ve farklı bir dünya. Kendimi ifade
edebildiğim, yaşadıklarımı anlatan kelime. Atlıkarınca, palyaçolar, renkler, ışıklar benim dünyama
ait, işte bu kadar basit. Bunları yaşamımın bir kesitini ifade etmek için kullanmak belki de saçmalık
ama hepsi benim için anlamlı, çünkü benim için hayat zaman zaman rengârenk bir hal aldı, fakat
renk tonları değiştikçe hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anladım.
Bir ruhun acısı ne kadar olmalı; ruhun taşıyabildiği kadar mı? Yoksa taşıyabildiğini zannettiği kadar
mı? Karnaval hep canlı renklerde mi olmalı yoksa solgun bir cümbüş ruhun acısını hafifletir mi?
Sorular devam etmek için. Hayatta zaten, sorular gibi insanın her şeye rağmen en acı anında bile
devam zorunluluğunun olduğu, karnaval ya da bazen anlamsız sayılabilecek bir koşuşturmaca...
Bizim varlığımız veya yokluğumuz aslında karnavaldaki renkler kadar parlaktır, biz
donuklaştırmadıkça. Renkler oradan oraya koşturur insana; "Baştan aşağı boyan sen de hadi,"
demek ister gibi. Biz koşuştururken her rengi tek tek göremeyiz tıpkı hayat koşuşturmacasında bize
ait olan bazı anları yakalayamadığımız gibi...
Henüz yazmaya başladığım şey bir ruh karnavalının farklı yüzlerinin, o ruhun ait olduğu insana
seneler içinde neler yaşattığıdır.
Karnaval benim için renk, cümbüş, heyecan, eğlence ve farklı bir dünya. Kendimi ifade
edebildiğim, yaşadıklarımı anlatan kelime. Atlıkarınca, palyaçolar, renkler, ışıklar benim dünyama
ait, işte bu kadar basit. Bunları yaşamımın bir kesitini ifade etmek için kullanmak belki de saçmalık
ama hepsi benim için anlamlı, çünkü benim için hayat zaman zaman rengârenk bir hal aldı, fakat
renk tonları değiştikçe hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anladım.
Bir ruhun acısı ne kadar olmalı; ruhun taşıyabildiği kadar mı? Yoksa taşıyabildiğini zannettiği kadar
mı? Karnaval hep canlı renklerde mi olmalı yoksa solgun bir cümbüş ruhun acısını hafifletir mi?
Sorular devam etmek için. Hayatta zaten, sorular gibi insanın her şeye rağmen en acı anında bile
devam zorunluluğunun olduğu, karnaval ya da bazen anlamsız sayılabilecek bir koşuşturmaca...
Bizim varlığımız veya yokluğumuz aslında karnavaldaki renkler kadar parlaktır, biz
donuklaştırmadıkça. Renkler oradan oraya koşturur insana; "Baştan aşağı boyan sen de hadi,"
demek ister gibi. Biz koşuştururken her rengi tek tek göremeyiz tıpkı hayat koşuşturmacasında bize
ait olan bazı anları yakalayamadığımız gibi...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat