İlerlemenin Kısa Tarihi Nereden Geliyoruz? Neyiz? Nereye Gidiyoruz?

Stok Kodu:
9789944989336
Boyut:
135-220
Sayfa Sayısı:
182
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Çeviren:
Zarife Biliz
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
3.33
2.67
9789944989336
74474
İlerlemenin Kısa Tarihi
İlerlemenin Kısa Tarihi Nereden Geliyoruz? Neyiz? Nereye Gidiyoruz?
2.667
Yeryüzündeki çölleri süsleyen devasa kalıntıların çoğu ilerleme tuzaklarının heykelleridir. Onlar kendi başarılarının kurbanı olmuş uygarlıkların mezar taşlarıdır. Bir zamanlar güçlü, karmaşık ve gösterişli olan bu toplumların yazgısı bizim için ders alınır niteliktedir. Onların kalıntıları ilerlemenin izini gösteren batıklardır. Daha modern bir benzerlik kurmak gerekirse, kara kutularında neyin ters gittiğini bulabileceğimiz yere çakılmış uçaklardır. Bu kitapta, geçmişteki hataları tekrarlamanın önüne geçebileceğimiz umuduyla bu kutulardan bazılarını (Sümerler, Mayalar, Mezopotamya, Roma İmparatorluğu, Mısır, Çin) açıp, uçakların uçuş planlarını, mürettebat seçimlerini ve tasarımlarını gözden geçirmek istiyorum. Şüphesiz bizim uygarlığımızın özellikleri geçmişteki uygarlıklardan farklıdır. Ancak bu farklılık bizim sandığımız kadar büyük değildir. Bir kere, geçmişte ya da günümüzde yaşaması fark etmez, bütün uygarlıklar dinamiktir. En yavaş hareket edenler bile uzun vadede ilerleme kaydetmiştir. Her uygarlığın durumu birbirinden farklı olsa da, modeller endişe ve cesaret verici biçimde benzerlik taşımaktadır. Hatalarımızın tahmin edilebilir oluşu bizi alarma geçirmeli, ancak bugün neyle karşı karşıya olduğumuzu anlamak için bu hataları kullanabilme şansımız bize cesaret vermelidir. Sahip olduğumuz en büyük avantaj şudur: Geçmiş toplumlara dair bildiklerimiz sayesinde o toplumların kaderinden kaçabiliriz. Onların nasıl ve niçin yanlışlar yaptıklarını biliyoruz. Homo Sapiens kendini, ne olduğunu biliyor: bir Buz Çağı avcısı, zekâ yönünden evriminin yarısını tamamlamıştı, zekiydi ama akılcı davranması beklenemezdi. Şu anda işleyen sistem bir intihar makinesidir. Eğer elimizde imkân varken bir takım önlemler almazsak, durum daha da kötüleştiğinde elimizden hiçbir şey gelmeyecek. Kaderimiz avuçlarımızın içinde. Bu yeni yüzyıl, geçmişteki tüm karanlık çağları dahi geride bırakacak bir kaos ve yıkım çağına dönüşmeden çok ileri gidemeyecek. Zenginlik kaostan korunmak için bir kalkan sunamaz ve giyotine sokulmuş her mağrur yüzün iş bittikten sonraki şaşkınlığı su götürmez bir gerçektir. Geleceği kurtarmak için bugün son şansımızdır. (Tanıtım Yazısından)
Yeryüzündeki çölleri süsleyen devasa kalıntıların çoğu ilerleme tuzaklarının heykelleridir. Onlar kendi başarılarının kurbanı olmuş uygarlıkların mezar taşlarıdır. Bir zamanlar güçlü, karmaşık ve gösterişli olan bu toplumların yazgısı bizim için ders alınır niteliktedir. Onların kalıntıları ilerlemenin izini gösteren batıklardır. Daha modern bir benzerlik kurmak gerekirse, kara kutularında neyin ters gittiğini bulabileceğimiz yere çakılmış uçaklardır. Bu kitapta, geçmişteki hataları tekrarlamanın önüne geçebileceğimiz umuduyla bu kutulardan bazılarını (Sümerler, Mayalar, Mezopotamya, Roma İmparatorluğu, Mısır, Çin) açıp, uçakların uçuş planlarını, mürettebat seçimlerini ve tasarımlarını gözden geçirmek istiyorum. Şüphesiz bizim uygarlığımızın özellikleri geçmişteki uygarlıklardan farklıdır. Ancak bu farklılık bizim sandığımız kadar büyük değildir. Bir kere, geçmişte ya da günümüzde yaşaması fark etmez, bütün uygarlıklar dinamiktir. En yavaş hareket edenler bile uzun vadede ilerleme kaydetmiştir. Her uygarlığın durumu birbirinden farklı olsa da, modeller endişe ve cesaret verici biçimde benzerlik taşımaktadır. Hatalarımızın tahmin edilebilir oluşu bizi alarma geçirmeli, ancak bugün neyle karşı karşıya olduğumuzu anlamak için bu hataları kullanabilme şansımız bize cesaret vermelidir. Sahip olduğumuz en büyük avantaj şudur: Geçmiş toplumlara dair bildiklerimiz sayesinde o toplumların kaderinden kaçabiliriz. Onların nasıl ve niçin yanlışlar yaptıklarını biliyoruz. Homo Sapiens kendini, ne olduğunu biliyor: bir Buz Çağı avcısı, zekâ yönünden evriminin yarısını tamamlamıştı, zekiydi ama akılcı davranması beklenemezdi. Şu anda işleyen sistem bir intihar makinesidir. Eğer elimizde imkân varken bir takım önlemler almazsak, durum daha da kötüleştiğinde elimizden hiçbir şey gelmeyecek. Kaderimiz avuçlarımızın içinde. Bu yeni yüzyıl, geçmişteki tüm karanlık çağları dahi geride bırakacak bir kaos ve yıkım çağına dönüşmeden çok ileri gidemeyecek. Zenginlik kaostan korunmak için bir kalkan sunamaz ve giyotine sokulmuş her mağrur yüzün iş bittikten sonraki şaşkınlığı su götürmez bir gerçektir. Geleceği kurtarmak için bugün son şansımızdır. (Tanıtım Yazısından)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat