İmar Hukuku Hukuksal, Yönetsel ve Siyasal Boyutlarıyla

Stok Kodu:
9789755333922
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
479
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2019-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
14.10
11.28
9789755333922
35267
İmar Hukuku
İmar Hukuku Hukuksal, Yönetsel ve Siyasal Boyutlarıyla
11.28
Kentleşme, imar ve planlama sorunlarımız, 1980 sonrasında da azalmadı, arttı. Boyutları giderek büyüdü. Son yirmi yıl, kentleşmede salt niceliksel değil, olumsuz niteliksel değişikliklere de yol açtı. Yeni liberal anlayışları toplum yaşamına kararlılıkla egemen kılan küreselleşmenin bu gelişmedeki sorumluluk payı küçümsenemez. Adam Smith'in, her şeyi oluruna bırakan düşünce biçiminin yeniden, ama bu kez daha sistemli olarak insanlığa dayatılmakta olduğu açıkça görülüyor. Yasamanın, yürütmenin ve yargının, imar ve çevre konularındaki duyarlılıkları, toplumsal güçler dengesine bağlı olarak farklılıklar gösteriyor. Bir başka anlatımla, son yıllarda ülkemizde, bireylerin yararıyla toplumun genel yararı arasında denge sağlama görevinin daha çok yargı erkine düştüğüne tanık olduk. Yasama ve yürütme karşısında yargının, kent ve çevre alanında hukukun üstünlüğü ilkesinin güvencesi durumuna geldiğini söylemek abartma olmayacaktır. Yurttaşların, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının ve benzerlerinin, kent ve çevre bilincindeki gelişmeye koşut olarak yaptıkları katkılarla, kent ve çevre değerlerimizi korumak da kolaylaşmaktadır. İmar Hukukuna Giriş'te, edilgen değil, fakat etkin yurttaş olmanın yargı kararlarına nasıl yansıdığının örneklerini bulacaksınız. Yargı erkinin sağlıklı bir kentleşmeye katkılarını göreceksiniz.
Kentleşme, imar ve planlama sorunlarımız, 1980 sonrasında da azalmadı, arttı. Boyutları giderek büyüdü. Son yirmi yıl, kentleşmede salt niceliksel değil, olumsuz niteliksel değişikliklere de yol açtı. Yeni liberal anlayışları toplum yaşamına kararlılıkla egemen kılan küreselleşmenin bu gelişmedeki sorumluluk payı küçümsenemez. Adam Smith'in, her şeyi oluruna bırakan düşünce biçiminin yeniden, ama bu kez daha sistemli olarak insanlığa dayatılmakta olduğu açıkça görülüyor. Yasamanın, yürütmenin ve yargının, imar ve çevre konularındaki duyarlılıkları, toplumsal güçler dengesine bağlı olarak farklılıklar gösteriyor. Bir başka anlatımla, son yıllarda ülkemizde, bireylerin yararıyla toplumun genel yararı arasında denge sağlama görevinin daha çok yargı erkine düştüğüne tanık olduk. Yasama ve yürütme karşısında yargının, kent ve çevre alanında hukukun üstünlüğü ilkesinin güvencesi durumuna geldiğini söylemek abartma olmayacaktır. Yurttaşların, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının ve benzerlerinin, kent ve çevre bilincindeki gelişmeye koşut olarak yaptıkları katkılarla, kent ve çevre değerlerimizi korumak da kolaylaşmaktadır. İmar Hukukuna Giriş'te, edilgen değil, fakat etkin yurttaş olmanın yargı kararlarına nasıl yansıdığının örneklerini bulacaksınız. Yargı erkinin sağlıklı bir kentleşmeye katkılarını göreceksiniz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat