İnsanlığın Damlayan Musluğu

Stok Kodu:
9786058196810
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
152
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.40
4.32
9786058196810
446895
İnsanlığın Damlayan Musluğu
İnsanlığın Damlayan Musluğu
4.32
İnsanın kendine dair zindanları vardır, bunlar; "ön yargı, ân'ı ıskalamak, üretmeden tüketmek ve eldeki doneler ölçütünde her insanın yaşamdan alacağının olduğu gerçeğinin unutturulması" dır.

Önyargıyı yıkmaya çalışmak, parmakla kayalıkları oymak kadar zordur. Maalesef vitrin insan modellemesi fıtrat insan modelini karşı bu silahı kullanır! Aralarındaki fark, herhangi bir çift ve tek sayının kendini sıfırla çarpmasına benzer. Sıfırla kendini çarpan, sıfırla özdeşleşir, malum! Bilirsin ki, sıfır yutan elemandır!..



Ân görecelidir, doğru! Lakin ân'ın insanoğlunun yamuk bakışları nedeniyle en büyük kelime ve kavram kargaşasına maruz kaldığı da doğrudur! Ân, ya geçmişten taşıdığımız "ama..!" ve "eyvah!" kelimeleriyle şimdiki zamanımızı katlettiğimiz bir değersizliğe dönüştürülmüş; ya da, "İleride... Bir zaman olacak ki..!" ifadeleriyle de, şimdiki zamanda yaşamamız gerekenleri ne olacağı belli olmayan gelecekteki belirsizlikte yok ettiğimiz bir netsizliğe dönüştürülmüştür!.. Unutulmaması gereken şudur Elif, bana göre "ân" virgüllerden oluşur ve şimdiki zamanla muhatabının hemhâl olmasıdır. Şimdi, yani, "ân" ı da; ne geçmişin noktasında, ne de geleceğin soru işaretinde ıskalamak, ân'lamsızlaşmak demektir!..
İnsanın kendine dair zindanları vardır, bunlar; "ön yargı, ân'ı ıskalamak, üretmeden tüketmek ve eldeki doneler ölçütünde her insanın yaşamdan alacağının olduğu gerçeğinin unutturulması" dır.

Önyargıyı yıkmaya çalışmak, parmakla kayalıkları oymak kadar zordur. Maalesef vitrin insan modellemesi fıtrat insan modelini karşı bu silahı kullanır! Aralarındaki fark, herhangi bir çift ve tek sayının kendini sıfırla çarpmasına benzer. Sıfırla kendini çarpan, sıfırla özdeşleşir, malum! Bilirsin ki, sıfır yutan elemandır!..



Ân görecelidir, doğru! Lakin ân'ın insanoğlunun yamuk bakışları nedeniyle en büyük kelime ve kavram kargaşasına maruz kaldığı da doğrudur! Ân, ya geçmişten taşıdığımız "ama..!" ve "eyvah!" kelimeleriyle şimdiki zamanımızı katlettiğimiz bir değersizliğe dönüştürülmüş; ya da, "İleride... Bir zaman olacak ki..!" ifadeleriyle de, şimdiki zamanda yaşamamız gerekenleri ne olacağı belli olmayan gelecekteki belirsizlikte yok ettiğimiz bir netsizliğe dönüştürülmüştür!.. Unutulmaması gereken şudur Elif, bana göre "ân" virgüllerden oluşur ve şimdiki zamanla muhatabının hemhâl olmasıdır. Şimdi, yani, "ân" ı da; ne geçmişin noktasında, ne de geleceğin soru işaretinde ıskalamak, ân'lamsızlaşmak demektir!..
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat