İran Tarihi 1700 - 1925

Stok Kodu:
9789758839841
Boyut:
140-230
Sayfa Sayısı:
576
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
23.70
18.96
9789758839841
146228
İran Tarihi
İran Tarihi 1700 - 1925
18.96
İran, sahip olduğu coğrafi, beşeri ve stratejik konum ile üzerinde bulunduğu ticari güzergâh sayesinde ilkçağlardan itibaren önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, Hehamenşi, Selevki ve Eşkanilerden sonra Sasaniler döneminde medeniyetinin doruğuna ulaşmış, batıdan ve doğudan birçok hükümdarın fethetmek istediği bir coğrafya olmuştur. Ahura Mazda'nın kutsal ülkesi, Büyük İskender'in hayallerini süslediği gibi, Göktürk ve Bizans'ın da hedefi olmuştur. Dünya hâkimiyetinin geçtiği bir coğrafya olan İran, Müslüman Arap fatihlerin Sasanileri yenmelerinden sonra Arap hâkimiyetine girmiş; Abbasilerden sonra mahalli hanedanlıklara bölünerek Selçuklu dönemine kadar gelmiştir. Moğol istilası sırasında tahrip ve talandan nasibini almıştır. İlhanlılar zamanında toparlanmaya çalışmışsa da tavaif-i mülûk denilen hanedanlıklarca idare edilmeye başlanmıştır. Şah İsmail'in kurduğu Safevi Devleti'nin sonlarına doğru Afgan istilasına uğramıştır. Afgan istilasına son veren Nadir Şah, Afganistan ve Hindistan'a kadar hâkimiyeti genişletmiştir. Zendlilerin zayıf idaresine son veren Kaçarlar, İran'daki Türk hâkimiyetinin sonuncu hanedanları olmuştur. Bu dönemde bölgede yoğunlaşan İngiliz sömürgecilik siyaseti, Kaçar idaresini yıprattıktan sonra bütün kaynaklarını sömürmeye başlamıştır. Napolyon'u ve Rusya'yı sürekli İran'dan uzak tutmaya çalışan İngiltere, içte Kaçar idaresini borç altına sokarak hareket alanı bırakmamıştır. I. Dünya savaşı ile birlikte İran'ın bağımsızlığını kabzederek kendisine bağlı Pehlevileri iş başına getirmiştir. (Arka Kapak)
İran, sahip olduğu coğrafi, beşeri ve stratejik konum ile üzerinde bulunduğu ticari güzergâh sayesinde ilkçağlardan itibaren önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, Hehamenşi, Selevki ve Eşkanilerden sonra Sasaniler döneminde medeniyetinin doruğuna ulaşmış, batıdan ve doğudan birçok hükümdarın fethetmek istediği bir coğrafya olmuştur. Ahura Mazda'nın kutsal ülkesi, Büyük İskender'in hayallerini süslediği gibi, Göktürk ve Bizans'ın da hedefi olmuştur. Dünya hâkimiyetinin geçtiği bir coğrafya olan İran, Müslüman Arap fatihlerin Sasanileri yenmelerinden sonra Arap hâkimiyetine girmiş; Abbasilerden sonra mahalli hanedanlıklara bölünerek Selçuklu dönemine kadar gelmiştir. Moğol istilası sırasında tahrip ve talandan nasibini almıştır. İlhanlılar zamanında toparlanmaya çalışmışsa da tavaif-i mülûk denilen hanedanlıklarca idare edilmeye başlanmıştır. Şah İsmail'in kurduğu Safevi Devleti'nin sonlarına doğru Afgan istilasına uğramıştır. Afgan istilasına son veren Nadir Şah, Afganistan ve Hindistan'a kadar hâkimiyeti genişletmiştir. Zendlilerin zayıf idaresine son veren Kaçarlar, İran'daki Türk hâkimiyetinin sonuncu hanedanları olmuştur. Bu dönemde bölgede yoğunlaşan İngiliz sömürgecilik siyaseti, Kaçar idaresini yıprattıktan sonra bütün kaynaklarını sömürmeye başlamıştır. Napolyon'u ve Rusya'yı sürekli İran'dan uzak tutmaya çalışan İngiltere, içte Kaçar idaresini borç altına sokarak hareket alanı bırakmamıştır. I. Dünya savaşı ile birlikte İran'ın bağımsızlığını kabzederek kendisine bağlı Pehlevileri iş başına getirmiştir. (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat