İsimsiz

Stok Kodu:
9789944610841
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
264
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
8.40
6.72
9789944610841
385213
İsimsiz
İsimsiz
6.72
Bir insanın hikâyesi, aynı zamanda "öteki"lerin de hikâyesi midir?

Kelebek etkisi hangi okyanuslarda hangi dalgalara neden olur?

Hayaller çalınabilir mi? Sevginin tarifi nasıl yapılır?

Aynanın iki yüzünü aynı anda görmek olası mıdır?

Bir ölüm kaç kişiye dokunur da geçer?

İmdi,
Dikensiz gül bahçesi bekleyenlere bülbülün çilesini anlat. Sabaha dek yürekten özsuya karışan kanı Azar azar, her an biraz daha tükenerek, nağme nağme yok oluşu, sızılı Kim ki yürekten sevmez, ona dememeli / bu meseli.
Kim ki anlamak istemez, o ne güldür ne diken
Soğumaya durmuş iklimde kıvılcım aramak yaz güneşinden, dilden dökülmeyeni ötekinin anlamasını beklemek kadar boş. Öyleyse ağustos böceği mi olmak gerek, bin im bırakmaktansa orman yoluna ekmek kırıntılarıyla. Hangi kulak duyarsa, hangi bedene ait.
Geçmişin yükünü, seni var edenlerin kösnül ağırlığını sırtında taşımak nasıl bir eziyettir ki masumiyeti çiğner geçer. Aklın sınırları zorlanmaya, gizler kılıfından çıkmayagörsün. İşkencedir en eğlenceli oyun

Güncel olanla geçmişte kalan sarmalındaki okurun, alışılmadık bir anlatım, şaşırtıcı, dahası çarpıcı bir kurguyla, olayların içinde yaşıyormuşçasına hikâyeye dâhil olacağı bir roman: isimsiZ
Bir insanın hikâyesi, aynı zamanda "öteki"lerin de hikâyesi midir?

Kelebek etkisi hangi okyanuslarda hangi dalgalara neden olur?

Hayaller çalınabilir mi? Sevginin tarifi nasıl yapılır?

Aynanın iki yüzünü aynı anda görmek olası mıdır?

Bir ölüm kaç kişiye dokunur da geçer?

İmdi,
Dikensiz gül bahçesi bekleyenlere bülbülün çilesini anlat. Sabaha dek yürekten özsuya karışan kanı Azar azar, her an biraz daha tükenerek, nağme nağme yok oluşu, sızılı Kim ki yürekten sevmez, ona dememeli / bu meseli.
Kim ki anlamak istemez, o ne güldür ne diken
Soğumaya durmuş iklimde kıvılcım aramak yaz güneşinden, dilden dökülmeyeni ötekinin anlamasını beklemek kadar boş. Öyleyse ağustos böceği mi olmak gerek, bin im bırakmaktansa orman yoluna ekmek kırıntılarıyla. Hangi kulak duyarsa, hangi bedene ait.
Geçmişin yükünü, seni var edenlerin kösnül ağırlığını sırtında taşımak nasıl bir eziyettir ki masumiyeti çiğner geçer. Aklın sınırları zorlanmaya, gizler kılıfından çıkmayagörsün. İşkencedir en eğlenceli oyun

Güncel olanla geçmişte kalan sarmalındaki okurun, alışılmadık bir anlatım, şaşırtıcı, dahası çarpıcı bir kurguyla, olayların içinde yaşıyormuşçasına hikâyeye dâhil olacağı bir roman: isimsiZ
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat