Kamu İdarelerinde Protokol Kuralları

Stok Kodu:
9786055857233
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
464
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.00
7.20
9786055857233
144461
Kamu İdarelerinde Protokol Kuralları
Kamu İdarelerinde Protokol Kuralları
7.2
Protokol listelerinde seçilmişlerin atanmışlardan daha önlerde temsil edilmeleri gerekmektedir. Özellikle Genelkurmay Başkanının Milli Savunma Bakanının önünde yer alması doğru bir uygulama olarak kabul edilemez. Zaten bu sorun 2011 tarihinde Türkiyede yapılan NATO Milli Savunma Bakanları toplantısında da kendini göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı NATO toplantısına katıldığı için Genelkurmay Başkanlığı sırf arkasına oturmamak için toplantıya iştirak etmemiştir. Burada Genelkurmay Başkanlığını suçlamak mümkün değildir. Sorunun Çözüm mercii de zaten kendisi değildir. Sorunu çözecek olan protokol listelerinin düzenlenmesinden sorumlu olan makamlardır. NATO ülkelerinin tamamında Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanına bağlı ve protokolde ondan gelmesine rağmen Türkiyede Genelkurmay Başkanı başkent protokolünde TBMM Başkanı ve Başbakandan sonra üçüncü sırada, Bakanlar Kurulu üyesi olan Milli Savunma Bakanı ise dokuzuncu sırada yer almaktadır. Bu çelişkiden dolayı iki makam birlikte toplantılara iştirak etmemektedir. İl ve ilçelerde Kurtuluş Törenleri düzenlenmektedir. Bu törenlerde halkın birlik ve beraberliğini sağlamak, şehir ve kasabaların kaynaşmasını temin etmek amacıyla 12 Eylül Askeri Müdahalesi sonrasında bir düzen sağlanmaya çalışılmıştır. Bu törenler her ne kadar görkemli yapılmak istense, halka mal edilmeye çalışılsa da bunda başarılı olunamamaktadır. Çünkü üç kıtada at koşturan, çağ açıp çağ kapatan bir neslin torunları kısa süreliğine kaybedilen vatan topraklarının geri alınmasının büyük törenlerle kutlanmasını bir türlü kabullenememektedir. Hatta hiç işgale uğramamış yerlerin, ya da çok kısa bir süre işgalden sonra düşman birliklerinin kendiliğinden çekildiği yerlerde de kurtuluş törenlerinin yapılıyor olması zaten bu çelişkiyi gündeme getirmektedir. Kurtuluş günü yerine il ve ilçelerin kaderini değiştiren ya da il veya ilçe oldukları günleri kent günü ya da onur günü olarak festival havası içerisinde kutlanması daha anlamlı görülmektedir. Bilemezseniz, bilmediğiniz yolda gidersiniz. Öngöremezseniz, engelleyemezsiniz.
Protokol listelerinde seçilmişlerin atanmışlardan daha önlerde temsil edilmeleri gerekmektedir. Özellikle Genelkurmay Başkanının Milli Savunma Bakanının önünde yer alması doğru bir uygulama olarak kabul edilemez. Zaten bu sorun 2011 tarihinde Türkiyede yapılan NATO Milli Savunma Bakanları toplantısında da kendini göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı NATO toplantısına katıldığı için Genelkurmay Başkanlığı sırf arkasına oturmamak için toplantıya iştirak etmemiştir. Burada Genelkurmay Başkanlığını suçlamak mümkün değildir. Sorunun Çözüm mercii de zaten kendisi değildir. Sorunu çözecek olan protokol listelerinin düzenlenmesinden sorumlu olan makamlardır. NATO ülkelerinin tamamında Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanına bağlı ve protokolde ondan gelmesine rağmen Türkiyede Genelkurmay Başkanı başkent protokolünde TBMM Başkanı ve Başbakandan sonra üçüncü sırada, Bakanlar Kurulu üyesi olan Milli Savunma Bakanı ise dokuzuncu sırada yer almaktadır. Bu çelişkiden dolayı iki makam birlikte toplantılara iştirak etmemektedir. İl ve ilçelerde Kurtuluş Törenleri düzenlenmektedir. Bu törenlerde halkın birlik ve beraberliğini sağlamak, şehir ve kasabaların kaynaşmasını temin etmek amacıyla 12 Eylül Askeri Müdahalesi sonrasında bir düzen sağlanmaya çalışılmıştır. Bu törenler her ne kadar görkemli yapılmak istense, halka mal edilmeye çalışılsa da bunda başarılı olunamamaktadır. Çünkü üç kıtada at koşturan, çağ açıp çağ kapatan bir neslin torunları kısa süreliğine kaybedilen vatan topraklarının geri alınmasının büyük törenlerle kutlanmasını bir türlü kabullenememektedir. Hatta hiç işgale uğramamış yerlerin, ya da çok kısa bir süre işgalden sonra düşman birliklerinin kendiliğinden çekildiği yerlerde de kurtuluş törenlerinin yapılıyor olması zaten bu çelişkiyi gündeme getirmektedir. Kurtuluş günü yerine il ve ilçelerin kaderini değiştiren ya da il veya ilçe oldukları günleri kent günü ya da onur günü olarak festival havası içerisinde kutlanması daha anlamlı görülmektedir. Bilemezseniz, bilmediğiniz yolda gidersiniz. Öngöremezseniz, engelleyemezsiniz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat